Sabahattin İsmail yazdı…
KKTC Maliye Bakanlığı: Karpaz Gate Marina’nın sahipliğinde bir değişiklik yok
İngiltere merkezli bir Yahudi şirketine ait olan Yenierenköy bölgesindeki Karpaz Gate Marina adlı dev yat limanının sahibinin değiştiğine ve marinayı Kıbrıs Türkü turizmci Erbil Arkın’ın aldığına ilişkin bazı iddialar basında yer aldı. Ayrıca Yahudilerin KKTC’den ayrılmaya başladığına ilişkin iddialar ileri sürüldü.
Yahudilerin girdikleri bölgelerden çıkma veya satın aldıkları toprakları elden çıkarma gibi bir alışkanlıkları olmadığını bildiğim için bu yöndeki haberlere kuşkuyla baktım. Yaptığım araştırmalarda KKTC’de toprak veya konut alan İsraillilerin bu mülkleri elden çıkardıklarına, kurdukları dev inşaat şirketlerini tasfiye ettiklerine veya rüşvetle aldıkları KKTC vatandaşlığından çıkartıldıklarına dair bir bulguya ulaşamadım.
Büyük mülk alımları ve binlerce konut yapan İsrail vatandaşları zaten KKTC vatandaşı yapıldıkları için zaten hiçbir sorunla karşılaşmadıklarından, tam aksi el üstünde tutulduklarından ve bizlerle eşit haklara sahip olduklarından dolayı böyle bir şeye ihtiyaç duymuyorlar.
Yeni Erenköy’deki Karpaz Gate Marina’nın sahibi olan Yahudi şirketinin marinayı elden çıkardığına ilişkin iddialara gelince…
Marinanın inşa edildiği 430 dönüm devlet arazisinin, KKTC Maliye Bakanlığı tarafından yahudi asıllı İngiliz vatandaşı David Lewis’in şirketine kiralandığını bildiğim için, konu ile ilgili bilgi almak amacıyla KKTC Maliye Bakanlığını aradım. Konuştuğum en üst düzeydeki yetkili kişi, David Lewis’e ait şirketin 430 dönümlük araziyi 2005 yılında 49 yıllığına devletten kiraladığını, sürenin 2054 yılında dolacağını, dolayısıyla sözleşme dolmadan kiraladığı araziyi ve üzerine inşa ettiği Marina ile tesisleri bir başka şirkete devredecekse Maliye Bakanlığına müracaatla izin alması gerektiğini ve KKTC Bakanlar Kurulu’nun da bunu onaylamasının şart olduğunu belirtti.
Oysa şu ana kadar Bakanlığa bu yönde bir izin başvurusunda bulunulmadığını, dolayısı ile marinanın mülkiyetinin hala aynı şirkette olduğunu ve devletin muhatabının da 2054 yılına kadar aynı şirket olduğunu söyledi.
Söz konusu şirketin, sahipliği kendisinde kalmak şartıyla marinanın işletmesini/yönetimini bir başka şahsa veya şirkete devredebileceğini ancak bunun için imzalanacak kira sözleşmesinin vergi dairesinde pullanması ve kira stopaj vergisinin ödenmesi gerektiğini oysa Vergi dairesine de bu yönde herhangi bir kira sözleşmesi beyanında bulunulmadığını ifade etti.
Bu durum karşısında Karpaz Gate Marina’nın devlet karşısında muhatabı, devletle 49 yıllığına sözleşme imzalayan David Lewis’e ait yahudi şirketi olmaya devam ediyor.
