Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, 19 Ocak’ta Antalya’da partisinin İl Başkanları İstişare Toplantısı’nda Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik “Son bin yılda gerçekleşen hiçbir Haçlı Seferi, Erdoğan’ın ve AKP’nin Türk milletine ve Türk devletine verdiği zararı vermemiştir” sözlerinden bir gün sonra Ankara’da gözaltına alındı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne getirilen ve ardından İstanbul Adliyesi’ne götürülen Özdağ, “halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme” suçlamasıyla tutuklandı.
Özdağ’ın dosyası 17 Şubat’ta tefrik edildi. “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla 4 yıl 8 aya kadar hapis istemiyle dava açılan Özdağ’ın bu dosyadaki ilk duruşması 29 Nisan’da Çağlayan’da bulunan İstanbul 35. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. “Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik ve aşağılama” suçundan tutuklu bulunduğu dosyanın ilk duruşması ise bu sabah İstanbul 18. Asliye Ceza Mahkemesi’nde başladı.
142 GÜNDÜR TUTUKLU
ANKA’nın aktardığına göre; Silivri’de bulunan Marmara Kapalı Ceza İnfaz Kurumu kampüsündeki duruşma salonunda yapılan duruşmaya Ümit Özdağ alkışlar eşliğinde geldi. 7 yıl 10 ay 15 güne kadar hapsi istenen Özdağ’ın 142 günlük tutukluluk süresince cezaevinde zayıfladığı gözlendi.
Duruşmayı Zafer Partili, CHP’li, İYİ Partili çok sayıda milletvekili ve siyasetçinin yanı sıra vatandaşlar izledi.
İSTİKLAL MARŞI OKUNDU, MAHKEME BAŞKANI UYARDI
Dava nedeniyle, duruşma salonuna giden yolda trafik tıkanırken, çok sayıda partili genel başkanlarına destek için bölgeye geldi.
Mahkeme salonunun küçüklüğü tartışmaya neden oldu. Kolluk kuvvetlerinin silahla salonda bulunmasına itiraz edildi. “Sıkıyönetim mahkemesine döndü burası” sesleri yükseldi. Duruşmanın İstiklal Marşı ile başlanması talep edildi ancak mahkeme reddetti.
İzleyiciler İstiklal Marşı’nı okumaya başladı, mahkeme başkanı söz konusu kişileri uyararak, bir daha aynı şey yaşanması halinde dışarı çıkartılacaklarını söyledi.
Duruşma, kimlik tespitiyle başladı.
‘TÜRK MİLLETİNE VE TÜRK DEVLETİNE KARŞI HİÇBİR SUÇ İŞLEMEDİM’
Duruşmada savunma yapan Ümit Özdağ, halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmediğini, kışkırtmakla suçlandığı Kayseri olaylarında, olayları yatıştırmak için sosyal medya platformu üzerinden paylaşım yaptığını söyledi. Bu paylaşımlar nedeniyle birçok trol hesaptan saldırıya ve hakarete uğradığını belirten Özdağ, fiillerinin hepsinin hukuka uygun olduğunu dile getirdi.
Kendisinin ve genel başkanı olduğu Zafer Partisi’nin, Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği’nin göç konusunda Türkiye’ye büyük haksızlık yaptığını düşündüklerini ve bu haksızlığa itiraz ettiklerini belirten Özdağ, şöyle konuştu:
“Ülkemiz bir yandan Suriye ve Afganistan’dan stratejik göç mühendisliği ile gelen milyonlarca sığınmacı ve kaçak, diğer yandan küresel ısınma sonucunda Afrika ve Pakistan başta olmak üzere değişik ülkelerden gelen milyonlarca yabancının baskısı altındadır. Bu baskı; ekonomik, demografik, sosyolojik, kültürel baskı ve tehditler başlığı altında toplanabilir. Sığınmacıların ve kaçakların, ülke ekonomimizin oluşturduğu ekonomik yükü ifade ettim. Bugüne kadar kamuoyuna açıkladığım tüm uyarıları, tüm bu hususlar konusunda halkımızı bilinçlendirmek amacıyla yaptım. Saydığım hususlar, benim yıllarca üzerine çalıştığım ve uzmanlık alanım olan hususlardır. Asıl bu uyarıları yapmasaydım, hukuka aykırı davranmış olurdum.
