Suriye’nin önde gelen Türkmen siyasileri, Barış Pınarı Harekatı’nın Suriye’nin istikrarı, birliği ve toprak bütünlüğü için yürütüldüğünü belirterek, destek açıklamasında bulundu.
Suriye Ulusal Koalisyonu Türkmen temsilcisi Ziyad Hasan ve Suriye Türkmen Meclisi Başkanı Muhammed Vecih Cuma, harekattan beklentileri ve uluslararası tepkiler hakkında AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
Hasan, harekatı, “Suriye halkı ve sokağın devrimci güçleri tarafından uzun zamandan beri beklenen bir adım” olarak nitelendirerek, “Uzun zamandır beklenen bu adım, Suriye devriminin büyük sıkıntılar yaşadığı şu dönemde ilaç gibi geldi. Suriye’nin birliği ve tüm coğrafi sınırlarıyla bütünlüğü için tabiri caizse emniyet sibobu olmuştur. Bu yüzden bu harekatı desteklememiz gerekiyor.” diye konuştu.
Uluslararası kamuoyunun Suriye halkının mücadelesine yönelik tavrını “ihmalkarlık” olarak değerlendiren Türkmen siyasetçi, küresel güçlerin Suriye halkının demokrasi ve özgürlük taleplerine karşı “belli hesapları olduğunu” savundu.
Hasan, şöyle devam etti:
“Bazı ülkeler bölgenin istikrarını, gelişmesini, özgür ve demokratik sisteme geçişini engelleyen terörün bölgede devam etmesini istiyor. Bu nedenle terör örgütlerinin ülkemizde varlığını sürdürmesi bu güçlerin çıkarınadır. Bu operasyon (Barış Pınarı Harekatı), Suriye devrimini bitirmek, bölgede diktatörlüklerin ve baskı rejimlerinin devamını sağlamak isteyen tüm bu uluslararası ve bazı bölgesel karanlık güçlere karşı Suriye devriminden ve Türkiye devletinden mesaj niteliğinde.”
KÜRT ARAP SÜRYANİ KARDEŞLERİMİZİ DE KORUYORUZ
Harekatın başarıya ulaşması durumunda Suriye Türkmen Meclisi’nin beklentilerine ve bölgedeki etnik unsurlara da değinen Hasan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bizler, Suriye Türkmen Meclisi olarak Türkmenlerin haklarını savunduğumuz gibi Kürt, Süryani ve Arap kardeşlerimizin de haklarını savunuyoruz ve destekliyoruz. Bizler özgürlük ve insan hakları mücadelesinin öğrencileriyiz. Özgürlük talep eden sadece kendisi için talep edemez, halkın tüm kesimleri için eder. Çünkü bizler gerçekten, tüm kesimlerin refah içinde yaşadığı demokratik bir ülke kurmak istiyoruz.”
