VERYANSIN TV
40 yıl Süleymancıların içinde yer aldıktan sonra tarikattan koparak yaşadıklarını kitaplaştıran Zekayi Işın, savcılığa ihbarda bulunduğu ortaya çıkmıştı.
Veryansın Tv Haber Müdürü Gamze Çınlar’ın haberine göre, Zekayi Işın, Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı’na Süleymancılar cemaati lideri (“Dünya lideri”) Alihan Kuriş hakkında “Anayasal düzeni bozmaya yönelik her türlü terör faaliyetinde” bulunduğu iddiasıyla savcılığa başvurmuştu.
Işın, 27 Ağustos 2021 tarihli ihbar dilekçesinde, “40 yıla yakın süre bu cemaatin içinde yer aldıktan, her türlü hizmeti gerçekleştirdikten sonra yaptığım tespitlerde, içerisinde yer aldığım eylemlerde bu grubun Türkiye Cumhuriyeti devletine zarar verici, Türkiye Cumhuriyeti devletini yıkma amacı taşıdığının farkına vardım ve bunu sayın makamlara ekte delilleriyle bildiriyorum. Bu grup mevcut anayasal düzeni yıkarak şeriat rejimini kurmayı amaç edinmiştir” ifadelerine yer vermişti.
İhbarı değerlendiren Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı ise örgüt olduğu iddia edilen oluşumun merkezinin İstanbul olduğundan ‘yetkisizlik kararı’ ile dosyanın İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesine karar vermişti.
Haberde, Zekayi Işın’ın ihbar dilekçesi ve savcılık yazısına da yer verilmişti.
SÜLEYMANCILAR SESSİZ, KUYTUL DEVREDE
Veryansın Tv’nin haberi üzerine Süleymancılar cemaati sessiz kalmayı tercih ederken, Furkancıların lideri Alparslan Kuytul’dan konuya ilişkin açıklamalar geldi.
Furkan Vakfı lideri Alparslan Kuytul’un, 23 Nisan 2022 tarihli konuşması resmi Youtube sayfasında “Yıllardır Süleymancıların içinde kalan Zekai Işın cemaatten ayrıldıktan sonra cemaatin başındaki Alihan Kuruş için suç duyurusunda bulundu. “Anayasal düzeni bozmak için her türlü terör eyleminde bulunma, suç şebekesi kurma” gibi bir suç duyurusunda bulundu. Bunun hakkında ne söylemek istersiniz?” notuyla yayınlandı.
Alparslan Kuytul, konuşmasında Süleymancıları sessiz kalmakla eleştirdi, suç duyurusunda bulunan Zekayi Işın’ı ise “hainlikle” suçladı. Kuytul, “devlet içerisinde din düşmanı bir komite” olduğunu savunarak, ‘Yarın bizim içimizden de iki hain bulur Okuyucular’dan, Yazıcılar’dan, Yeni Asya’cılardan, İsmail Ağa cemaatinden’ diyerek cemaatlere seslendi.
Kuytul, konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
‘HER CEMAAT İÇİNDE BİR İKİ HAİN OLUR’
“Her cemaatte bir adam ayarlıyorlar, kasten sokuyorlar ya da sonradan satın alıyorlar. Onların içinde uzun yıllar kalmış birisini buluyorlar. Belki menfaatlerinden olmuş, istediğini vermemişler kendisine. Bu şekilde bir çok insanı muhbirliğe teşvik ediyorlar, ayarlıyorlar ve savcılığa suç duyurusunda bulunmasını sağlıyorlar.
Her cemaat içinde bir iki hain olur ve o hainleri bu şekilde kullanırlar. Buna şaşmamak lazım. Süleymancılar bu kadar sessiz kaldılar. Ben hapishanedeylen yurtları yıkıldı. Ben hapishanedeyken telefon hakkımda bunu kınadım. Ben riski göze aldım yapılan bu zulmü kınadım. Onlardan ses yok.
