Tarikatsız Türkiye olmazmış! Cumhuriyet devrimini Yunan işgaline benzetti

featured

Yeni Şafak yazarı Yusuf Kaplan, tarikatların hedef tahtasına oturtulduğunu belirterek, Türkiye’nin kaskatı laik bir ülkeye dönüştüğünü iddia etti. Kaplan, ‘Burası sömürge ülkesi mi? Yunan mı işgal etti de çocuklarımızın zihnini felç etti, ruhunu köleleştirdi’ dedi.

15 Temmuz FETÖ darbesinin ardından tarikat ve cemaatlere yönelik gelişen toplumsal algı, Yeni Şafak yazarı Yusuf Kaplan’ı rahatsız etti. “Tarikatlar bu ülkenin sigortasıdır” diyen Kaplan, Cumhuriyet devriminin en temek ilkesi laikliği de hedef aldı.

Kaplan’ın yazısını satırbaşları şöyle:

“(…) Türkiye’nin ilk kez bu kadar derinlemesine ve bütün şer güçlerce kuşatıldığı bir zaman diliminde cemaatler ve tarikatlar meselesi başta olmak üzere Diyanet dâhil bütün İslâmî kurumların itibar suikastına tabi tutulması, intihardır ve bunlar, 15 Temmuz’un sivil darbesinin başarıya ulaşmak üzere olduğunun ürpertici, tedirgin edici, kara kara düşündürücü işaretleridir.

TAŞ GİBİ LAİK ÜLKE OLMUŞUZ!

Diyanet, cemaatler, tarikatler, diğer kritik İslâmî kurumlar, bu toplumun geleceğinin sigortasıdır, teminatıdır, düşmanlarının korkulu rüyalar, kâbuslar görmesine yol açan vazgeçilmez kaynaklarıdır.

Cemaatler ve tarikatleri silin, -fazla değil iki kuşaklık bir zaman dilimi içinde- bu toplumda İslâm’dan eser kalmaz!

Kalmaz; çünkü Türkiye başta eğitim olmak üzere bütün kurumlarını laikleştirmiş, dolayısıyla İslâm’ı bütün kurumlarından uzaklaştırmış kaskatı, taş gibi laik bir ülkedir.

Laikliğin din olarak görüldüğü, din katına yükseltilerek dogmalaştırıldığı, dinin hayatın her alanından uzaklaştırıldığı bu toprakların mezarını kazacak ürpertici bir laiklik anlayışının dayatıldığı son “komünist”, pozitivist, materyalist ülkesidir dünyanın!

Devletin bütün kurumlarından İslâm’ın arındırıldığı, toplumun düşünce, sanat, bilim, kültür, estetik ve ahlâk birikiminin ve ruhunun yegâne kaynağı dininin her yerden temizlendiği tek ülke Türkiye’dir dünyada!

“Cemaatler, tarikatlar neden eğitime el uzatıyorlar!” diye veryansın edenler var! İnsaf!

Bizim laikliği aldığımız Fransa’da bile orta dereceli okulların üçte biri Katoliklerin kontrolündedir! Katolik okulları Fransa’nın birinci sınıf okullardır. Bizde ise hiç bir yerli, parya, Türk okulu, yabancıların kontrolündeki okulların eline su bile dökemez!

Burası sömürge ülkesi mi?

Yunan mı işgal etti de çocuklarımızın zihnini felç etti, ruhunu köleleştirdi?

İNTİHAR EDİYORUZ

Uyarıyorum!

Haykırıyorum!

İntihar ediyoruz!

Kendi ayağımıza kurşun sıkıyoruz!

Ben, bu ülkede, kendi medeniyet dinamiklerimi, değerlerimi, ruhköklerimi eksene alarak bir eğitim sistemi kurmak zorundayım.

Düşünsenize, benim çocuğumu anaokulundan, ilkokuldan itibaren elimden alıyorlar! Beyinlerini yıkıyorlar! Zihinlerini iğdiş ediyorlar! Ruhlarını çalıyorlar! Sonra da yabancılaşmış, bu ülkenin medeniyetiyle, ruh kökleriyle kavgalı, mankurtlaşmış türedi tipler olarak gönderiyorlar bana!

Barbar bunlar!

Manyak mısınız siz?

İşgalci misiniz?

Buna isyan ederim arkadaş!

Yeter yahu!

Bizi çağın ve kendi dünyamızın dışına fırlatan, kendimizden uzaklaştırıp çağın ağlarına bağlayarak köle yapan, kendi ayağımıza sıkmamıza yol açan bu laik, ruhsuz, pozitivist, ilkel, çağdışı, sömürgeci eğitim, medya, kültür, sanat rejimiyle çocuklarımızın mezarını kazmaktan ve bu ülkenin altını oymaktan başka bir şey yapmadığımızı gören yok mu bu ülkede -bendenizden başka Allah aşkına!?

