Odatv’nin sahibi, Sözcü yazarı Soner Yalçın, kurulan yeni dünya düzeninde İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu reçete gösterdi.
Sözcü yazarı Soner Yalçın, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun açıklamalarından yola çıkarak “Defalarca neoliberalizmin yıkıldığını ve yeni paradigma/ model arandığını yazdım. Nihayet bir belediye başkanı/İmamoğlu gelmekte olanı görüp gidilmesi gereken yolu önerdi” ifadelerini kullandı.
Amerikan Time dergisinin son sayısında “The Great Reset” (Büyük Sıfırlama) manşetiyle çıktığını hatırlatan Yalçın, “Evet, küresel güç odakları yeni dünya düzeni kurguluyor” dedi.
İmamoğlu’nun açıklamalarını sıraladıktan sonra Yalçın, “CHP önümüzdeki dönem Atatürk’e daha sıkı sarılacak. Bunun ışığını Kılıçdaroğlu’nun, ilk yüz yaşını deviren Cumhuriyet’in 2’nci yüzyılına dair yaptığı “2. Yüzyıla Çağrı Beyannamesi” açıklamasında görmüştük” ifadelerini kullandı.
Yalçın’ın yazısının satır başları şöyle:
“Ekrem İmamoğlu, Karar gazetesine makale yazdı. Önemli tespitte bulundu:
-“1873 ekonomi krizinin Birinci Dünya Savaşı’na yol açtığı belirtilir.
-Keza, 1929 Büyük Buhranı’nın da İkinci Dünya savaşına…
-Peki, bu salgın geçmişte yaşanan örneklerin benzeri sonuçlar doğurur mu?”
İmamoğlu haklı… Pandemi süreci sadece sağlık/tıp açısından değerlendiriliyor; ekonomi-politiği hiç konuşulmuyor!
Küresel kapitalizmin iki büyük ekonomik krizi, iki dünya savaşına yol açtı.
2008 itibarıyla yaşanılan ve bir türlü aşılamayan ekonomik kriz nasıl çözüme kavuşacak? Küresel pandemiyle bize/dünyaya neyi kabul ettirecekler?
15 milyona yakın insanın öldüğü Birinci Dünya Savaşı sonrasında büyük kapitalist devletler arasında güç dengeleri değişti. Kimi imparatorlukların sonu geldi. Yeni ideolojiler rejimler ortaya çıktı… 61 milyon insanın hayatını kaybettiği İkinci Dünya Savaşı sonunda dünya ikiyi bölündü. İngiltere ile Fransa’nın egemen olduğu eski emperyalist düzenin yeni rakiplerin ortaya çıktı: ABD ve SSCB. Dünya siyasetini-ekonomisini bu iki ülke arasındaki Soğuk Savaş belirledi.
O halde… Kimilerinin “Üçüncü Dünya Savaşı” benzetmesi yaptığı pandemi sonunda insanoğlunu ne bekliyor?
Ya da şöyle sorayım; ülkelere nasıl bir ekonomisiyaset dayatılacak; insanlara hangi ağır yükler kabul ettirilecek?
BÜYÜK SIFIRLAMA
Amerikan Time dergisi son sayısında “The Great Reset” (Büyük Sıfırlama) manşetiyle çıktı. Kapak görselinde yeniden inşa edilen küre dünya haritası vardı. Time, “COVID-19 salgını, istediğimiz gelecek hakkında düşünmek için eşsiz bir fırsat sağladı” diyerek dünyanın önde gelen etkili isimlerden düşünürlerden makaleler topladı: Gelecek nasıl olacak? Davos’un ev sahipliği yaptığı meşhur Dünya Ekonomik Forumu kurucu başkanı Prof. Klaus Schwab bunlardan biri.
Dedi ki:
– COVID-19 ile ilgili kötü haberler, pandemiden önce zaten karşı karşıya olduğumuz muazzam ekonomik, çevresel, sosyal ve politik zorlukların üstüne geldi. Her geçen yıl, birçok insanın doğrudan tecrübe ettiği gibi, bu sorunlar daha da kötüye gidiyor, iyileşmiyor…
– İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra küresel ilerlememizi ve demokrasimizi mümkün kılan siyasi sistem, artık toplumsal uyumsuzluk ve hoşnutsuzluğa katkıda bulunuyor. Her biri iyi niyetliydi ancak istenmeyen olumsuz sonuçları oldu…
– Geçtiğimiz 30 ila 50 yıldır, neoliberalist ideoloji dünyanın büyük bir bölümünde giderek daha fazla egemen oldu.