Hatta bizim arkadaşlarımız etiketler açtılar cemaat yurtları yıkılıyor diye…
‘SÜLEYMANCILAR VE CEMAATLER SANIYORLAR Kİ SUSARSAK SIRA ONLARA GELMEZ’
Devlet içerisinde din düşmanı bir komite var ve bu komite fırsatını buldumu yapacağını yapıyor. Süleymancılar ve diğer cemaatler sanıyorlar ki susarsak sıra onlara gelmez. Susarsak bu dönemi atlatırız. İşte yurtları yıkıldığı halde seslenmediler. Aman daha fazla üzerimize gelir dediler…
‘SIRAYLA BİZİ YEMEYİ PLANLIYORLAR’
Susuyorlar, bu dönemi atlatırız zannediyorlar.
Sustular sustular, şimdi içlerinden bir adamı ayarladılar şimdi bunları terör örgütü sıfatına sokmak istiyorlar. Sırayla böyle bizi yemeyi planlıyorlar. Demek ki susmak çözüm değil.”
‘BİZİM İÇİMİZDEN DE İKİ HAİN BULURLAR…’
Kendilerinin sosyal medya çalışmalarına dikkat çeken Kuytul, “Bu işin yolu bu. Duyuracaksınız ki engel olabilesiniz. Yoksa bu böyle devam eder gider. Hainden çok ne var… Bizim içimizden de iki hain bulur, yarın Okuyucular’dan da iki tane hain bulur, öbür gün Yazıcılar’dan, Yeni Asya’cılardan… Bir sürü adam var öyle ihanete müsait. Kimi parayla, kimi tehditle, kimi şunla, kimi bunla… Yarın İsmailağa cemaatinde iki tane hain bulurlar, onu konuştururlar” ifadelerini kullandı.
Kim ne yapsin seni, lastik. Nimetten sayiyorsun kendini.
Diyanet dahil dini tüm kurum kuruluş dernekler devlet işleyişi ve siyaset işlerine karışamazlar.Laiklik bunu emreder.Batının kendi çıkarları için organize olan malum kulüpleri gibi kendi çıkarlarına hizmet etmeyi,din ibadet maskesi ardına gizleyen bu gibi teşkilatların vakıfların iptali ve kapanması gerekiyor.
Tüm bu dini cemaat dernek ve vakıflar yabancı istihbarat örgütlerince finanse edildiği artık tüm dünya tarafından biliniyor.
Bu soysuz cemaat ve tarikatlarla en sert mücadele için keskin Kamalist, Ulusal Demokratik Devrimi yeniden uygulayacak iktidar gerekli. Tabii bunun içinde önce böyle bir parti.
Beşikten mezara inşallah.
Yeter Artık.
Irz düşmanı bilim düşmanı tarikatlar derhal kapatılmalıdır.
Üretmeyip devleti vatandaşı sürekli sömüren boş beleş yaşayan tarikatlar kapatılmalıdır.
Şahsen Cübbeli Ahmet’i seviyorum, milli duruşu hoşuma gidiyor ama Diyanet dışında hiçbir yapının olmaması taraftarıyım. Hele sen ve sana benzeyen sürekli fitne peşinde koşan insanları sevmiyorum. Diyanetimize bir vatandaş olarak Alevi kardeşlerimizin başına tebelleş olmaya çalışan etnik/mezhepsel tehditlere karşı sahip çıkmasını bekliyorum.
Asıl o Cübbeli’ye dikkat et!
Has adam o. Özeli beni bağlamaz. Benim için kıstas bellidir.
Niye. menzilci saidici olmadığı için mi. Türk olduğu için mi.
Cubbelinin dili tatlidir, ama milli durusu falan yoktur. Sahte hadisler ile uydurulmus bir anlayisi temsil eder. Ankebut suresi 25 konuyla ilgilidir bence. Bunun yani sira, cubbeli gucten yana olmustur, birara dogrulari soyler gibi olmustur ancak sonra iceri alinmistir. Biraz hapis yatinca da hemen cark etmistir.