Eray Çelebi yazdı…
Son 1 yıldır güne şu manşetlerle uyanıyoruz;
‘Organize suç örgütü çökertildi, mafya yakayı ele verdi, zabıt katibi bile çete kurmuş, yasaklı maddeden milyonları götürmüşler.’
Neredeyse günde 2, 3 ayrı operasyon…
Uyuşturucu, yasa dışı bahis, göçmen kaçakçılığı ve organize suçlar…. Saymaktan bıktık.
2002 yılından bu yana iktidarda olan AKP döneminde bu kadar çete nereden türedi? Türkiye’yi kara parayı aklama cenneti kim yaptı? Memleketin her köşesinde rüşvet çarkı nasıl kuruldu?
Türkiye olarak bu iklimi yaratan aktörlerle hesaplaşmadığımızda büyük vurgunları yalnızca seyredeceğiz. Birazdan anlatacağım ‘vatandaşlık’ vurgunu hikayesinde olduğu gibi…
***
870 YABANCIYA 50 BİN DOLARDAN VATANDAŞLIK
Her şey CİMER’e yapılan bir ihbarla başladı. İhbarda, 2019 yılında yüzlerce Afganın 50 bin dolar (Söz konusu dönemde vatandaşlık alımı için asgari tutar 250 bin dolardı) karşılığında Türk vatandaşı yapıldığı belirtiliyordu.
Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı harekete geçti.
Bazı haber sitelerine göre ‘çete’nin İstanbul’da 142 muvazaalı gayrimenkul satışı yaptığı, bu satışlar karşılığında çoğunluğu Afgan olan 870 kişinin Türk vatandaşlığı aldığı ortaya çıktı.
Hayali satışlardan Türkiye’ye yaklaşık 37 milyon dolar döviz gelmesi gerekirken, 5 milyon dolar tutarında bir giriş olduğu belirlendi.
ERDOĞAN’DAN PLAKET ALMIŞ
‘Çete’nin merkezinde ‘Ceylan İnşaat’ vardı. ‘Çete’yi yöneten isimlerin ise Tüm Sanayici ve İş Adamları Derneği’ne (TÜMSİAD) katkılarından dolayı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından plaketle ödüllendirilen şirketin yönetim kurulu başkanı Muammer Ceylan ve şirketin yönetim kurulu başkan yardımcısı Ozan Ceylan olduğu belirtiliyor.
HAYALİ SATIŞ
Peki savcılığın tespitiyle söz konusu ‘hayali satış’ nasıl yapılmıştı?
AKP’nin 2018 yılında çıkardığı ‘satış vaadi sözleşmesi’yle…
Adı üstünde ‘satış vaadi.’
Ortada ne bir dükkan var ne de konut.
Ceylan İnşaat tamamlanmayan taşınmazlar üzerinden vatandaşlık almak isteyen yabancı uyruklulardan 50 bin dolar almıştı.
Söz konusu dönemde vatandaşlık için ödenmesi gereken 250 bin dolar peki? Tapu’ya verilmesi gereken 250 bin dolarlık banka dekondu?
Çözüm basitti. Tefeciden 250 bin dolar alınıyor, söz konusu tutar vatandaşlık almak isteyen Afgana veriliyor, Afgan tarafından bankaya yatırılıyordu. Banka dekondu tapuya gösterildikten sonra para bankadan geri çekiliyor yeniden tefeciye veriliyordu.
Böylece yabacı uyruklulardan alınan 50 bin dolar doğrudan ‘çete’ üyelerine dağıtılıyordu.
Usulsüz vatandaşlık işlerini yürüten avukatlar, aracılar ve değerleme uzmanları Ceylan İnşaat’la birlikte 50 bin doları kendi aralarında paylaşıyordu.
Evet, çuval çuval paraları kırışan değerleme uzmanları da vardı.
DEĞERLEME UZMANLARI KİM?
Söz konusu tamamlanmayan taşınmazlar için değerleme raporu yazdırıldı. 100 bin dolar etmeyecek konut projeleri için 250 bin dolarlık rapor hazırlatıldı. ‘Çete’de görev alan değerleme uzmanlarının Adres Taşınmaz Değerleme’nin sahibi Mehmet Taş, Taş’ın ortağı Ömer Faruk ve Özen Değerleme’nin sahibi olan Kadir Özen’in olduğu öne sürülüyor.
Operasyonun ilk gününde Muammer Ceylan ve Ozan Ceylan ile birlikte bahsettiğim 3 değerleme uzmanı 8 ilde yapılan operasyon kapsamında gözaltına alındı.
Şüpheliler ve şirketleri üzerine kayıtlı İstanbul’da 755 konut, 179 ofis, 89 dükkân, 30 arsa, 3 depo, 21 otomobil, 3 motosiklet ile İstanbul dışında ise bin 224 konut, 183 ofis, 113 dükkân, 42 arsa, 12 depo, 27 taşıt hakkında ihtiyati tedbir uygulandı.
Tabii bu süre zarfında usulsüz yollarla vatandaşlık alan 870 kişi Türk vatandaşlığının bütün haklarından yararlandı!
***
SORUMLULAR HESAP VERMELİ
Önceki yazımda size, satılık vatandaşlık ile ilgili devletin masasındaki rapordan bahsetmiştim. O raporda en kolay vatandaşlığın Türkiye’de verildiği, müteahhitlerin büyük menfaatler elde ettiği belirtiliyordu;
“Müteahhit konut değil, pasaport satmıştır. Türk ekonomisine kazandırılması gereken milyarlarca dolar gelir, gayrimeşru bir şekilde bahse konu taraflarca paylaşılmıştır.”
Evet, devletim ilgili birimlerinin okuduğu rapor tam da yukarıda anlattığım ‘vatandaşlık’ vurgununda karşılık buldu.
Kazanan müteahhitler ve konut baronları, kaybeden Türkiye!
İyi de bu müteahhitlere, baronlara kim yol verdi?
Bu suiistimallerin önüne kim açtı?
Sorumlular hesap vermeli!
normal tabiki, ben kuracak degilim.