Bilindiği gibi Yenierenköy sahilindeki 430 dönüm arazi, 2002 yılında Port Barbaros adlı bir yat limanı yapacağını söyleyen Asil Nadir’e 49 yıllığına çerez parasına kiralanmıştı. Nadir, daha sonra şirketine iş kadını Sıdıka Atalay’ı da ortak etmiş ancak ikili, yatırımı yapmak yerine devlete ait 430 dönüm araziyi, 2005 yılında İngiliz yahudisi David Lewis’in Londra merkezli şirketine devretmişti. O dönem verdiğimiz büyük mücadeleye karşın KKTC hükümeti bu devri onaylamış ve Asil Nadir ile Sıdıka Atalay’ın bu devir işinden 10 milyon dolar hava parası aldığı basına yansımıştı. KKTC hükümeti ile 49 yıllığına bir kira sözleşmesi imzalayan Dünya Siyonist Kongresi üyesi David Lewis, 10 yıl içinde bölgeye 90 milyon dolar tutarında KARPAZ GATE MARİNA adlı bir yat limanı, iki otel, iki tatil köyü ve sosyal tesisler yapmayı taahhüt etmişti. Ne ki gecikmeli olarak sadece marinayı bitiren David Lewis, geri kalan yatırımları yapmak için devlete bazı şartlar dayatmıştı. Buna göre kira süresinin 99 yıla çıkarılmasını, kumarhane izni verilmesini ve limana ” ülkeye özel giriş Limanı statüsü” tanınmasını istemişti. O dönem bu şartların kabulüne karşı büyük mücadele verdiğim için David Lewis tarafından ” çıkarlarına zarar verdiğim” suçlamasıyla ağır tazminat talebiyle dava edilmiştim. Ne ki davanın başlamasına yakın günlerde 90 yaşındaki David Lewis ölünce yargılanmaktan kurtulmuştum. İsrail devletine ve siyonizme yaptığı katkılar nedeniyle İsrail tarafından defalarca ödüllendirilen David Lewis ölünce Limanın sahibi olan Lewis Trust Group adına Karpaz Gate Marina direktörlüğüne İsrail/İngiliz vatandaşı Lisa Singer getirilmişti. Lisa Singer, Sahil Güvenlik Komutanlığı’nın marinada sürekli olarak bir sahil güvenlik botu bulundurması ve polisin sürekli karakol açması talebini de reddetmişti. Buna karşın marinaya ” ülkeye özel giriş Limanı statüsü ” tanındı. Bugün limandan gelen gidenin etkili şekilde kontrol edildiğine ve orada neler döndüğüne ilişkin çok ciddi şüpheler var.
Eğer iddia edildiği gibi Yahudi şirketi Marina işletmesini, Palm Beach Hotel, Arkın Hotel, Colony Hotel yanında, 3 kumarhane sahibi KKTC/İngiliz vatandaşı Erbil Arkın’a devretmişse, KKTC hükümeti bunu fırsat bilerek Yahudi şirketi ile olan 49 yıllık sözleşmeyi feshetmeli ve marinayı önce kamulaştırmalı, sonra ihale ile güvenilir bir şirkete kiralamalıdır. Böylece Yahudilerin Türkiye’nin Güney sahilleri karşısında yaptığı en stratejik yatırım da devlete geçmiş olacaktır.
Bu bağlamda 10 yıl önce Karpaz Gate Marina yanında sözde hotel yapması için TC/İsrail vatandaşı yahudilere ait ALARKO Holding’e verilen ancak aradan geçen 10 yıla karşın çivi dahi çakılmayan 400 dönümlük stratejik sahil şeridi de sözleşmesi feshedilerek geri alınmalıdır.
Üzeyir Garih ve İshak Alaton’a ait olan Alarko Holding’in KKTC devleti ile imzaladığı sözleşmeye göre otel inşaatının çoktan bitmesi gerekirdi. Oysa geçen 10 yıla karşın inşaata başlanmadı bile. Bu durumda “araziyi niye kapattılar?” sorusu akla geliyor.
Devlet araziyi mutlaka geri almalı.
alarko iddiası ilginç üzeyir garihin öldürüldüğünü göz önünde bulundurursak
Anavatana bakıyoruz, İktidarda Atatürkçü ve ulusçu bir yönetim var mı? Yok! (Ensar Tarikat, yandaş) Muhalefete de bakıyoruz; orda da yok. Durum böyle olunca, yavru vatan nasıl olacak?
Secen ne ise secilende o dur !!!!
Var olun