-Bu yaklaşım, piyasanın en iyisini bildiği, “iş hayatının işi, sadece iştir” olduğu ve hükümetin piyasaların işleyişi için açık kurallar koymaktan kaçınması gerektiği nosyonuna odaklanır. Bu dogmatik inançların yanlış olduğu kanıtlandı. Ama neyse ki onları takip etmeye mahkûm değiliz…
-Daha erdemli bir kapitalist sistemin mümkün olduğuna olan inancımı kaybetmedim…”
Neoliberalizm krizini aşmanın adı da vardı: “Paydaş Kapitalizm!”
Evet, küresel güç odakları yeni dünya düzeni kurguluyor…
’18 YIL KAYBETTİK’
Bu köşede defalarca neoliberalizmin yıkıldığını ve yeni paradigma/ model arandığını yazdım. Nihayet bir belediye başkanı/İmamoğlu gelmekte olanı görüp gidilmesi gereken “yolu” önerdi:
– “Tam bağımsızlığımızı tekrar hâkim kılmak önemli…
– Sanayiden teknolojiye, tarımdan uzay çalışmalarına kadar dünyayla entegre bir millilikten, yoksulunu ezdirmeyen solidarist/ halkçı bir anlayışı yeniden hâkim kılmaktan, sözde değil özde bir halk egemenliğinden bahsediyorum…
– İşçisini, emeklisini, memurunu, köylüsünü azgın piyasaya kurban etmeyen, günü birlik ve sürekli birbiriyle çelişen ‘kabadayı’ bir dış politika yerine Atatürk’ün yaptığı gibi zeki diplomasi manevralarıyla hakkını kimselere yedirmeyen bir Türkiye inşa etmeliyiz…
– Yeni bir ‘Aydınlanma Dönemi’ ruhu ile yola çıkmalıyız… Başka seçeneğimiz yok. Hep birlikte başaracağız ve inanalım ki her şey çok güzel olacak…”
CHP önümüzdeki dönem Atatürk’e daha sıkı sarılacak. Bunun ışığını Kılıçdaroğlu’nun, ilk yüz yaşını deviren Cumhuriyet’in 2’nci yüzyılına dair yaptığı “2. Yüzyıla Çağrı Beyannamesi” açıklamasında görmüştük.”
Yeni dönemde Atatürkü meze etmeyi iyice artıracağız, hazır olun bu rezalete. Kürtçü fetöcü liberal işbirlikçi bir Atatürkçülük peydah ettiler, şimdi büyütecekler.
Bir insanın kendine yapacağı en büyük zarar, apaçık gerçekleri, dalga geçersine eğip bükmesi, ve sonra bunu da pişkince satması, pazarlaması. Bir aydın gerçekle teması kestiğinde biter.
Demirtaş a madalya, Kavala ya özgürlük, İMF kapılarında dilenci Babacan, Madalyalı Gül ile mi varacak ?
Tabandaki milli duruşu, Atatürk sevgisini gören siyaset elbet bu alana da el atacak. Her şey oy ve iktidar için !
Şifa bulur mu, iflah olur mu, zannetmiyorum. Bu girdaptan çıkıp kurtulan birisi daha olmadı. Tek isteğimiz, liberal siyasetlerinize büyük halkçı, devletçi, milliyetçi, bağımsızlıkçı Atatürkü alet, meze etmeyin, bunu da kibar sözle kabul etmeyeceklerine göre, bu liberallerin maskelerini her ortamda indirmekten başka bir yol yok.
Eskisinin beyin ölümü gerçekleşmiş,
nur topu gibi liberal yeni doğan bebeğimiz var. Bu liberal keki, sol kremalı süslemelerle parmaklarıyla emdire emdire yediriyorlar, düşünsel tembel Sözcü CHP tayfasına. Yiyen mutlu, yediren mutlu, emperyalistler mutlu.
Şıracının şahidi bozacı misali al İmamoğlu’nu vur Yalçın’a.
İki dünya savaşını da 30-40 sene önceki ekonomik buhranlarla ilişkilendirmek ancak kaz veya laz mantığıyla mümkün.
Birinci dünya savaşı Yahudilerin tarihsel ve dinsel olarak sahiplendikleri toprakları Osmanlı’dan koparmak için yapılmıştır. Ordumuzun 19 Eylül ile 29 Ekim 1918 tarihleri arasında yani 40 günde bütün Filistin ve Suriye topraklarını İngilizlere kaptırmasından bir güm sonra Mondros mütarekesinin imzalanması tesadüf değildir. 1918’de 30 yıllığına İngiltere himayesine bırakılan o toprakların tam da 30 senenin dolduğu 1948 yılında ne hikmetse Almanlar tarafından soykırımına (?) uğratılmış sözde mazlum Yahudilere devredilmesi ise hiç tesadüf değildir. Soner Yalçın da İmamoğlu da aslında çok iyi bilir bunları ama onların tasmalarını tutanların dikte ettiklerini konuşmak ve pazarlamak durumundalar.
