Müridinin 12 yaşındaki kız çocuğuna cinsel istismardan tutuklanan Uşşaki tarikatı şeyhi Fatih Nurullah, müritlerine mektup gönderdi. Şuçu İstanbul Sözleşmesi’ne atan şeyh, “Kızlarını bize teklif etmişler. Bizim de ‘Yaşı 18’e geldiğinde belki olur’ demekliğimiz olmuştur. Ne yazık ki İstanbul Sözleşmesi’ndeki beyan esas alınarak, bu durum zuhur etmiştir” iddiasında bulundu.
Türkiye’yi sarsan tarikattaki çocuk tacizinin faili şeyh Fatih Nurullah’ın tutuklu bulunduğu cezaevinden tarikatına mektup gönderdiği ortaya çıktı.
Sözcü’den İsmail Saymaz’ın haberine göre, gerçek adı Eyyüp Fatih Şağban olan Fatih Nurullah, müritlere dağıtılan mektubundan şu ifadeleri kullandı:
“İcazet töreni öncesinde böyle meşum bir olay yaşanması fakiri üzmüş, yeni halife kardeşlerimizin boynunu bükmüştür. Bütün halifelerimiz, rehber ve zakirlerimiz vazifelerine devam ederek yokluğumuzu hissettirmemesi temennimizdir. Hacı Bayram Külliyemizin tamamlanması ricamızdır. Bize gelince…”
’18’İNDE BELKİ OLUR’ DEDİM
“Aklıma Ahmet Yesevi Hazretleri geldi. 63 yaşından sonra yer altına inmiş ve bir daha ışığı görmemiş. Kendimi şartladım. Çıkarsam hizmetinize devam edeceğim. Sizi üzecek bir şey yapmadım. Komployla karşı karşıyayız. Uyuşturucu bağımlısı birinin bozuk aile yapısının korunması için yaptığımız merhameten yardımlar ihanet ve komplo olarak geri dönmüştür. Kızlarını bize teklif etmişler. Bizim de ‘Yaşı 18’e geldiğinde belki olur’ demekliğimiz olmuştur. Telefondaki konuşmalarda, yapmadığımız fiileri bize zorla teyit ettirmek istemişler ve ayrı ayrı para talep etmişlerdir. (70.000 TL) Telefondaki “yapmayın – etmeyin” ricaları böyle bir sonucun doğmaması içindir. Ne yazık ki İstanbul Sözleşmesi’ndeki beyan esas alınarak, bu durum zuhur etmiştir.”
Bindi demek yakın zamanda tahliye oluyorum her şeyi düzelecek düzeni bozmayin
işte İstanbul sözleşmesi bu ve bunun gibi sapıklara engel olduğu için karşılar. İstanbul sözleşmesi olmasa bu işin bir dayanağı yok gibi bir hava oluşturmaya çalışan bu tarikatçı güruhun hedefinde ise anayasayla tanınmış hakları ihlal etmek vardır. ANCAK ATATÜRK GENÇLİĞİ SİZE O GÜNLERİ GÖSTERMEYECEK. Gençliğe hitabedeki ihanetler bir bir çıkarken, gençlerde gümbür gümbür geliyor. her derde deva olacağız.
Tarikatlar Turkiye Cumhuriyeti kurulus ilkelerine aykiridir cunku Cumhuriyetle birlikte medreseler, zaviyeler, tekkeler yasaklanmistir. Bu yasak coktan delinmistir. Tarikatlarin beslenme kaynaklari olan Kuran kurslari denetim altina alinmalidir. Bunlar ancak AKP tek adam saray iktidarinin Turkiye’nin yakasindan dusmesi ile mumkundur. Yoksa havanda su dovmeye ve bos yere soylenmeye devam ederiz.
Aslında bu tecavüzcüler ile birlikte o çocukların eneveynlerinide içeri tukacaksın onlarda sorumlu!
Mektubuna iltibat ediliyorsa, buradan cikan netice ve hatice…. tarikat yuvalari cocuklarin tecavüz edildigi , dinin istismar edildigi… istismar yuvalaridir… bu kisvelerin derhal kapatilmasi lazimdir, savunulacak hic hic bir tarafi ve yani yoktur..
18 de belki olur he! zihniyetini belli etmiş bide utanmadan kıvırmaya çalışıyor