Tanıdığım Adil Serdar Saçan 

featured

Hikmet Çiçek yazdı…

Ergenekon kumpası sanığı, İstanbul Organize Suçlarla Mücadele ve Kaçakçılık Şube Müdürlüğü eski müdürü Adil Serdar Saçan yaşamını yitirdi.

Saçan 23 Eylül 2009 tarihinde Ergenekon soruşturmasının 9. dalga operasyonunda tutuklandı. 15 Ocak 2010’da tahliye edildi.

Saçan’la FETÖ’nün Ergenekon Kumpası sanıkları olarak birlikte yargılandık. Uzun sohbetlerimiz oldu.

 “Tuncay Güney bize özel olarak gönderilmiştir. Lanet olsun! Oyuna geldik. Bu ifadeyi alarak bu kadar insanın hapislerde yatmasına alet olduk. Büyük acı çekiyorum. Keşke ‘yalan söylüyorsun’ deyip, kafasına sandalyeyi geçirseydim.”

Ahmet İhtiyaroğlu, Şubat 2001’de Tuncay Güney‘in sorgusunu yapan İstanbul Kaçakçılık ve Organize Suçlar Şubesi (KOM) müdür yardımcısı. İhtiyaroğlu’na göre Tuncay Güney, cemaat tarafından Veli Küçük‘ün yanına yerleştirilmiş bir kişi!

Tuncay Güney anlatmaya başlıyor. Veli Küçük, Doğu Perinçek, Ergenekon, Kuzey Irak’a gönderilen 24 bin silah, Kırıkkale MKE’ye sabotaj, Susurluk, Çatlı‘nın ölümü, Sabancı cinayeti, Cem Ersever, vs. 

Tuncay Güney‘in anlattıklarını doğrulayan hiçbir veri yok. İhtiyaroğlu düşünüyor: “Bu adam bize niye gelmiş? Niye bu kadar çok anlatıyor?” Kimler gönderdi?

İhtiyaroğlu, Odatv’de yaptığım haberde böyle söylüyordu. İhtiyaroğlu, 1998 yılı sonunda o zamana kadar Asayiş Şube’ye bağlı bir “masa” olan kaçakçılık ve organize suçları, bir daireye, KOM’a dönüştüren polis şeflerinden. 

Ergenekon kumpasında, Adil Serdar Saçan‘ın tanığı olarak Ahmet İhtiyaroğlu dinlenmişti.

Emniyet teşkilatı içinde Fethullah Gülen cemaatinin örgütlenmesine ilişkin rapor düzenleyen müdürlerin başlarına gelmeyen kalmadı. Onlardan biri de Adil Serdar Saçan.

Adil Serdar Saçan‘ın Fethullah Gülen ve cemaati üzerine bir “proje çalışma grubu” oluşturulması için başsavcılığa başvurduğu tarih 16 Temmuz 2001.

Şube Müdürü Saçan‘ın izin talebi şu cümlelerle başlıyor:

 “Şubemiz görevlilerince yapılan çalışmalar neticesinde ülkemizde Fethullah Gülen grubu olarak bilinen silahsız terör örgütünün özellikle İstanbul ilinde yoğun faaliyetlerde bulunduğu, ülke genelinde mahiyet adı altında 350 kişiden oluşan bir gruplarının olduğu, bunun altında ana mütevelli heyet, bunun altında da mütevelli heyet olduğu tüm oluşumların başında baş imam olarak Fethullah Gülen’in bulunduğu….”

Saçan‘ın, “Fethullah Gülen ve grubu” hakkında “projeli çalışma izni” istediği başvurusunda daha sonra bu grubun nasıl örgütlendiğini anlatıyor. Saçan‘a göre İstanbul il imamı A. K. Dört bölgeye ayrılan İstanbul’da “Suriçi Bölge İmamı” O. K. Şirinevler’den A., S. ve O. T. sorumlusu. Gaziosmanpaşa, Esenler ve Bayrampaşa’nın bölge imamlığını S. Yapıyor. Anadolu yakasının bölge imamlığını yapan H. B. Aynı zamanda il imam yardımcısı. H. B.’nin yardımcısı da FEM dershanelerinde öğretmen F. Ö.

Proje için talebinde, bu hiyerarşik yapının finansal sorumlusunun bir armatör olduğu belirtildikten sonra, bu yapılanmaya bağlı kuruluş ve vakıfların listesi veriliyor.

Saçan‘ın yazısında, “Silahsız terör örgütü” olarak nitelenen grubun, üyelerinden her ay belirli miktarda para topladıkları, bu paraların finans sorumlusunun “özellikle istihbarat şubesinde görevli mensuplarınca resmi arabalarda nakledildiği” kaydediliyor. Para vermeyen veya gruptan ayrılmak isteyenlere, “özel yaşamları ile ilgili oluşturulan arşiv sayesinde” şantaj yapılıyor, tehdit edilerek sindiriliyor.

“Özellikle İstihbarat Daire Başkanlığı ve önemli illerin istihbarat şube müdürlükleri ile, Narkotik, Mali ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüklerinin teknik takip birimlerini ellerine geçirdikleri, bu yolla düşman addettikleri kişiler hakkında arşiv çalışması yaparak bunu muhtemelen Zaman gazetesinin arşivinde sakladıkları” gene aynı talep yazısında ifade ediliyor.

BİLGİLERİN KAYNAĞI

FETÖ’nün şantaj ve tehdit amaçlı “arşiv çalışmasına” pek meraklı olduğu anlaşılıyor. Adil Serdar Saçan bu bilgileri nereden ve kimden aldığını 9 Ekim 2012 günlü Ergenekon duruşmasında şöyle açıklıyordu:

“Bu bilgileri Fethullah Gülen grubundan bir polis geldi ve anlattı. Bu şahıs, şube müdürü olduğum için bana geldi. Proje işini bu polisin ifadesinden sonra istedim.”

