Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu’nun 5 üyesi görevden alındı, yerine 6 üye atandı.
Görevden alınan üyeler Dr. Mehmet Sürmeli, Dr. Hasan Kavgacı, Dr. Hüseyin Şirin, Toper Akbaba ve Prof. Dr. Bahri Ata; göreve atanan üyeler ise Prof. Dr. Mehmet Karataş, Prof. Dr. Mustafa Gündüz, Prof. Dr. Bülent Dilmaç, Doç. Dr. Cem Gençoğlu, Dr. Mehmet Gündüz ve Dr. Hüseyin Yorulmaz’dan oluştu.
Kurul başkanlığına, istifa eden Prof. Dr. Dönmez yerine Prof. Dr. Demirli getirildi. Demirli, aynı zamanda İstanbul Ticaret Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölüm Başkanlığı ve TÜBİTAK Bilim İnsanı Destek Programları Başkanlığı (BİDEB) Danışma Kurulu Üyeliği yapıyor.
Cumhuriyet’in haberine göre Demirli, yurtdışında FETÖ’den devralınan okulları yöneten Türkiye Maarif Vakfı’nın Mütevelli heyetinde yer alıyor. Vakfın mütevelli Heyeti üyelerinin 7 bin 500 lira huzur hakkı aldığı biliniyor. Demirli, böylece, Türkiye Maarif Vakfı’nda birlikte görev yaptığı Özer’in Milli Eğitim Bakanı olmasının ardından MEB Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı’na atanmış oldu.
Kurula atanan 6 üyeden 2’sinin Necmettin Erbakan Üniversitesi’nin kadrosundan olması dikkat çekti. Prof. Dr. Mehmet Karataş, Biyoteknoloji Bölümü’nde; Prof. Dr. Bülent Dilmaç ise Eğitim Bilimleri Bölümü’nde öğretim üyesi. Dilmaç’ın, sosyal medyadan sık sık Mütevelli Heyeti Başkanlığı’nı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın yaptığı İlim Yayma Vakfı’nı paylaşması ve İlim Yayma Cemiyeti’nin yurtlarında söyleşiler düzenlemesi dikkat çekti. Dilmaç, ayrıca, Ziya Selçuk’un istifasının ardından “Hadi hayırlısı, eğitim camiamıza hayırlı olsun” paylaşımı yaparken, Atatürk’e atfedilen “Söz konusu vatansa gerisi teferruattır” sözünü, sosyal medya hesabından “Sanat, Allah (C.C) aramaktır. Diğerleri teferruattır” şeklinde paylaştığı görüldü. Cumhuriyet ve Atatürk karşıtlığı ile bilinen Necip Fazıl Kısakürek’e “üstad” diyen Dilmaç’ın, “Dine ve inanca yapılan eleştiri özgürlük değildir” paylaşımı ise dikkat çekti.
‘BATI’YA ŞİRİNLİK İÇİN’
Talim ve Terbiye Kurulu’na üye olarak atanan Yıldız Teknik Üniversitesi Eğitim Bilimleri Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Mustafa Gündüz Harf Devrimi’ne ilişkin açıklamaları ile gündeme gelmişti. “Yeni kurulan devletin ideolojik temellerini oturtmak pahasına geçmiş bütün birikiminin inkâr edildiğini” savunan Gürbüz, bu dönemde gerçekleştirilenleri “Batıya yapılan şirinlikler” olarak nitelendirirken, Harf Devrimi’ni hedef alarak “Yeni neslin ancak iktidar yanlılarının yazdıklarını okuyacak olması, gelecek adına büyük bir avantaj ve güven vermişti. Alfabe değişikliği geçmişi unutturmak amacı yanında, yeni neslin neyi, nasıl okuyacağını planlamıştı. Bir de 1930 sonrasında, tarih öncesi mitolojiye sığınılarak kurgulanan dil ve tarih kültürüyle düşünceyi kötürüm haline getiren gelişmeler oldu” ifadelerini kullandı.
Aslında Türkiye bir Türk Devleti olduğundan, alfabesinin de Türk alfabesi olması gerekir. Hadi değiştirelim!!
Farklı fikirdeki kişilere dayanamazlar, çünkü sadece sözde ve kendilerine demokratlar..Ülkemizde misyonerler cirit atmış çok da umurlarındaydı!!
Eğitim büyük iştir, çok nazik bir meseledir. Saplantılarınız nedeniyle Yapacağınız hatalar siz öldükten sonra da masum gençlere zarar verecektir, aklınızı başınıza alın. Eğitim nedir bilmiyorsanız, işi ehline bırakın.
O kadar atanamayan öğretmen var ama öğretmen ithal ediyorlar, söyleyecek bir şey bulamıyorum
Yahu memlekette amma hain varmis.
Dilmaç nasıl vatansız olunur onun tarifini vermiş. Mustafa birçok insana sorsan Latin Alfabesi der, başka dilleri daha kolay öğrenebiliyorlarsa bu Latin Alfabesi sayesindedir. Göktürkçe’nin Alfabesin’den Etrüsk Türklerin Alfabesin’den alıntılar da vardır. Arap Alfabesini ise Türklükle ilgisi olmayan, Kuran da Arapça Alfabesi kullanıldığı için ister. Türklerle ilgisi olmayan bu Alfabeyi Türkler neden kullansın. Osmanlı da kullanıldı diye mi. Seni tutan yok, başkalarını da. Öğrenmek istiyorsanız öğrenin Türk’e dayatamazsın. O kadar Alfabeye takıksan Göktürkçe öğreneceksin, Türk’ün Alfabesi. Fatih Sultan Mehmet Uygur Türkçesi bile biliyordu, senin gibi insanlara zorla bir şeyi dayatmıyordu. Osmanlıca Osmanlı da kaldı, Osmanlıca bilenler Osmanlıca çeviri yapıyorlar. Bir mezarlığa gittiğim de üstündeki yazıyı mı okuyacağım, mezara ziyarete mi gelmiş olacağım. Boş insanın tekisin. Bir sal Türk milletini. İktidar tarihe hain diye geçecek, tarihçiler bunu değerlendirmeyecek mi sanıyorsun. Tarih öncesi mitoloji diye m.ö. ki Türkleri hedef alıyorsun, Türkten daha değersiz olan kız çocuklarını diri diri öldüren tarihine bak. Bu söylediğine bakarsak din de mitoloji. Tarikatçılar hiç değişmiyor, her hesaplaşması Türk ile. Bunların başka ırkları Türklere kabul ettirmek için uydurdukları tarihte var
Şu analize çok güldüm : Prof Gündüz Harf Devrimi’ni hedef alarak “Yeni neslin ancak iktidar yanlılarının yazdıklarını okuyacak olması, gelecek adına büyük bir avantaj ve güven vermişti.“
1923 itibarıyla, kaç başlıkta basılı kitap vardı sayın talim üyesi ?
Burayı iyi sondajlamışsınız. Talim & Terbiye’de önceden belirlenmiş bir kadro göreve gelmiş anlaşılan. VeryansınTV olarak sizden bir de yurdun her yöresine yayılmış yüzlerce, binlerce yabancı İngilizce öğretmenle (misyoner!) ilgili haber bekliyoruz sizden. Anaokullarında ABDli siyahi İngilizce öğretmenleri. Özel ilkokul ve ortaokullarda her ülke ve kökenden İngilizce öğretmenleri. Son dönemde önde gelen anadolu liseleri, anadolu meslek liseleri ve imam hatip liselerinde de varlar. Noluyoruz, nereye gidiyoruz? Amaç ülkeyi ABD’nin 51. eyaleti yapmak mı?