İslâm’ın bütün kurumlardan temizlendiği bir ülkede cemaatleri ve tarikatları yok etmek demek, Türkiye’nin İslâmî kimliğini yok edecek dinamitleri döşemek demek!

Elbette ki, cemaatlerin, tarikatların usulünce denetlenmesi, kendilerine çeki düzen vermeleri şart!

Elbette ki, kendilerini bu ülkenin önünü açacak bu dünyada yaşayan ama bu dünyayı yaşamayan öncü kuşakları yetiştirmeye yoğunlaşmaları gerekiyor.

Cemaatleri ve tarikatları korursanız, bu ülkeyi koruyabilirsiniz.

Cemaatleri ve tarikatları korursanız, akideyi ve aileyi koruyabilirsiniz.

Aileyi ve akideyi korursanız, bu ülke için gözünü kırpmadan canını verecek yürek çocuklarını yetiştirmeyi başarabilirsiniz.

Türkiye’nin dışardan çepeçevre kuşatıldığı bir zaman diliminde bu toplumun kuyusunu kazacak, toplumun farklı kesimlerini birbirine düşürecek, düşman yapacak, sinir uçlarını kaşıyacak tehlikeli işlere soyunmaktan özenle kaçınmak boynumuzun borcudur.

Cemaatler ve tarikatlar bu toplumun sigortasıdır.

Eğer bunu göremiyorsanız, bilin ki, 15 Temmuz’un sivil darbesi başarılmış demektir! Vesselâm.”

Geceye damga vuran tartışma: Yakında tüm tarikatlara operasyon geliyor

Tarikatsız Türkiye olmazmış! Cumhuriyet devrimini Yunan işgaline benzetti

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

4 Yorum

  1. Yıllardır bizlere laiklik kavramını yanlış anlatıyorlar. Laik kavramı eski Türk devlerinde kullanılan bir kavramdır. Selçuklu hükümdar Tuğrul bey bunu uygulamıştır. Üstelik ülkemiz laiklik kavramını 1937 de anayasamıza dahil etmişken Fransa ancak 1946 yılında anayasalarına dahil etmişlerdir. Ve bugün hala Fransa’nın laiklik kavramını uyguladığınıda söyleyemez. Ve ülkemizde de uygunlandığını düşünmüyorum. Bu çok basit bir bilgiyi benim gibi sıradan bir vatandaş biliyorda bizim aydınlarımızın bilmemesi mümkün mü? Yusuf beyin bunu bilmemesi hele mümkün mü? Peki bu laiklik ilkesine niye alerjileri var? Buna dini sebepler göstermesi hiç kabul edilebilecek gerçekçi bir yanı yok. Burada yazan bütün yazarlarımıza bu gerçeği sık sık gündeme getirip anlatmalarını istiyorum. Bu zamana kadar bu konu üzerinde durmayan fırsat bulduğunda anlatmayan aydınlarımız ise bu ülkeye ve milletine çok büyük ayıp etmişlerdir. Oysa halkımız mantıklı doğru bilgileri her zaman öğrenmeye meraklıdır.

  2. Aslinda bu islamcilarin feryadinin gercek nedeni, emperyalist ve siyonist batinin destegini kaybetmis olduklaridir. Emperyalist ve siyonistler su anda takdik degistirmis, Ortadogu ve Turkiye’de coken gudumlu islamci orgutler yerine yeni ancak a denli sinsi bir oyun kurmaktadirlar. Turkiye’de kullandiklari piyonlar ile sinsice Ataturk maskesi altinda, sozde demokrasi, ozgurluk, liberal sosyalist degerleride katarak iktidara sahip olup, Turkiye’nin tekrar Amerika ve Israil’in dumen suyuna girmesine, Turkiye’de federal bir yapilanma olusturmaya calismaktadirlar. Bu cok acik ve nettir. Yarim akilli islamcilarin su anki feryat ve figanlari, emperyalism’in Musluman kardesleri (AKPnin dahil oldugu siyasal islam) devreden gozden cikarmis olmasi ile ilgilidir.

  3. “Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz. En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır”
    Mustafa Kemal ATATURK

  4. Tarikat’lar İslam’ın önündeki Barikatlar’dır. Diye kim söylemiş bir araştırsınlar ve bu tarz cümleleri başka kimler söylemiş hatta Tarikat’lari yeren hangi ayetler var onları birde araştırsınlar. Gerçi bu tip yobaz islam düşmanlarına bir şey anlatmak zor ama eeeeh işte belki araştırırlar diye yazıyoruz!!!

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!