Bütün hayatımı akademik ve siyasal olarak Türk milletinin güvenliği ve refahı, Türkiye Cumhuriyeti’nin güçlü bir ülke olmasına adadım. Binlerce öğrenci yetiştirdim. Yüzlerce polis ve subaya hocalık yaptım. Ülkeme ve milletime yönelik tehditleri tespit etmek ve çözüm yollarıyla birlikte ortaya koymak için akademik ve siyasal çalışmalar yaptım. Türk milletine ve Türk devletine karşı hiçbir suç işlemedim.
‘UMARIM TÜRK MİLLETİ ADINA VERECEĞİNİZ HÜKMÜNÜZ, MİLLETİN VİCDANINI VE ADALETİ TEMSİL EDER’
Savcılık 78 gün boyunca, 4 yıl süreyle yapmış olduğum bütün X paylaşımlarımı, Instagram paylaşımlarımı, hatta videolarımı inceledi. Savcılığın iddianameye koyduğu hiçbir açıklamam, TCK 216’da, maddenin gerekçesinde ve Yargıtay içtihatlarında tanımlandığı şekilde suç değil. Savcının hiçbir suçu yoktur. Halkı kin ve nefrete, düşmanlığa teşvik eden paylaşımım olmadığı için bulması mümkün değildir. Ancak savcılık, Oğuzhan Kumpınar’ın iddianamenin hazırlanmasından 8 ay önce takipsizlik almış X’inin, soruşturmadaki X gibi gösterilmesini kabul edilebilir bulmuştur. Keza savcılığın aleyhimde olduğunu düşündüğü paylaşımlarımı koyarken, lehimde olan X paylaşımlarımı iddianameye koymaması da kabul edilebilir değildir.
Konuşmam boyunca, ortaya delilleri koyarak ülkemizde geçici koruma altında bulunan Suriyelilerin ve kaçak olarak gelenlerin ülkelerine güven içinde, devletler hukuku ve milli hukukumuza uygun şekilde geri dönmelerini savunduğumu açıkladım. Yine konuşmam boyunca kanıtları ile; değil kışkırtma, düşmanlaştırma ve tahrik etmek, aksine kışkırtanlar ile, tahrik etmeye çalışanlarla mücadele ettiğimi; davalar açtığımı, suç duyurularında bulunduğumu ortaya koydum. Çünkü ben yıllardan bu yana Stratejik Göç Mühendisliğini gerçekleştiren emperyalizmin, ülkemizi istikrarsızlaştırma programı ile mücadele ediyorum. Ve ne yazık ki; küresel göç çağında, ülkesine yönelik kontrolsüz göçe karşı çıktığı için bütün dünyada tutuklanan tek politikacıyım.
Burada bulunmamın, Cumhurbaşkanına hakaret iddiası ile hakkımda dava açılmasının, 21 Ocak’ta Ankara Başsavcılığı’nın 11 iddianame hazırlamasının nedeni; PKK terör örgütü baş yöneticisi A. Öcalan ile yürütülen görüşmelere eleştiriler yöneltmemdir. PKK terör örgütüne güvenilmeyeceğini düşünmemdir. PKK’nın ancak dizleri üzerine çökerek, ‘teslim oluyorum’ demesi durumunda muhatap alınması gerektiğini savunmamdır. Bu gerçeği bütün dünya ve büyük Türk Milleti biliyor. Tarih böyle kaydedecek. 100 sene sonra tarih kitaplarında ‘Ümit Özdağ, Kayseri’de olayları kışkırttığı için yargılandı’ diye yazmayacak. ‘PKK’ya güvenmeyin, Anayasayı değiştirmeyin dediği için yargılandı’ diye yazacak. Bütün bu bilgiler ışığında hüküm sizin, adalet Allah’ındır. Umarım Türk Milleti adına vereceğiniz hükmünüz, milletin vicdanını ve adaleti temsil eder.”
SAVCI MÜTALAASINI AÇIKLADI
Özdağ ve avukatlarının savunmasının alındığı duruşmada cumhuriyet savcısı, davanın esasına ilişkin mütalaasını açıkladı.
