OIay, dün akşam saatlerinde Asma Mahallesi Tulumba Üstü Sokak mevkisinde yaşandı. Kentte etkisini sürdüren yağış nedeniyle heyelan meydana geldi. Perihan Çakar’a ait ev heyelanla gelen toprak ve kaya parçalarının altında kalıp yıkıldı. Evin yıkıldığını fark eden çevredeki vatandaşlar, durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi. Olay yerine sağlık, polis ve AFAD ekipleri sevk edildi. Evde yaşayan anne Perihan Çakar ve oğlu Sait Çakar’a ulaşılamadı.
Anne ve oğlunun arama- kurtarma çalışmalarının yapıldığı bölgede ikinci heyelan meydana geldi. Kurtarma çalışmalarını yürüten ekipler, toprak altında kaldı. Bölgeye çok sayıda ambulans, arama- kurtarma ekibi, Türkiye Taşkömürü Kurumu’ndan maden işçileri sevk edildi. Heyelanın yaşandığı bölgedeki tüm vatandaşlar, tehlike sebebiyle alandan uzaklaştırıldı.
O ANLARI ANLATTI
İlk heyelan sonrası arama- kurtarma ekiplerinin toprak altında kaldığı 2’nci heyelan anlarını anlatan Hayrullah Malakçı (60), “Çalışma anında aniden orada ikinci kayma oldu. O anda orası karıştı. Kime ne olduğu belli olmadı. O anda canla başla çalışıldı. Orada emniyet güçleri duranları dağıttı. Biz de kendimizi zor kurtardık. Kendimizi zor attık aşağıya. Orada kurtarma ekipleri çalışıyordu. Onlar da bir şey anlayamadan hepimiz heyelanı yaşadık. İçeridekileri tanıyorum, onlara ulaşılamadı. O heyelan anında durduruldu çalışma. Şu an devam ediyor. Korktum, kendimi kaybettim o an. Çamurların içinden kaçtık, kıl payı kurtardık kendimizi” dedi.
ACI HABER GELDİ
AFAD’tan yapılan son açıklamada ise, heyelan sonucu toprak altında kalan anne ile oğlunun cansız bedenine ulaşıldığı belirtildi. Açıklamada, “Zonguldak 9 Aralık 2023 tarihinde Zonguldak ilimiz merkez ilçesi Asma Mahallesi’nde iki katlı bir ev heyelan sebebi ile çökmüş, 2 vatandaşımız göçük altında kalmıştır. Arama kurtarma çalışmaları sonucunda iki vatandaşımızın cansız bedenine ulaşılmıştır. Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, ailelerine ve yakınlarına baş sağlığı dileriz. Büyük bir gayret ve özveri ile çalışan tüm ekiplerimize Milletimiz adına şükranlarımızı sunarız” denildi.
‘ZEMİN AÇISINDAN RİSKLİ BİR BÖLGE’
AFAD Başkanı Okay Memiş de Zonguldak’ta yaşanan heyelanlara ilişkin konuştu. Toprak altında kalan anne ile oğlunu kurtarma çalışmaları sırasında meydana gelen 2’nci heyelanda 21 personelin yaralandığını hatırlatan Memiş, “21 yaralı arkadaşımızdan 6 tanesinin şu anda tedbir amaçlı hastanede tedavileri devam ediyor. Allah’a şükür önemli bir rahatsızlıkları bulunmamaktadır. 15 kardeşimiz taburcu oldu. Sabahın erken saatlerinde, hava aydınlanır aydınlanmaz arama çalışmalarımıza devam ettik ve yaklaşık 1-2 saat önce göçük altında kalan anne ve oğluna ulaşıldı. Allah’tan rahmet diliyoruz. Bu arada alanda yaklaşık 14 evi tahliye ettik. Belki buradan görünüyordur, bölgedeki risk devam ediyor. Bölge aşırı yağış alan bir bölge, zemin açısından riskli bir bölge. Ekiplerimiz, Zonguldak’ın tamamındaki bu riskli alanları tespite devam edecek. Bundan sonra bu tür olaylarla karşılaşılmamasını diliyoruz ve yeniden hayatını kaybeden insanlarımıza Allah’tan rahmet diliyoruz. Şu anda yaklaşık 250’ye yakın personelimiz ile beraber olaya dünden itibaren müdahale ediyoruz. Sayın İçişleri Bakanımızın yoğun takibiyle, talimatlarıyla ve bütün bu alandaki arkadaşlarımızın yoğun gayretleriyle çalışmaları sürdürüyoruz. Bu çalışmada bulunan bütün arkadaşlarımıza, AFAD ekiplerimize, Zonguldak Belediyemizin ekiplerine valimiz koordinasyondaki bütün ekiplere çok teşekkür ediyorum” dedi.
Perihan Çakar ile oğlu Sait Çakar’ın cenazeleri ise Atatürk Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı.
DRON İLE GÖRÜNTÜLENDİ
Zonguldak’ta heyelan sonucu toprak altında kalan anne ile oğlunun cansız bedenine ulaşıldığı çalışmalar, dron ile havadan görüntülendi. Bu arada evin yıkılmadan önceki halinin fotoğrafı ortaya çıktı.
‘YOL YÜZÜNDEN YAŞANDI’
Yılmaz Çakar, haberi alıp geldiğinde evin ortada olmadığını belirterek, “Yol verdik, felçli diye yol verdik. Bu sefer annemizi kaybettik. Yapacak bir şey yok. En son 2 gün önce görüşmüştük annemi. Herhangi bir sıkıntısı yoktu annemin. Yukarıdan yol verince, duvar da belli oluyor zaten. Evde herhangi bir sıkıntı yoktu. Ben 60 yaşındayım. Allah’ın takdiri yapacak bir şey yok. Daha önce böyle bir sıkıntı olmamıştı. Orada felçli hastaya yol verdik. Yol verdikten sonra oldu. Duvar çekildi oraya, duvar demek ki ağırlığıyla yolu kaldırmadı. Ondan sonra da göçtü işte. Bana telefon geldi. Fenerbahçe- Beşiktaş maçı vardı. Telefon geldi. ‘Eve gel’ dediler. Geldiğime ev yoktu. O an ‘yapacak bir şey yok’ dedim. Artık annem, kardeşim gitti. Ev yok ki daha ne hissedeceğim. Yol verdikten sonra oldu. Demek ki yukarının suyu patlayınca dayanamayıp evi aldı gitti” dedi.
