Kerem Han
  • 8 Yazı
  • 0 Yorum

Kerem Han - Tüm Yazıları

Soma’da yakılan ağıtları unutma! “Alişim”

1. Ali… Dokuz yaşındaydı. Yalova’da yaşıyordu. 17 Ağustos 1999 depreminde kırk saat enkaz altında kaldı. Ailesiyle birlikte Soma’da çiftçilik yapan dedesinin yanına taşındı. Depremden arta kalan bir anormalliği vardı: kapalı kalma korkusu. Sınıfta mutlaka ardına kadar açık bir pencere olurdu....

Devamını Oku

Sarı Kantaron: Kıbrıslı Zenon

Kerem Han yazdı... Hava yazdan kalmaydı, mevsimse yazı çoktan devirmiş yitik bir sonbahar. Yağmur ılık ılık serpiştiriyordu. Altı kilometrelik yürüyüşün sonunda apartmana girdim. Gölgemde küçük bir canlının hızlı hızlı soluduğunu fark ettim. Bir yavru kedinin çileli mırıltısı… Feryadı hançeremde yumru,...

Devamını Oku

Gel barışalım

Kerem Han yazdı... İstanbullu arkadaşım Kadıköy’den beni uğurlarken son sözü şu oldu; “İnsan hatıra biriktiremiyor bu şehirde, çünkü beş sene sonra orası yok…” Kasaba ve köylerin pek çoğunda yaşam, önceki günden farklı olmayan geniş bir ânın ağır nağmelerinde sürüp gider....

Devamını Oku

Fener’e yolculuk: Bandırma

Kerem Han yazdı... Mendireğin en ucunda memleketin yüz akı gibi duran beyaz fener insanın içini açıyor. İstersen yürüyelim... Âşık olunca burada yürürsen dalgalar rengarenk bir duygu sağanağı, haşin kayalar köpükten yumuşak olur. En uca, fenere doğru giderken firuze gibi bir...

Devamını Oku

O Leyli

Kerem Han yazdı... İnternette iki dakikalık bir program kesiti izledim. Bir genç 1993 yılında, eskisi kadar iyi şarkılar yapamadıkları için Cem Karaca ve Barış Manço’yu eleştiriyordu. Sanıyorum bu isimler şimdi karşımızda olsa, hayranlığımızı ifade etmekten eleştiriye fırsat bulamayız. Barış Manço...

Devamını Oku

Kurtdereli

Selim'in bir buçuk yıl süren üniversite yaşamında geçirdiği en huzurlu gece oydu. Başarılmış görev ve ikna edilmiş yeni dostlar, radyoda Muzo'yla Yastık Sohbetleri, iki günlük tatil, balkon, ılık rüzgâr, sakin gökyüzü! Sanki gökyüzüne bir halat kancası atsa yıldızdan yıldıza uçacak,...

Devamını Oku

Napolyon Savaşları, Rusya ve Atatürk

19. yüzyılın başında geçen (1799-1815) Napolyon Savaşları’nı incelerken dikkatimi çekti. Napolyon ordusunun Rusya’yı işgali ve Rusya’dan püskürtülmesi, Atatürk’ün Sakarya Meydan Muharebesi’ndeki taktiklerini anımsattı bana…. Oyun içinde oyunları, sık değişen koalisyonları ve çok geniş bir coğrafyada yüksek gerilimle gerçekleşmiş olan Napolyon...

Devamını Oku

Kömürcü

Odasının alt katındaydı dükkanı. Ağıl kokan pis, nobran sesi zifir tutmuş hurda bir ağızlıktan çıkıyor gibiydi. Eskimiş ahşap pencerenin ses yalıtımı zayıf olduğundan genizden gelen mütecaviz konuşmaları kulak tırmalıyordu. Şeytan arkasından itiyor, duyguları patlamış artezyen şiddetinde taşıyor; ancak itidal ve...

Devamını Oku
Giriş Yap

Veryansın TV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun!