Süleymani suikastı ABD için Orta Doğu’da yolun sonu mu?

ABD’nin Kasım Süleyman’ye yönelik saldırısı bölgede dengeleri nasıl değiştirecek? ABD ve İran güçleri sıcak çatışmaya girer mi? ABD güçleri Irak’tan çıkmak zorunda kalır mı? Orta Doğu uzmanı Ramazan Bursa, Veryansıntv’nin sorularını yanıtladı.

Uzun yıllar iran’da gazetecilik yapan ve bölgenin nabzını yakından tutan Ramazan Bursa, İran’ın Kudüs Gücü komutanı Kasim Süleymani’ye yönelik suikastı ve bölgede yaşanması muhtemel senaryoları Veryansın TV’ye anlattı. Süleymani ile birlikte aynı saldırıda öldürülen Ebu Mehdi el Mühendis’in Irak ordusu komutanlarından olduğunu belirten Bursa, ABD’nin bölgede zor durumda kalacağını söyledi. Ramazan Bursa’nın açıklamalarından satır başları:

‘SALDIRI İRAN’IN FAALİYETLERİNE CEVAP’

Türk kamuoyu ABD’nin Kasım Süleymani’ye yönelik saldırısının ABD Büyükelçiliği’ne yönelik saldırıya cevap şeklinde değerlendiriliyor. Bunu eksik buluyorum. Aslında bu bölgede son dönemde hem Suriye hem Irak’ta İran’ın, ABD ve İsrail karşıtı adımlarının bedeli oldu. Buna Aramco saldırısını, Ensarullah’ın Yemen’deki eylemlerini ve Haşdi Şabi’nin faliyetlerine yönelik ceza kesme diyebiliriz. Sadece büyükelçilik baskınına karşılık olarak verilmiş cevap değildir.

‘İRAN’IN NE YANIT VERECEĞİ BUGÜN BELLİ OLACAK’

İran şüphesiz cevap verecektir. Ancak iki ülke arasında doğrudan bir çatışma yerine Irak, Yemen ve Suriye’de karşılık verebileceklerini düşünüyorum. Bugün çok önemli birşey oldu. Saldırı sonrası Ayetullah Hamaney, göreve başladığı 1989’dan beri ilk kez İran Ulusal Güvenlik Konseyi toplantısına başkanlık yapıyor. O toplantı devam ediyor. Burada İran’ın saldırıya ne şekilde karşılık vereceğini göreceğiz. O açıklama sonrası daha doğu tahmin yürütebiliriz.

‘ABD, IRAK’TA KENDİ SONUNU HAZIRLADI’

Bu saldırının ABD’nin kendi çıkarlarını baltalayacağı bir şekilde sonuçlanacağı kanaatindeyim. Siz Kasım Süleymani’yi vuruyorsunuz. Süleymani, İran ordusunun en gözde güçlerinin komutanı. Diğer taraftan Haşdi Şabi’den Ebu Mehdi el Mühendis’i vuruyorsunuz. Haşdi Şabi bir milis gücü değildir Irak parlamentosunun kararıyla Irak ordusunun parçası olmuştur ve Irak bütçesinden pay alır. Bu çerçevede kurulan Haşdi Şabi’nin Genel Komutan Yardımcısıdır. Siz bir devletin yetkilisini kendi topraklarında öldürüyorsunuz. Dolayısıyla Irak Parlamentosu’nda bir tasarı var ABD askerlerinin çekilmesi konusunda. Haşdi Şabi artık ABD çıkarlarını daha ciddi anlamda tehdit edecektir. Haşdi Şabi’den çok hoşlanmayan unsurlar da onlarla hareket edip ABD askerlerinin çıkarılmasında destek olacaklardır. Muktada el Sadr son siyasi seçimlerde parlamentoda en büyük siyasi gruba sahip oldu ve belirleyici bir siyasi hareket. ‘Mehdi Ordusu’nun yeniden organize edilmesi Irak iç siyasetini, ABD’nin bölgedeki varlığını etkileyecektir. Sadr’ın açıklaması hem parlamentoda Sadr yanlısı vekiller tasarıyı destekleyecek hem ABD hedeflerini tehdit edeceklerdir.

‘İRAN KARŞITI EYLEM YAPANLAR ABD’NİN STK’LARINDAN ÇIKANLAR’

Tahrir’de toplananlara baktığımızda ABD’nin saldırılarından memnunlar. Şöyle birşey var; ABD, Irak’ı işgalinden sonra önemli bir adım attı. Devletin bütün kurumlarını lağvetti ve atadıkları genel vali nezaretinde atamalar yapıldı, anayasa yazıldı. Orduda yeri gelince çıkarını koruyabilecek odaklar oluştu. Son sokak eylemlerinde ordunun Irak başbakanının talimatından farklı hareket etmesini böyle yorumlayabiliriz. İkincisi ABD, bilhassa 2007’den sonra yeni bir sivil toplum oluşturdu. Halkın ekonomik sıkıntısı var ve eylemlerin halkın ekonomi noktasındaki taleplerinin dışında farklı noktaya evrilmesini sağlayan ABD eliyle Irak’ta 2007’den sonra oluşturulan bu STK’lardır. Bu yapılanmanın Tahrir’deki gösterilerde sevinçlerini ifade etmelerinin sebebi budur. ABD’nin varlığı bundan sonra çok ciddi şekilde sorgulanacak ve ABD çıkarlarının olumsuz etkileyeceği kanaatindeyim.