Üniversitede ‘Ensarcı dekan’ eylemi: Bilimsel eğitimden vazgeçmeyeceğiz!

Ensar Vakfı’nın eski Muğla Şube Başkanı Prof. Dr. Osman Raşit Işık’ın Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanlığı’na atanmasına tepki gösteren öğrenciler, dekanın odasına“Bilimsel eğitimden vazgeçmeyeceğiz” yazılı kağıtlar astı.

featured

Tarikat ve cemaatlerle işbirliğini sürdüren iktidar, eğitim kadrolarına gericileri doldurmaya devam ediyor.

Son olarak Karaman’da 7 yıl önce, 9-10 yaşlarında 45 çocuğun tecavüze uğradığı skandalda mensuplarının 508 yıl hapis cezasına çarptırıldığı Ensar Vakfı ile yine masaya oturuldu.

Ensar Vakfı’nın eski Muğla Şube Başkanı Prof. Dr. Osman Raşit Işık, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanlığı’na atandı.

Tepki çeken atamanın ardından Türkiye Komünist Gençliği, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Eğitim Fakültesi içinde eylem düzenledi. Fakülte kantininde yapılan basın açıklamasından sonra dekanın odasına “Tarikatçı dekan istemiyoruz”, “Bilimsel eğitimden vazgeçmeyeceğiz” ve “Ensarcılar dışarı, üniversiteler bizimdir” yazılı kağıtlar asıldı.

‘SORUN GÖRÜNDÜĞÜNDEN DAHA DERİN’

Basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi:

“Daha önce Karaman’da 45 çocuğa istismar iddiası ile gündeme gelen Ensar Vakfı’nın eski Muğla yöneticilerinden Osman Raşit Işık, üniversitemiz Eğitim Fakültesi dekanı olarak atandı. Osman Raşit Işık’ın eğitimci yetiştirecek ehliyeti yoktur. Bu alanda bir liyakatı bulunmadığı doğru olmakla birlikte, sorun tek başına bir liyakat sorunu değildir. Aksine bu atamayı yapanlar açısından son derece tutarlıdır. Osman Raşit Işık ülkenin karanlığa mahkum olmasında kendisine görev biçilen bir gericiden ibarettir. Sorun göründüğünden daha derin bir sorundur. Üniversitemize liyakatsiz bir şekilde atanmış, tarikatlarla açık bir şekilde bağı bulunan vakfın eski yöneticisi Osman Raşit Işık tepesinde sermaye sınıfının durduğu bir saadet zincirinin sonucudur. Zincirin bir halkasına takılıp kalmayacak zincirin bütün halkalarının parçalanmasının yollarına bakacağız.

‘KARANLIĞA GEÇİT VERMEYECEĞİZ’

Osman Raşit Işık, rektörlüğün önerisiyle YÖK tarafından atanmış olsa da önerenlere kimin tavsiye ettiğini, tavsiye edenlerin önünü kimlerin açtığını çok iyi biliyoruz. Bu rezaletin faili memleketin ve eğitimin gericileştirilmesinde doğrudan sorumluluk alan siyasal iktidar olsa da mimarı gericilikten çıkarı olan sermaye sınıfının bizzat kendisidir.

Siyasi iktidarın amacı, laiklik ve cumhuriyet düşmanı nesiller yetiştirerek; halkı açlık ve yoksulluğa mahkûm eden sermaye sınıfının ihtiyaçlarına yönelik bir toplum yaratmaktır. Sermaye sınıfının işbirlikçisi AKP iktidarının üniversitelerimize yaşamın her alanında yaymaya çalıştıkları karanlığa geçit vermeyeceğiz.

‘GERİCİ YAPILARDA GÖREV ALMIŞ KİŞİLERİN KAMPÜSLERİMİZDE GÖREVLENDİRİLMESİNİ REDDEDİYORUZ’

Üniversiteye bilim üretmeye gelmiş, laiklikten vazgeçmeyen, ülkenin aydınlık geleceği için mücadele eden öğrenciler olarak geçmişinde istismarlar ve açık tarikat bağlantıları olduğu bilinen vakıf adı altındaki gerici yapılarda görev almış kişilerin kampüslerimizde görevlendirilmesini reddediyoruz.

Bizler, üniversitelerimize ‘ziyaret’ başlığı altında gelen siyasilere ya da ‘seminer’ başlığı altında gelen patronlara el pençe divan duran rektörler, dekanlar ya da akademisyenler değil; bizlere bilimin ve aydınlanmanın yolunu açan, biz öğrencilerin insanca yaşama hakkını savunan, laik ve bilimsel eğitimden yana olan eğitimci kadrolar istiyoruz.

Türkiye Komünist Gençliği olarak üniversitelerimizde gericilikle mücadele ederken yobazların iplerini elinde tutanları unutmayacağız. Mücadelemizi eşit ve parasız, bilimsel eğitimin kamusal bir hizmet olarak tanındığı, yobazlardan kurtulduğumuz aydınlık bir Türkiye kurana kadar sürdüreceğiz.”

 

Üniversitede ‘Ensarcı dekan’ eylemi: Bilimsel eğitimden vazgeçmeyeceğiz!

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

2 Yorum

  1. 15 Nisan 2024, 18:50

    Şöyle demişler ==> “Siyasi iktidarın amacı, laiklik ve cumhuriyet düşmanı nesiller yetiştirerek; halkı açlık ve yoksulluğa mahkûm eden sermaye sınıfının ihtiyaçlarına yönelik bir toplum yaratmaktır.”

    100 yıldır cumhuriyeti seven nesiler yetişti de bu yetişenler sermaye sınıfını mutsuz mu ettiler? Laiklikten yana onlan gençlik sermaye sınıfının ihtiyaçlarını hiç karşılamadı mı ki yeni bir gençlik yetiştiriliyor.

    İki konu birbirine karıştırılmadan sistem eleştirisi yapmak mümkün değil mi bu ülkede?

  2. Bilinçli gençlerimizi alkışlıyoruz.Yolunuz açık olsun.

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!