Adil Serdar Saçan’dan mafya uyarısı: Önlem alınmazsa…

featured

Adil Serdar Saçan, FETÖ ile mücadele ve diğer suç örgütleriyle ilgili Veryansın TV’nin sorularını yanıtladı. Saçan, FETÖ’nün istihbarat birimlerindeki varlığına dikkat çekerek örgütün kılık değiştirebileceği uyarısında bulundu.

VERYANSIN TV

Organize Suçlarla Şube Müdürü’yken Ergenekon kumpasıyla tutuklanıp 16 ay hapis yatan yazar ve hukukçu Adil Serdar Saçan, FETÖ ve diğer suç örgütleriyle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Saçan, devletin sivil kurumlarında FETÖ temizliğinin yetersiz olduğunu belirtti. Son dönemde diğer organize suç örgütlerinin eylemlerindeki artışa dikkat çeken Saçan, mafyaya önlem alınmazsa ileride çok daha tehlikeli olabilecekleri uyarısında bulundu. İşte Saçan’ın sorularımıza yanıtları:

Türkiye Enver Altaylı iddianamesini Veryansın TV’den okudu. Bu konuda ve zamanında, FETÖ’nün istihbarat kurumlarındaki yapılanması üzerine sizden genel bir değerlendirme alabilir miyiz?

Son dönemlerde ortaya atılan bir isim var Enver Altaylı. Bu ismi direk olarak tanımıyorum ve hiçbir yerde karşılaşmadım. Ancak iddianamelerden gördüğümüz kadarıyla bu isim Türkiye’nin yakın ve karanlık dönemi açısından önem arz etmektedir. Bunun dışından, MİT’in içerisindeki en önemli adam Basri Aktepe’ydi. Hatta bu isim kamuoyunda MOBESE’nin B’si olarak bilinir. O da bir ara serbest kalmasına rağmen yargılandı ve 12 sene ceza aldı. Ama bu isim önce TİB’in başındaydı. Elektronik teknik dinleme ekibindendir ve polis kolejinden yetişmiş FETÖ’nün sözde “altın nesli”‘ndendir. MİT’e Emniyet İstihbarat’ın içerisinden gelmiştir. Bu da zamanında FETÖ’nün, hem Emniyet İstihbarat’ta hem de Milli İstihbarat’ta ne kadar güçlü olduğunu göstermektedir. Şuanda Emniyet İstihbarat ‘ta bu yapının büyük ölçüde ekarte edildiğini gözlemliyoruz; ancak MİT içerisini bilmiyorum. Enver Altaylı iddianamesi de, varsa karanlık noktaların aydınlanması için önemlidir.

Emniyet İstihbarat Daire Başkanlığı bir zamanlar tamamen FETÖ’nün elindeydi. Ramazan Akyürek gibi, Recep Güven gibi isimler o başkanlık içinde faaliyetlerini yürüttüler. FETÖ’nün istihbarat gücünün kaynağı, CIA ile direk irtibatlı olduğundan gelmektedir. O tarihlerde bir takım Emniyet Müdürlerinin odalarına gittiğinizde, CIA’den ve FBI’dan verilmiş özek beratlar ve özel teşekkür belgeleri görürdünüz. Yani yabancı bir devletin istihbarat ve polis teşkilatına ne hizmetler yapmış olabilirsiniz de, size bu belgeleri vermişler diye zamanında kimse sormadı. Bu darbe olayından sonra yeni yeni sorulmaya başlandı.

Peki bu beratları ve belgeleri nasıl bu kadar kolaylıkla ve çekinmeden odalarına asabiliyorlardı?

O dönemde tamamen bu birimler FETÖ’nün elindeydi. Astlık-üstlük kavramları, emniyet içerisindeki kavramların hiçbir tanesi kalmamıştı. Bir polis memuru “imam” olup, emniyet müdürüne emir verebiliyordu. Öyle bir duruma gelmişti Türkiye. Şimdi Cumhurbaşkanı’nın da dediği gibi, o dönemde devletin içerisinde yeni bir devlet oluşturmuşlardı. Hatta paralel yapının ötesinde, her tarafa hakim olmuşlardı. Dolayısıyla CIA ve FBI’den alınan beratlar ve teşekkür belgelerini asmak gayet doğal karşılanıyordu. Ne yazık ki hiç kimse de, bu durumu yadırgamıyordu.

İddianamelerden de edindiğimiz bilgiler doğrultusunda, Türkiye’de hep bahsedilen derin devlet kavramının aslında FETÖ olduğu hissiyatı çıktı. Bunu nasıl yorumlarsınız?

FETÖ’nün temel stratejisi yasama, yürütme ve yargı organlarını ele geçirip, kendi istekleri doğrultusunda rejimi değiştirip, Türkiye’de bir devlet kurmaktı. Yani devlet aygıtını ellerine geçirmekti. Dolayısıyla derininde, sığında, her tarafında zaten bunlar vardı. Ama bunlar kendilerine muhalif olabilecek insanları gördüklerinde, hemen “bu derin devletin adamı, bu dış güçlerin adamı” diyerek yaftayı yapıştırıyorlardı. Bizi darbeci diye içeri attılar, kendileri darbe yapmaya kalktılar.

‘MAFYA TEKRAR PALAZLANIYOR’

Türkiye ‘de organize suçlarla mücadele konusunda ilk akla gelen isimsiniz. Son dönemde artan silahlanma ve organize suç olaylarındaki durumu nasıl görüyorsunuz?

