1. Haberler
  2. Gündem
  3. Türk Kadın Hareketi’nden açıklama: 3 Mart Devrim Yasaları baş hedef oldu

Türk Kadın Hareketi’nden açıklama: 3 Mart Devrim Yasaları baş hedef oldu

Türk Kadın Hareketi, Poyraz Mavi Vatan Grubu ve Türk Milli Hareketi, Türkiye tarihinin dönüm noktası olan 3 Mart Devrim Yasaları’nın kabul edilişinin yıl dönümü öncesi ortak açıklama yaptı. Açıklamada, Türkiye'nin Devrim Yasaları‘nın baş hedef olduğu bir süreçten geçtiği belirtilerek, "Türk milleti; teslim alınamayacak, köleleştirilemeyecek ve emperyalizmin maşaları tarafından yürütülen bu yıkıcı faaliyetlere izin vermeyecektir" denildi. 

featured

Türkiye’nin modernleşmesi ve laikleşmesinin en önemli adımı olan 3 Mart Devrim Yasaları’nın kabul edilişinin üzerinden neredeyse 100 yıl geçti. Cumhuriyetin yol haritası niteliğindeki bu yasalar ile çoklu hukuk ve eğitim sistemi tarihe karıştı, hilafet kaldırıldı ve laiklik yolunda en büyük adımlardan biri atıldı.

Bu karar ile 16. yüzyıldan itibaren Osmanlı padişahlarının taşıdığı; son Osmanlı padişahı Vahdettin’in ülkeyi terk etmesinden sonra TBMM tarafından Abdülmecid Efendi’ye verilmiş olan halifelik unvanı ortadan kalktı. Yasanın gerekçesi, birinci maddede “Halifeliğin hükûmet, Cumhuriyet, yani TBMM’nin anlam ve kavramı içinde zaten saklı olduğu” ifadesi ile açıklandı.

Türkiye tarihinin dönüm noktası olan 3 Mart’ın yıl dönümü öncesi, Türk Kadın Hareketi, Poyraz Mavi Vatan Grubu ve Türk Milli Hareketi’nden (TMH) ortak açıklama geldi. Açıklamada Devrim Yasaları’nın önemi vurgulanırken, “kadın haklarına yönelik saldırıların arttığı, tarikat ve cemaat yurtlarının çoğaldığı, kız çocuklarını okuldan uzaklaştırma amacı güden, yatılı bölge okullarını kapatıp çocukları tarikat, cemaat yurtlarına mahkum eden bir süreci yaşadığımız” belirtildi. 

‘AYDINLANMA SÜRECİ HIZLANDI’

Açıklamanın tamamı şu şekilde:

“100 yıl önce Cumhuriyetin kuruluşu ile ulus devletimiz devrimci ve evrensel yapısını tüm dünyaya göstermiştir. Kurtuluşla birlikte Atatürk önderliğinde çağdaş Türkiye’nin varlığı ve sürekliliği için de ilerici , devrimci kararlara gereksinim doğmuştur. Atatürk, yalnızca yaptığı yeniliklerle değil, 3 Mart’ta devrimin ve aydınlanmanın önündeki engelleri ortadan kaldırarak da devrimciliğini ortaya koymuş, Cumhuriyeti sonsuza kadar yaşatmak için üç devrim yasasını gündeme getirmiştir.

Bu Yasalarla öncelikle Halifelik kaldırılarak Laiklik güvence altına alınmıştır. Kanunun ilk maddesinde de ‘Türkiye Cumhuriyetinde halkın işleri ile ilgili yasaları yapma ve yürütme yetkisi TBMM ile hükümete verilmiştir. Böylece egemenlik hakkı milletin ve onun seçtiği yetkili organlarındır’ vurgusu yapılmıştır.

Şeriye ve Evkaf (Din İşleri ve Vakıflar) Vekaleti, Erkan-ı Harbiye-i Umumiye Vekaletleri kaldırılarak yerine Diyanet İşleri Başkanlığı, Vakıflar Genel Müdürlüğü ve Genelkurmay Başkanlığı kurulmuş böylelikle din ve ordu siyaset dışında tutulmuştur.

Diğer ve çok önemli bir yasa da Tevhidi Tedrisat (eğitim birliği) Yasasıdır. Böylece eğitim ve öğretim birliği sağlanmış; ulusallaşma yolunda önemli bir adımla mektep ve medrese ayırımı ortadan kaldırılarak birbirinden farklı eğitim sistemleri birleştirilmiş; böylece kadın erkek ayrımı olmaksızın aklın, hukukun ve bilimin önündeki ulema ve medrese engeli de aşılarak aydınlanma süreci hızlanmıştır.

‘3 MART DEVRİM YASALARI BAŞ HEDEF OLDU’

Bugün, özellikle de son 20 yıldır laik ulus devleti hedef alan tüm uygulamaları görmekteyiz. Dini inançlar doğrultusunda yönetilmeye çalışılan; eğitim hakkının baskılandığı, eğitim niteliğinin zayıfladığı, bunların neoliberal anlayışlarla sunulduğu, tek tip öğrenci yetiştirmenin hedeflendiği, adaletsiz, kadın haklarına yönelik saldırıların arttığı, yeni anayasa tartışmaları, tarikat ve cemaat yurtlarının çoğaldığı 4+4+4 ile hız kazanan ve özellikle de kız çocuklarını okuldan uzaklaştırma amacı güden, yatılı bölge okullarını kapatıp çocuklarımızı tarikat, cemaat yurtlarına mahkum eden ve 3 Mart Devrim Yasaları‘nın baş hedef olduğu bir süreci yaşamaktayız.

‘TÜRK MİLLETİ, BU YIKICI FAALİYETLERE İZİN VERMEYECEK’

Tüm Atatürkçülerin, aydınlanmacı ve ulusalcıların görevi özellikle Türk toplumunu ortaçağ karanlığından kurtaran bu ilerici yasaları korumaktır. Şu bilinmelidir ki, Kurtuluş Savaşı ile emperyalistleri dize getiren Türk Milleti bölünmez, zorbalığa, dinsel ve siyasal baskılara boyun eğmez.

Biz aşağıda imzası bulunanlar, öncelikle milletimize güveniyoruz. Atatürkümüze, Cumhuriyetimize ve devrimlere sahip çıkacağız. 3 Mart Yasaları vazgeçilmezimizdir. Türk milleti; teslim alınamayacak, köleleştirilemeyecek ve emperyalizmin maşaları tarafından yürütülen bu yıkıcı faaliyetlere izin vermeyecektir.”

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Veryansın TV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun!