Hem İsrail medyasında hem de Ortadoğu basınında yer alan bilgilere göre THY, İsrail’e daha önce günde 10’dan fazla uçuş yapıyordu. Ancak Ekim ayında başlayan işgal girişimiyle bu uçuşları THY Yönetimi bıçak gibi kesti. Ekim 2024 yılına kadar devam etmeyeceğini açıkladı. İşte bu boşluğu dolduran ise BAE’li havayolu şirketlerinden Flydubai ve Etihad oldu.
Patronlar Dünyası’ndan Gökmen Mert Kural’ın haberine göre, geçtiğimiz yıllarda İsrail ile normalleşme adımı atan BAE’ye ait Flydubai pazardaki payını yüzde 2.15’e, Etihad ise yüzde 1.29’a çıkardı. Bu rakamlarla Flydubai, İsrail’de iş yapan en büyük 4’üncü, Etihad ise 5’inci havayolu şirketi konumuna yükseldi. Hatta bu iki şirket uçuşlarını öyle artırdılar ki, katliamın başlamasının üzerinden 2 ay geçmeden ocak ayında İsrailli havayolu şirketleri El Al ve İsrael Air’in hemen ardından yüzde 3.9’luk pazar payına ulaştılar.
EMİRLERİN ŞİRKETLERİ
Etihad Havayolları BAE’de aynı zamanda Devlet Başkanı da olan Abu Dabi Emirlik ailesi Al Nahyan’a, Flydubai ise BAE Başbakanı ve Dubai Emirlik Ailesi Al Maktoum’a ait. İsrailli turizm şirketi Hot Consumer Club’ın turizm müdürü Yehuda Zafarani, “Emirlik havayollarının savaş boyunca faaliyetlerini sürdürdüğünü ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin Şubat ayında İsrailliler için ikinci en popüler destinasyon haline geldiğini” söyledi. İsrail medyasına göre, hem kurumsal bir varlık hem de İstanbul’da önemli bir merkez olarak Türk Hava Yolları’nın yokluğunun yarattığı boşluğu doldurmak için birçok havayolu harekete geçiyor.
Zafarani ayrıca Türk Hava Yolları’nın yokluğunun iki ana taraf için önemli bir fırsat sunduğunun altını çizdi. Öncelikle İsrailli şirketler, özellikle de El Al, Avrupa destinasyonlarından faydalanacak. İkinci olarak, Birleşik Arap Emirlikleri’ndeki şirketler Uzak Doğu destinasyonlarına bağlantı fırsatını yakalayarak güçlü bir rekabet ve önemli kazançlar yarattı.
Her ne kadar İsrail’in Gazze işgalinin üzerinden 160 gün geçmesine ve çoğu kadın ve çocuk olmak üzere 31 bin 184’ten fazla Filistinlinin katledilmesine rağmen Arap havacılık şirketlerinin uçuşlarını sürdürmesi ise oldukça ilginç. Zira Türkiye’de protesto edilen başta Starbucks, McDonald’s olmak üzere birçok küresel devin ülke bölge operasyonunu Ortadoğulu şirketler yürütüyor.