Savcı Mehmet Ali Pekgüzel‘in (Yargıtay 16. Ceza Dairesi, Ergenekon davası savcısı Pekgüzel’in FETÖ üyeliğinden verilen 7 yıl 6 ay hapis cezasını onadı) dava klasörlerinde yer alan “x şahıs” başlıklı yazıda geçen “x şahısın” kim olduğu ve bu tutanağı kimin yazdığı sorusuna Saçan şöyle cevap veriyor: 

 “Savunmam sırasında söylemiştim. O yazı benimdir. X şahsın adını söylemem. Ölene kadar söylemem. Hele şimdi hiç söylemem. Bu dönem elbet geçecek.”

Adil Serdar Saçan, FETÖ’ye yönelik çalışma için doğrudan kendisine bağlı özel bir ekip oluşturdu. Ancak ekip daha ilk “sokak çalışmasında” açığa çıktı. Projeden haberi olan bir kişi, hedef alınan kişileri mahallenin muhtarı aracılığıyla uyarmıştı. “Projeli çalışma” daha ilk gününde kendini ele vermişti. Bunun nasıl olduğu sonradan anlaşıldı. Saçan‘ın özel çalışma ekibinin başına atadığı polis cemaatin elemanıydı.

Yarım kalan proje, KOM şubenin son işi oldu. Şube müdürü Saçan ve müdür yardımcısı Ahmet İhtiyaroğlu hedef alındı. Medya harekete geçirildi, haklarında denmeyen kalmadı. Dönemin Başbakanı Bülent Ecevit, bakanlar ve çok sayıda milletvekili “Hocaefendi”ye yapılan bu eyleme karşı emniyete ateş püskürdüler.

KOM tecrit edildi. İstihbarat Şube bu olaydan sonra KOM’la çalışmadı, bilgi akışını durdurdu. 2003 yılında Saçan ve İhtiyaroğlu açığa alındı ve daha sonra polislikten ihraç edildiler.

Yetmedi, Adil Serdar Saçan Ergenekon sanığı yapıldı, 16 ay hapiste kaldıktan sonra “terör örgütü üyeliğinden” tutuksuz yargılandı ve aklandı.

SAÇAN NİYE HEDEF OLDU?

“Peki bu cemaat hakkında “projeli çalışma” yürüten polislere neler yapıldı? Başlarına neler geldi? Onu da bu hafta yazalım.

“Projeli çalışma” 2000’li yılların başında çıkarılan 4422 sayılı yasadan sonra polise verilen bir yetki. Soruşturma öncesi bir tür ön çalışma. Proje, cumhuriyet başsavcısının “olur” demesiyle başlatılıyor, projeden sorumlu bir savcı görevlendiriliyor. Bu yetkiyle birlikte şüpheli ya da “suç örgütü” hakkında “teknik takip” kararı (elbette mahkemeden!) verilebiliyor, telefonlar dinleniyor, e-postalar kontrol ediliyor, vs…

İSTANBUL’UN İMAMLARI

KOM Şube Müdürü Saçan‘ın, “Fethullah Gülen ve grubu” hakkında “projeli çalışma izni” istediği başvurusunda daha sonra bu grubun nasıl örgütlendiğini anlatıyor. Saçan‘a göre İstanbul il imamı A.K. Dört bölgeye ayrılan İstanbul’da “Suriçi Bölge İmamı” O.K. Şirinevler’den A., S. ve O.T. sorumlusu. Gaziosmanpaşa, Esenler ve Bayrampaşa’nın bölge imamlığını S. Yapıyor. Anadolu yakasının bölge imamlığını yapan H.B. aynı zamanda il imam yardımcısı. H.B.’nin yardımcısı da FEM dershanelerinde öğretmen F.Ö.

Proje için talebinde, bu hiyerarşik yapının finansal sorumlusunun bir armatör olduğu belirtildikten sonra, bu yapılanmaya bağlı kuruluş ve vakıfların listesi veriliyor.

Saçan‘ın yazısında, “Silahsız terör örgütü” olarak nitelenen grubun, üyelerinden her ay belirli miktarda para topladıkları, bu paraların finans sorumlusunun “özellikle istihbarat şubesinde görevli mensuplarınca resmi arabalarda nakledildiği” kaydediliyor. Para vermeyen veya gruptan ayrılmak isteyenlere, “özel yaşamları ile ilgili oluşturulan arşiv sayesinde” şantaj yapılıyor, tehdit edilerek sindiriliyor.

 “Özellikle İstihbarat Daire Başkanlığı ve önemli illerin istihbarat şube müdürlükleri ile, Narkotik, Mali ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüklerinin teknik takip birimlerini ellerine geçirdikleri, bu yolla düşman addettikleri kişiler hakkında arşiv çalışması yaparak bunu muhtemelen Zaman gazetesinin arşivinde sakladıkları” gene aynı talep yazısında ifade ediliyor.

Tanıdığım Adil Serdar Saçan 

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

2 Yorum

  1. Allah rahmet etsin mekanı cennet olsun.
    Onurlu şerefli haysiyetli namuslu ahlaklı makama paraya şehvete güce tapmayanlara selam olsun.
    Bu özellikte olan insanları toplumun çoğunluğu asla sevmez ve desteklemez.
    Tarih bu tarz örneklerle doludur.

  2. Allah hepsinin belasını versin!Adil müdür Mustafa Kemal divanına,bu alçaklar Muaviye çukuruna.Lanet olsun hepsine!

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!