İstanbul Barosu, bir basın açıklaması yaptı.
YSK’nın baro temsilcilerinin sandık başında gözlemci olarak bulunamayacağı kararına ilişkin yapılan açıklamada, “İstanbul Barosu avukatları aeçimde okullarda olacaktır” ifadelerine yer verildi.
Baro Başkanı Av. Filiz Saraç tarafından yapılan açıklamada şu sözlere yer verildi:
Seçme ve seçilme hakkı, temel bir insan hakkı olarak Anayasa’nın 67. maddesinde düzenlenmiştir. 1136 Sayılı Avukatlık Kanunu’nun 76. maddesinde ise insan haklarını savunmak ve korumak baroların kuruluş sebebi ve nitelikleri arasında gösterilmiştir. Bu nedenle seçme ve seçilme hakkının kullanıldığı seçimlerde baroların çalışma yapması Anayasa ve kanun gereğidir. Bu kapsamda İstanbul Barosu, 14 Mayıs Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği seçimlerinde okullarda hukuki destek verecek üyelerinden gönüllü listesi oluşturmuş, eğitim vermiş, kitapçık hazırlamış ve üyesi gönüllü avukatları okullarda hukuki destek için görevlendirmiştir. Bu görevlendirme baronun kendi üyeleri arasında yaptığı bir görevlendirmedir ve başka bir merciin bu görevlendirmeye müdahalesi mümkün değildir. Aksine 1136 Sayılı Avukatlık Kanunu’nun 2. maddesinde; “Avukatlığın amacı hukuk kurallarının tam olarak uygulanmasını her derecede yargı organları, hakemler, resmi ve özel kişi, kurul ve kurumlar nezdinde sağlamaktır. Avukat, bu amaçla hukuki bilgi ve tecrübelerini adalet hizmetine ve kişilerin yararlanmasına tahsis etmekte ve Yargı organları, emniyet makamları, diğer kamu kurum ve kuruluşları da avukatlara görevlerinin yerine getirilmesinde yardımcı olmak zorundadır.”denilmektedir.
Avukatlar; parti ve aday ayrımı gözetmeksizin seçim hukuku ile ilgili yardım isteyen seçmene, müşahitlere ya da hukuki destek isteyen herkese destekte bulunacaktır. Ayrıca gerekli olursa şikâyet dilekçeleri, itiraz dilekçeleri ve tutanakların içeriğinin hukuka uygun olması için yardımcı olacaktır. Ayrıca 298 Sayılı Kanunun 110. ve 116. maddeleri gereği “seçme yeterliğine sahip yurttaşlar” olarak avukatlar şikâyet ve itiraz haklarını da kullanabilecektir.
Barodan görevlendirilen avukatın, aynı zamanda seçime katılan bir parti ya da aday adına gözlemci olmak, şikâyet ve itirazda bulunmak isterse parti ya da aday tarafından görevlendirilmesi halinde bunun önünde de herhangi bir yasal engel bulunmamaktadır.
Bazı seçim kurulu kararlarında, baro görevlendirmesini gösteren görevli kartları ile ilgili değerlendirmeler yapıldığı kamuoyuna yansımıştır. Yukarıda belirtildiği gibi Baronun kendi üyeleri arasında yaptığı bir görevlendirmeye başka bir merciinin müdahalesi mümkün değildir ve önemle bilinmesi gerekir ki avukatların okul bahçesine, bina içerisine girmesine kimse engel olamaz. Her yurttaş gibi avukatlar da bu alanlara girebilirler ve Baroca verilmiş hukuki destek görevini yerine getirebilirler. Seçime ilişkin hakların kullanılmasında ise yurttaş ve seçmen olarak kullanılabilecek yetkiler için zaten her herhangi bir görevlendirme kartına gerek yoktur. Meslektaşlarımızın partiler veya adaylar adına yapılacak işlemler için yetki alıp almaması ise kendi tercihleri olacaktır.
Türk Demokrasisinin tüm bileşenlerinin 14 Mayıs 2023 tarihinde yapılacak seçimi barış ve dayanışma içinde tamamlayacağına olan inançla, seçimde görev alacak tüm avukat meslektaşlarımıza teşekkür ediyor ve başarılar diliyoruz.
Kamuoyunun bilgisine sunulur.
Dertleri ortalığı karıştırmak. “Bileşen” kelimesini böyle bir metinde kullananların HDP tandanslı olduğunu söylemeye gerek yok.
Öncelikle şunun çok zorlama bir çıkarım olduğu bariz ==> “1136 Sayılı Avukatlık Kanunu’nun 76. maddesinde ise insan haklarını savunmak ve korumak baroların kuruluş sebebi ve nitelikleri arasında gösterilmiştir. Bu nedenle seçme ve seçilme hakkının kullanıldığı seçimlerde baroların çalışma yapması Anayasa ve kanun gereğidir. ”
Diğer taraftan bakınca ilk defa seçim olmuyor bu ülkede; ilk defa da iktidar el değiştirmeyecek. Avukatlardan falan destek istemiyoruz seçimde. Oyunuzu kullanın evinize dönün. Ortalığı germeyin.