‘Türk sineması eski Türk sineması değil’

featured

Yunus Emre Enstitüsü (YEE) tarafından düzenlenen Türk Film Haftası’na katılmak üzere Sırbistan’da bulunan Hülya Koçyiğit,  Türk sineması hakkında değerlendirmelerde bulundu.

Türk Film Haftası kapsamında düzenlenen “Ustalara Saygı” programı çerçevesinde 1963 yılında çekilen ve başrolünde oynadığı “Susuz Yaz” filminin gösterimine de katılan Hülya Koçyiğit, “Kültürel alışveriş ülke ve insanları birbirine yakınlaştıran, birbirlerini daha iyi tanımalarını sağlayan önemli bir adım. Umuyorum bu etkinliğin devamı gelir.” diye konuştu.

Toplumsal ilişkilerde sanat ve sporun önemine işaret eden Koçyiğit, “Hepimiz aynı duyguları yaşıyoruz. Birçok ülke ağır savaşlarla o toprakların sahibi oldu, ama insanların arasındaki ilişki sınırları aşıyor.” değerlendirmesinde bulundu.

Koçyiğit, sanatın Türkçe, İngilizce ya da Fransızca gibi dillere ayrılmadığını belirterek, sanatın kendine has ve insanı tanımlayan bir dilinin bulunduğunu belirtti.

Yunus Emre Enstitüsünün ülkeleri ve halkları birbirine yakınlaştırmak hedefiyle kültürel alanda oldukça önemli projelere imza attığını vurgulayan Koçyiğit, Sırp halkının Türk filmlerine gösterdiği ilgiden de son derece memnun kaldığını dile getirdi.

 ‘SUSUZ YAZ TÜRK SİNEMASININ TEMEL TAŞIDIR’

Koçyiğit, “Susuz Yaz” filminin Türk sinemasının temel taşlarından biri olduğunu anımsatarak, yönetmenliğini Metin Erksan’ın üstlendiği bu filmin, Berlin Film Festivali’nden “Altın Ayı” ödülüyle ayrıldığını ve hiçbir zaman güncelliğini kaybetmediğini kaydetti.

Bugünkü Türk sineması ile Yeşilçam arasında büyük farklılıklar olduğuna da dikkati çeken Koçyiğit, “Dün tamamen amatörce, sponsor ve devlet desteği olmayan bir sinemaya sahiptik. Bugün ise her türlü desteği alan bir sinemamız var. En önemlisi de devletin mali desteği.” ifadesini kullandı.

Koçyiğit, bugün Türk yönetmenlerin festivallere katıldığını ve ödüller kazandığını belirterek, “Ortak yapımlar için çaba sarfeden, daha görünen ve tanınan bir sinema haline geldik.” değerlendirmesinde bulundu.

Genç nesil sinemacılara Türk kültürünü iyi tanımaları nasihatında bulunan Koçyiğit, “Sahip olduğunuz meslek uluslararası bir meslek. Kendinizi bir dünya vatandaşı olarak geliştirin. Yabancı diliniz olsun. Kendi kültürünüzü öyle iyi bilin ki bir Türk filmi yaptığınızı dünyaya ilan edebilesiniz.” dedi.

Türk dizilerinin birçok ülkede ilgiyle izlenmesine de değinen Koçyiğit, gelişen, çağdaşlaşan ve şehir insanlarının hikayelerini konu alan dizilerin ilgi gördüğüne dikkati çekti. Bunun, biraz da arz ve talep meselesi olduğunu dile getiren Koçyiğit, çekilen dizileri başarılı bulduğunu ve bunların Türkiye’ye ekonomik olarak da büyük bir getirisinin olduğunu vurguladı.

‘Türk sineması eski Türk sineması değil’

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!