Kadınlara ve çocuklara yönelik şiddet ve istismarın sonu gelmezken “muhafazakar” cenahın hedefinde İstanbul Sözleşmesi var.
Yenişafak gazetesinin yazarı Yusuf Kaplan, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’a İstanbul Sözleşmesi konusunda çağrıda bulundu.
Erdoğan’ın bu sözleşmeyi derhal çöpe atması gerektiğini savunan Kaplan şunları yazdı:
Şunu bilelim: Bu toplumu, son iki asır o büyük yok oluş mevsiminde aile ayakta tuttu. Aileyi de güçlü, sarsılmaz akîde. Akîde çökerse, aile çöker. Aile çökerse toplum ayakta duramaz. Toplum çökerse ülke silinir gider tarihten -Allah muhafaza!
Bir yanlışlık var, bir yerde büyük bir yanlışlık yapılıyor: Aile çöküyor! Uygulanan politikalar çok yanlış bu konuda. Müslüman, muhafazakâr bir partinin iktidarında ailenin çökmesi olacak iş değil, bunun vebali var!
Bu ülke kadına cinayeti önleyecek yasa yapmaktan âciz mi, yapmayın Allah aşkına!
Erdoğan, İstanbul Sözleşmesi’ni çöpe atmalı, bizim insanı yücelten asil medeniyet değerlerimize dayalı, dünyaya da model olabilecek kadına cinayeti, şiddeti önleyecek örnek bir yasa yapılması talimatı vermeli!
Eğer İstanbul Sözleşmesi’ni kaldırıp çöpe atmazsa, sonunu hazırlamış olur iktidar!”
İki kelimeyi bir araya getirmede zorlanan bu zombiler AKP ye akıl veriyor Allh affetsin diyecem
Çok fazla “Negan” izlemişsin sanırım ;)
Nasıl sözleşme maddelerine ulaşamadın? Ben araştırdım ve Council Of Europe’nın web(cas.coe.int) sitesinde tam metin yer alıyor. Bu anlaşma bizim sonradan dahil olduğumuz bir anlaşma değil. Bunu Akp hazırladı ve İstanbul’da imzaladı. Arkasından diğer 40 ülke de imzalayıp bu anlaşmaya dahil oldular. Bu sözleşmenin amacı zaten demokratikleşmek değil, kadını korumak. İdam konusuna gelince ceza hiç bir zaman çözüm getirmez. Ben şahsen suçu işleyen kişinin cezayı düşünerek işlediğini zannetmiyorum. Esas olan insanları eğitmektir.
Ben, İstanbul sözleşmesinin maddelerine ulaşamadım. Kim, neye imza atmış, belli değil, göremedim. Başkalarının getirdiği ne demokrasi, ne de hukuktan hayır gelir. Bunu Irak’ta da, Suriye’de de gördük. Atatürk gibi biri mi çıkması lazım ille de o kanunları yazıp uygulamak için? Bu kadar üniversite boşuna mı var? Bana versinler tık diye çözerim. Tek şart idamı getirilecek, yanlış karar veren hakim idam edilecek, koruması gereken polis kusuru varsa da idam edilecek ve iç organları dahil tüm mal varlıklarına el koyulacak. O kanunu yapması gereken ama yapmayanları da unutmamak lazım. Ölmesi gerekenler ölmezse ölmemesi gerekenler ölür.
Her türli taciz tecavüz cinayeti hemen yobazların üzerine atan senin gibi sütten çıkmış ak kaşıklar .iktirip gitse daha doğru olur. her türlü suç her kesimden çıkar ayrıca cinayet taciz tecavüz pedofil gibi suçları işleyenler inanmadıkları halde bile dini kullanarak kendilerini aklamaya çalışabilirler.
Bunun sözleşme ile aile ile ne ilgisi var? Al haber listede birinci sırada öküzün biri ukraynalı mankenin suratını yumruklayarak dağıtmış, detayları bilmiyoruz ama çok da bir önemi yok, öyle bir surata yumruk atmak için insanlıktan çıkmış olmak gerek, sözleşme ne yapsın okuması gereken insan olmadıktan sonra. Burada bir aile yok, bir turistik tesis var bir de güvenlikçi.
Mesele cehalet, Allah kitap arkasına saklanmış yobazlık, her daim haktan doğrudan dem vurup insanlıktan çıkmışlık. Düzgün, doğru, dürüst Allah adamı gibi görünüp uçkuruna sahip olamamak, hacı hoca diye gezerken altın çerçeveli gözlükler, inci taneli tespihler taşımak, dünya malı için güç kazanmak için her herzeyi yemek, sonra da “Allahüm nihal” diye bağırıp milleti gaza getirmek.
Bu sözleşme işi değil bu zihniyet işi ve bu yobaz kafanın bu ülkeden .iktirip gitmesi şart!