FETÖ ile mücadele ederken, organize suç örgütleriyle de eş zamanlı olarak mücadele etmek gerekiyor. Ama son dönemlerde, organize suç örgütlerinin hem faaliyetleri hem de eleman sayıları ve buna bağlı olarak da ekonomik güçleri artmaya başladı. Mücadelede ciddi boyutta eksiklikler olmaya başladı. Mafya tekrar palazlanmaya başladı. Yapılan onca ciddi mücadeleden sonra, son dönemlerde çok açık bir şekilde mafyanın yeniden palazlandığını görüyoruz. Cinayetler oluyor, çatışmalar oluyor. Birçoğunu basın vermiyor. Zorla senet imzalatmalar oluyor, tehditler oluyor. Yine aynı eski seviyesine doğru hızla ilerliyor. Özellikle de belli mafya grupları eski seviyesine doğru ilerliyorlar. Bu hoş bir şey değildir. Önlem alınmazsa, önümüzdeki birkaç yıl içerisinde ciddi sıkıntılara sebebiyet verir. 1998 öncesindeki duruma geri döner. Yani mafya babalarına siyasetçiler, hukukçular ve iş adamları sahip çıkmayacaklar. Bunlara sahip çıkarsanız, 98 öncesinde olduğu gibi sonunda size de bulaşır. Zamanında kıyasıya bir mücadele verildi ve çok büyük başarılar elde edildi. Ama şuanda geriye doğru gittiğimizi gözlerimizle görüyoruz.

Organize suç örgütleriyle FETÖ arasında bir ilişki gözlemliyor musunuz?

Bu genel olarak bir problemdir. FETÖ’nün boşalttığı yeri doldurmada sıkıntılar yaşanmaktadır. Çünkü FETÖ’cüler giderlerken, devlet hafızasını da yanlarında alıp götürdüler. Bütün elemanları, bütün istihbarat kaynaklarını, bütün arşivi hepsini alıp götürdüler. Devlet sıfırdan yeni kurulmuş gibi bunlarla mücadele etmeye başladı. Bu yönden de ciddi zorluklar vardır. Asıl sebep bu bence.

Bakın şuanda FETÖ ile mücadele ediliyor; ancak bu örgüt çok sinsi ve karmaşık bir örgüttür. Çok komplike bir yapıya sahiptir. Bu örgütle mücadele ederken, yasal düzenlemeler yapmak gereklidir. FETÖ, hem terör örgütü hem de organize suç örgütü olma özelliği taşımaktadır. Türk Ceza Kanunu’nda da bunu karşılayan bir madde yoktur. Bildiğim kadarıyla hukukçular bir çalışma başlattılar. Şu anki yasa maddeleri mücadeleyi kaldıramıyor. Öncelikle hukuki boşluğun doldurulması lazımdır. Daha sonra da planlı ve programlı bir şekilde, örgütün üzerine gidilmeye süratle devam edilmesi lazımdır.

‘SİVİL KURUMLARDA FETÖ TEMİZLİĞİ YAPILMIYOR’

Sizin aynı zamanda avukat kimliğiniz de var. Hukukçu kimliğinizle, Metin İyidil konusunu nasıl yorumlarsınız?

FETÖ ‘nün yargının içerisinde de hâlâ etkili olduğunu görüyoruz; ama Allah’tan bir yerde de açık veriyorlar. Bu olayla da bunu gördük. Ortada, adamlarını kurtarmaya ve kaçırmaya çalıştılar gibi bir durum var. Yine en çok Emniyet ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nin temizlendiğini görüyoruz. Yani Diyanet’in içerisinde, Milli Eğitim’in içerisinde, Sağlık Birimlerinin içerisinde birçok kurumda hâlâ duruyorlar. Önemli yerlerde duruyorlar.

DEVLET KADROLARI POLİTİKLEŞMİŞ

FETÖ’cülerin diğer tarikatlar içerisinde yeniden güç toplamaya çalıştığını, renk değiştirdiklerini ifade ediyorlar. Bu gözleme katılıyor musunuz?

“Türkiye Cumhuriyeti Devleti, laik, sosyal ve hukuk devletidir”, diyen bir anayasa vardır. Bu anayasada laik sistemin ısrarla korunması lazımdır. Devlet memurunun girişte bir yemin metni vardır. Devlet memuru ettiği bu yeminle birlikte, cumhuriyete ve kanunlara bağlı kalmak zorundadır. Bakın devlet memurlarında sadece tarikatlar değil, siyasal yapılanmalar da olmaz. Devlet memurları herkese tarafsız hizmet etmek zorundadır. Yasa böyledir, anayasa böyledir. Bu konuyu o kadar sulandırdılar ki sadece tarikat değil, düşünce de aynı şekildedir. Devlet kurumundayken, siyasi düşüncenizi de gösteremezsiniz. Şuanda baktığınızda, herkesin açık açık ne olduğunu görebiliyorsunuz. Tamamen politize olmuş bir devlet kadrosuyla karşı karşıyayız. Olmaz böyle bir şey. Bunların hepsi yanlış işlerdir. Devlet memuru sadece kanunun tarafındadır. Devlet memuru anayasanın tarafındadır. FETÖ de sonuçta ABD’deki bir imamdan emir alıyordu. İmamın adının değişmesi sistemin değiştiği, düzeldiği anlamına gelmez.

Adil Serdar Saçan’dan mafya uyarısı: Önlem alınmazsa…

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

1 Yorum

  1. İçişleri bakanlığına en çok yakışabilecek insanlardan biridir Sn. Saçan

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!