Savcının mütalaasında, Özdağ’ın “halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama” suçundan 1,5 yıldan 4,5 yıla kadar hapisle cezalandırılması ve tutukluluk halinin devamına karar verilmesi talep edildi.
Mütalaada ayrıca, Özdağ hakkında Türk Ceza Kanunu’nun 53. maddesinde yer alan “belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma” hükmünün uygulanması istendi.
17 HAZİRAN’DA KARAR AÇIKLANACAK
Duruşmaya verilen aranın ardından ara kararını açıklayan mahkeme, Özdağ’ın üzerine atılı suçun vasıf ve mahiyeti dolayısıyla tutukluluk halinin devamına karar verdi.
Sanık ve avukatlarının taleplerini reddeden mahkeme, duruşmayı, davayı karara bağlamak üzere 17 Haziran’a erteledi.
Tutukluluğa ilişkin devam kararının açıklanmasının ardından salondakiler duruma tepki gösterdi.
Öte yandan, çok sayıda Zafer Partili, Özdağ’a destek için Silivri’ye gelirken duruşmanın yapılacağı bina ve çevresinde yoğun güvenlik önlemi alındı.
İDDİANAMEDEN
Özdağ hakkında 7 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası istenen iddianamede, “İşlediği üzerine atılı Zincirleme Biçimde Basın ve Yayın Yoluyla Halkı Kin ve Düşmanlığa Alanen Tahrik Etme suçundan eylemine uyan TCK’nın 216/1, 218/1,43 madde ve fıkraları gereğince cezalandırılmasına, kasten işlemiş olduğu suçtan hapis cezasına mahkumiyeti durumunda, TCK’nın 53. maddesindeki hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına, şüphelinin mahkumiyeti durumunda, gözaltında ve tutuklulukta geçirdiği sürelerin TCK’nın 63.maddesi uyarınca mahsubuna, şüpheli hakkında ayrıca 5271 Sayılı CMK’nın 325. maddesinin de uygulanmasına karar verilmesi” talep edildi.
Özdağ’ın 2020 ve 2024 yılları arasındaki 28 paylaşımının bulunduğu iddianamede ayrıca, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen başka bir soruşturma kapsamında ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama’ suçu kapsamında tutuklanan “Ambargotv” isimli sosyal medya hesabının kullanıcısı Ramin Saeidi ile olan konuşmaları yer aldı.
Ramin Saeidi’nin söz konusu soruşturma kapsamında 2023 yılındaki savunması da iddianamede yer aldı.
Saeidi’nin savunmasında şunlar kaydedildi:
“Ben aslen İran Tebriz Doğu Azerbaycan doğumluyum. Maddi geçimimi sanatçılıktan ve medyadan sağlamaktayım. “(@ambargo tv” rumuzlu Twitter hesapları bana ait değildir. Bu hesap şu anda Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’a aittir. Ben videoların kurgu ve edit işlemleri ile ilgileniyordum. Benim gibi bu işlerle ilgilenen tanıdığım/tanımadığım bir çok kişi vardı. Ben onlardan sadece birisi idim. Yani benim haricimde hesabı kullanan başka kişiler de vardı.”
Adalet her gün biraz daha yerlerde hatta lağımlarda geziyor. Terör ve teröristleri övmek(akıl alır gibi değil) suç sayılmazken Türk milletinin menfaatlerini savunmak suç,dünya tersine döndü ama her zaman böyle gitmez,dünya bir günlük değil adalet herkese bir gün lazım olacak
Kuzey Kore’de olanı biteni aklım almıyor. Devlet kurumlarına inancın kalmadığı başcka ülkelerde insanlar nasıl sessiz kalabiliyor. Bir Honduraslı olarak Türkiyede var olan demokrasiyi ve hukuku Almanların kıskanmasını çok mantıklı ama Plütonda yaşayan galaksinin koruyucusu maymun mutant arkadaşlarla uranyum günlerimizde patates salatasıyla kısır yerken hep bu haberlerle neşeleniyoruz. Komedi hayatın zıttıdır çünkü. İşte bu kadar mantıklı bir haberdi yukarıdaki.
Kasıtla ve inatla tutuklu tutulan Ümit Özdağ değil Türk Ulusu’dur.