CHP önümüzdeki dönem Atatürk’e daha sıkı sarılacak Atatürk’ün adını anlamayan il başkanları ve Atatürk’le ilgili hiç olumlu cümle kurmamış yönetim kadrosuyla. Soner Yalçın bunları bilmez mi, elbette bilir. Peki neden bunları yazar? Cevabınızı duyar gibiyim :)
Soner Yalçın ne diyorsa, tersi doğrudur!
İpini elinde tutan, yalanın merkezi olduğundan, doğru konuşmasına müsade etmez zaten!
İmamoğlu bir talihsizliktir.Değil makale bir fikri bile olduğunu sanmıyorum.Ona ne söylenirse onu yapıyor.Soner YALÇIN’ı çok severim! ama İmamoğlu’nu şişirmeyin o bir balondur patlar.Sn.Yalçın!
romantik soner yine yapmış yapacağını,yazık çok yazık!!!
bence soyle kaybedılır.ımamoglunu cumhurbaskanı yaparsak. saygılar
sn meteden. bence artık dersımlı kemal demeyelım. ‘dersımlı kemal ‘ lakabı KK nın cok hosuna gıdıyormus. kızdırmak ıcın Tuncelili kemal diyelım. gıcık olsun
Atatürk Kürtçü değildi, Soner Yalçın..
Bu Dersimli Kemal Atatürk’e daha sıkı sarılacakmış, öyle mi! Ona bunları sordun mu pekii?
Sen, Albay Reşat’ın adı Mamaktaki okuldan silinirken bu ahlaksızlığa rezilliğe tepki gösterdin mi yoksa arazi mi oldun?
Sen, Osman Kavalalı Selahattin Demirtaş hainleri için “içeride kaldıkları süreyi göğüslerinde
şeref madalyası olarak taşıyacaklardır” diyeni kovdun mu?
Sen, “Kürt sorunu” Kürdistan isteyenlerin çıkardığı bir sorundur tıpkı Atatürk’ün çözdüğü gibi çözeceğiz dedin mi?
Sen, Kürtçe Eğitimdili istemek Kürdistan istemek demektir ve vatan hainliğidir dedin mi?
Sen, Ergenekon kumpasına düşürülen Atatürkçüler için adalet yürüyüşü yaptın mı?
Sen, SeyitRıza’yı ŞeyhSait’i Apo’yu lanetledin mi?
Sen, “Andımız” ve “T.C”yi geri getireceğiz dedin mi?
Sen, Apo’nun “Eşit yurttaşlık”sloganını CHP bildirgesine sokanları partiden kovdun mu?
Sen, Anayasanın İlk 4 Maddesi değiştirilebilir diyenleri partiden attın mı?
Sen, hazırladığı anayasa taslağında “Türk”ü çıkaran Kaboğlunu kovdun mu?
Sen, “Barış için demokrasi” adı altında “PKK’yı Kurtarma ” bildirisine imza atanları kovdun mu?
Sen, Ekmeleddin’i A.Gül’ü Bekaroğlu’nu M.Özçelik’i S.Tanrıkulu’nu tescilli Türk/Atatürk düşmanlarını
CHP’ye pazarlayanları kovdun mu?
Sen, Önur Öymen Ümit Kocasakal Birgül Ayman gibi tescilli Atatürkçüleri CHP’den kovanları kovdun mu?
Sen, Türkiyenin Güneydoğusuna Kürdistan diyen HDP’lileri CHP örgütlerinden temizledin mi?
Sen, HalkTv’de 7X24 PKK/hdp’lileri konuk edenleri kovdun mu?
İnsan bazen kendisi gibi 46 adet kromozomu olup 2 ayağı üzerinde hareket eden aynı türden diğer canlıların nasıl bu kadar gerzek, ya da nasıl bu kadar üç kağıtçı olabildiğine şahit olup varlığından utanıyor.
Soner Yalçın sonra bir de fikir namusundan bahseder…Yıllarca sözde antiemperyalist büyük devrimci takılan yazarımız, bir de bakıyoruz ki İmamoğlu’nun cebinden çıkan tavşana dönüşmüş! Üstelik hiç sevimli değil! O İmamoğlu ki, geldiği günden beri emperyalizmin merkezlerinde pohpolanan, ziyaretlerini imtina ile Türkiye Cumhuriyet Devleti’ne düşmanlıklarıyla ön plana çıkan isimlere yapan (HDP’liler, Akıncı, Psikoposluk, Chatham House vs.) bir siyasi kukla.
Emperyalizmin cahil, şuursuz çocuğunu kurtuluş görmek en hafifinden bönlüktür! Halkçılıkmış!? Millet sele kapılır, depremde göçük altında kalırken beraber kayak tatili yaparsınız…
Bir 18 yıl daha nasıl kaybedilebilir onu anlatmaya çalışmış bizim soner yanar döner keser döner sap döner