İstanbul 1. Sulh Ceza Hakimliği’nin kararında, 1 Kasım’da “MİT’in Cumhurbaşkanlığı’na sunduğu ‘Yargı Raporu’nda neler var?” başlıklı yazısı nedeniyle “Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçlamasıyla tutuklanan gazeteci Tolga Şardan’ın avukatları tarafından dilekçe sunularak tahliyesinin talep edildiği kaydedildi.
Bunun üzerine inceleme yapan mahkeme, “Halkı Yanıltıcı Bilgiyi Alenen Yayma” suçlamasıyla tutuklanan Tolga Şardan hakkında dosya kapsamı, atılı suçun niteliği ve tüm delillerin toplanmış olmasını dikkate alarak adli kontrol tedbiri uygulanmasını yeterli olduğunun anlaşıldığını belirtti. Mahkeme, Şardan hakkında yurt dışına çıkış yasağı konularak tahliyesine hükmetti.
İLK AÇIKLAMA
Şardan, tahliye sonrası yaptığı açıklamada, “Sadece gazetecilik yaptım, halkı bilgilendirmeye çalıştım. Yazdıklarımın da arkasındayım. Önümüzdeki günlerde sürecin nasıl işleyeceğini hep birlikte göreceğiz” dedi.
NE OLMUŞTU?
Tolga Şardan hakkında 31 Ekim 2023 tarihli “MİT’in Cumhurbaşkanlığı’na sunduğu ‘yargı raporunda neler var?” başlıklı yazısı nedeniyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca resen soruşturma başlatılmıştı. Şardan, “Halkı Yanıltıcı Bilgiyi Alenen Yayma” suçlamasıyla Ankara’da gözaltına alınmıştı.
1 Kasım’da tutuklanan Şardan’ın avukatları tutuklama kararı veren İstanbul 1. Sulh Ceza Hakimliğine itiraz dilekçesi sunmuştu. İtiraz dilekçesinde, soruşturma konusu yazının, kamuoyu gündeminde yoğun olarak yer alan ve bizzat savcı ve yargıçlar tarafından gündeme getirilen yargı içindeki iddialara ilişkin olduğu ve haber değeri taşıdığının şüphesiz olduğu kaydedilmişti.
Dilekçede, “35 yıllık gazeteci olan, pek çok kez haberleri nedeniyle soruşturma geçiren müvekkilimiz, her zaman görevinin başında olmuş, bu soruşturmaları işinin bir parçası olarak kabul etmiştir. Çağrıldığında gitmiş, ifadesini vermiş, kovuşturmaya dönüşürse yargılamayı takip etmiştir. Sabit ikametgahı, işi, ailesi, düzeni olan müvekkilimiz için verilen tutuklama kararının büyük bir haksızlık olduğunu tekrarlıyor. Mutlaka itirazımız kabul edilerek bu mağduriyete bir an evvel son verilmesi gerektiğini belirtiyoruz” ifadeleri kullanılmıştı.
TOLGA ŞARDAN NE YAZMIŞTI?
Tolga Şardan ‘MİT’in Cumhurbaşkanlığı’nın talebi üzerine hazırladığı raporda iki önemli bölümün bulunduğunu, bunlardan ilkinin son beş-altı yıldır büyük kentlerdeki adliyelerdeki skandal kararlar, işlemler ve uygulamalar hakkında olduğunu’ yazmıştı.
T24 yazarı ayrıca, ‘savcılar, hakimler ve avukatlar arasında ilişki üçgeni olduğunu’ ifade ederek, şu iddialarda bulunmuştu: “Para karşılığında verilen erişimin engellenmesi kararlarının yanı sıra, soru işaretlerine neden olan ilginç tahliye ve tutuklama kararlarına imza atan yargı mensupları belirlendi. Hatta söz konusu isimlere raporda yer verildiği kaynaklarca ifade ediliyor.”
‘Raporun diğer bölümünde adliyelerin fotoğrafının çekildiğini’ söyleyen Şardan, ‘MİT’in Bakırköy Adliyesi’nde önemli ve ilginç bulgulara ulaştığını’ öne sürmüştü: “Özellikle uyuşturucu kaçakçılığı yaptıkları gerekçesiyle haklarında adli soruşturma başlatılanlar, ikametlerini, iş yerlerini, şirketlerini Bakırköy Adliyesi’nin sorumluluk bölgelerine taşıyorlar. Böylelikle adli süreçlerde Bakırköy Adliyesi’nde gerek soruşturma gerekse kovuşturma aşamalarında daha kolay karar alma olanağı yaratılıyor. Yine yürütülen adli süreçlerde Bakırköy Adliyesi’nde ‘adli kontrol şartıyla tahliye’ kararların daha kolay alınıyor.
Yanı sıra Bakırköy Adliyesi’nde görevli kimi savcı ve hakimlerin parasal ilişkileri konusunda da MİT tarafından tespitler yapıldı. Adliyelerde yaşanan sorunlarda ikinci sırada İstanbul Çağlayan Adliyesi geliyor. Çağlayan Adliyesi’nden çıkarılan pek çok sıkıntılı karar bulunduğu yine MİT’in raporunda yer buldu.”