Suriye’de ABD desteğiyle kurulacak bir uçuşa yasak bölge, ülkenin fiili olarak bölünüşünü getirir. Türkiye-Rusya çatışması PKK bölgesine hayat verir.
“Ankara, Rusya’ya karşı Amerikan emperyalist gücünü öneriyor” diyen Cumhuriyet yazarı Orhan Bursalı, süreç böyle ilerlerse Suriye’nin bölüneceğini söyledi. Suriye’de uçuşa yasak bölge uygulamasının PKK bölgesine hayat vereceğinin altını çizdi.
Bursalı’nın yazısının satır başları şöyle:
“ABD’yi çağırıyor bölgeye Saray. Rusya-ABD rekabetinde bir onu bir bunu kullanarak, bundan kendi çıkarı için yarar sağlayabileceğini düşünüyor..
NATO ve ABD gelsin Suriye’de Türkiye’yi desteklesin.. Dahası, İdlib’i uçuşa yasak bölge ilan etsin… Cefri, niye bir ayda 3 kez soluğu Ankara’da alıyor, şehitlerimiz için başsağlığı dileyecek kadar ikiyüzlü davranabiliyor? Ve hangi koşullarda ve ne amaçla geliyor?
Tüm bu politikaların ülke ve insanlık için olumlu sonuç vermesi mümkün mü?
İdlib, iktidarın yüzük taşı
Hem Rusya hem ABD’yi kullanma politikası ne kadar çok övgü almıştı. Bu politika ikisini birbirine kırdırmayı da içeriyor. Sonuçta kazanan iktidar veya Türkiye olacak diye alkışlanıp duruyor.
Bir dakika! Bu politikanız bir sır değil! Her ikisi de bunu biliyor. Mesela Rusya’ya yanaşırken, Putin anında ABD’yi satacağınızı görmüyor mu ve politikalarını da buna göre düzeltmiyor mu?
İdlib iktidar için o kadar önemli ki, 10 yıllık bir Suriye politikasını ya bir hiç olarak sonlandıracak, ya da oradan elde edeceği kazançlarla kurgulanan Yeni Türkiye konseptinin yüzük taşı olarak iç politikada kullanacak… Bu kadar büyük “kafa kesici” kararlılığın arkasında başka bir şey var sanmayın.
Bu istek o kadar güçlü ki ABD ile Rusya’yı gerektiğinde Suriye üzerinde kapıştırmayı da içeriyor. Kongre’de bir savaş artığı Amerikalı ikide bir öneriyor Trump’a: Uçuşa yasak bölge ilan edelim İdlip-Suriye’yi. Saray’ın hemen ilk halkasında memurlar da üzerine atlıyor: Evet, uçuşa yasaklayın.
Böylece biz zaten uçamıyoruz, Suriye de, Rusya da kendi toprakları üzerinde uçamayacak.
Cefri’ye sorulmayan soru
Eee, sonuç? Rusya ve Suriye bu kararı tanımayacak, Amerikan uçakları da gelip onları vuracak, böylece İdlib – Suriye derhal uluslararası bir savaş alanına dönüşecek. Aradan da biz İdlib’i çekip alacağız!
“Uçuşa yasak bölge” belleklerinizde hiç mi bir şeyleri çağrıştırmıyor? Mesela Irak’ı!? Gidin şöyle 1990’lı yıllara, oradaki ilk savaştan sonra ABD ve müttefikleri Irak’ın yarısı üzerinde uçuşa yasak bölge ilan etmişti. Sonuçtan memnun değildiniz!
Ankara, Rusya’ya karşı Amerikan emperyalist gücünü öneriyor.
Ankara, Cefri’ye hiç şu soruyu sormadı: PKK- PYD’yi sınırlarımızdan 10 km içeri çektiniz, ama onlara Suriye’nin petrol sahalarını verdiniz, orada ağır silahlarla donatılmış bir PKK özerk yapılanmasını inşa ediyorsunuz. Bu ne iş, Suriye’yi bölüyorsunuz!?
Sormak işine gelmiyor, çünkü Suriye’nin artık bölünmüşlüğüne kabul diyor. Madem ABD Suriye’nin artık önemli bir bölgesini PKK’ye peşkeş çekti, ülkeyi böldü, o halde biz de İdlib’de bir Sünni yapı oluşturalım, kontrol edeceğimiz. Bunun en iyi yolu da, ABD’yi bu amaçla kullanmak, uçuşa yasak bölge harika bir fırsat!
ABD bulaşmaz bu işe…
… Ama kışkırtır
Bulaşmaz ama kışkırtır. Amacı Türkiye’yi İdlib’de, Rusya’ya ve Suriye’ye karşı kışkırtmak. Suriye’nin bölünmesini bizim kanalımızla gerçekleştirmek, böylece de kendi PKK bölgesine hayat verecek. Yılların düşünü gerçekleştirecek: Rusya’nın desteğinde Esad Suriyesi, Amerikan Kürt Suriyesi ve bir de Sünni Suriyesi! İdlib yani, buna da biz talibiz!
Oo, tabii ki şu da var: İsrail’i güçlü tutacak böylece.
Zaten iktidarın önde gelenlerinin hepsi bunu görüyor, biliyor, ama İSTİYOR da.
Bu amaçla geçen gün Hizbullahı da vurup ABD’ye, İsrail’e selam çaktılar.”
Onca sene fikir önderimiz sandığımız ve hararetle takip ettiğimiz koskoca Orhan Bursalı meğer bir hiçmiş, öylesine sallıyormuş, birçok temel göstergeyi bilgiyi atlıyormuş. Yada eskiden atlamıyordu sallamıyordu ama şimdi bunamış.
İdlib’de çıkarılıp işlenip ülkemize getirilebilecek petrol falan yok, sadece 3.5 milyon insan var ve onları iteliyorlar bizim üstümüze. Bursalı’nın “yüzük taşı” derken o 3.5 milyon insanın ortak özelliği nedir, yerlerinden edilince boşalan kasabalara köylere hangi etnik gruptan veya mezhepten kimler yerleştirilecek diye analiz yapmasını beklerdim. Türkiye şu anda en doğrusunu yapıyor Esed’i ve İranlı askerleri vurarak çünkü o Şam şeytanlarının hedefi bin yıldan fazladır orada yaşayan Türkmenleri ve kaynaştıkları sünni Arapları kovup yerlerine Şiileri yerleştirmek. Tıpkı Afrin’de ve Fırat’ın doğusunda PKK’nın Araplardan ve Türkmenlerden boşalan yerlere Kürtleri yerleştirmek istediği gibi.
Veryansın TV’de okuduğum en boş yazı. 2 dakika ayırıp da okuduğunuza değmez.
Suriye’nin bölünmesi icinTürkiyemücadele veriyor.Askerlerimiz bu ugurda can veriyor.Ne demisti.Amerikali Jeffrey:”Sehitlerimiz var”bizde kizmistik,senin sehitlerin mi diye.Evet Jefreyy dogru söylemisti.Suriye’de ölen askerlerimiz Amerikanin sehitleriydi bakmayin Erdoganin bizim sehitlerimiz demesine.Suriye’nin bölünmekistendigi cok acik ortadadir.Bunun taseronlugunu Türkiye yapiyor.Adina da beka sorunu deniyor kocaman bir yalan.Suriye’de yapilan savas bir misilleme degildir misilleme bir iki bombalarsin olur biter halbuki günlerdir Suriyeda bir saldiri var Suriye güclerine karsive hep istatisliklerveriliyor sukadar tank su kadarucak su kadar bilmem ne su kadar asker.Demekk i siz misilleme degil Suriyeye saldiriyorsunuz ve Suriye bir savunma savasi veriyor.Suriyenin bölünmek istendigi acik acik ortadadir.Cünkü sadece biz degil Israilde vuruyor Suriyeye,yani ABD’nin Ortadogudaki vurucu gücü bir yandanBOP Esbaskani bir yandan.Sonrada biz kazandik diyecekler ve koltuklarinda gerilip oturacaklar ve de yedi düvele karsi savastik ama Allah bize yardim etti Zalim Esadi devirdik diyecekler.Evet aynen böyle diyecekler.