Daha önce ‘Başkanlık sistemi’nin savunuculuğunu yapan Ahmet Davutoğlu, şimdi ‘referandum sırasında konuşacak televizyon yoktu’ diyerek sessizliğini savundu.
Taksim’de katıldığı bir programda konuşan Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, “Benim başbakanlığım döneminde Şehir Üniversitesi Halkbank’tan tek kuruş kredi almadı. Krediler Binali Yıldırım döneminde verildi” dedi.
Eski Başbakan ve Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Ümit Zileli’nin moderatörlüğünü yaptığı Taksim Toplantıları’na konuk oldu.
TELEVİZYON KANALI OLMADIĞI İÇİN BAŞKANLIK SİSTEMİNE KARŞI ÇIKMAMIŞ
Davutoğlu, 2017 yılındaki referanduma karşı çıktığını iddia ederek “Bu konuları paylaşabileceğim tek bir cesur televizyon kanalı çıkmadı. Çünkü 15 Temmuz’un kasırga gibi esen havası vardı” dedi.
Anayasanın baştan sona değişmesi gerektiğini belirten Davutoğlu, “Madem şimdi eleştiriyorsunuz o zaman neden itiraz etmediniz” sorusuna da cevap verdi.
Davutoğlu, “Türk Anayasası Anayasamız baştan aşağıya yenilenmek zorunda. 2017 Referandumuyla haklı olarak eleştirenler var; ‘madem bu kadar itiraz ediyorsunuz o zaman neden itiraz etmediniz’ diye. O zaman bu itirazların hepsini, Sayın Cumhurbaşkanı’na, o zaman Sayın Başbakan’a yazılı olarak da verdim sözlü olarak da verdim. Mecliste de arkadaşlara söyledim. Kamuoyu ile de paylaşmak istedim. Bu da ilk defa buradan söyleyeceğim bir şey, o günlerde bizi televizyonlara çıkartıp bu konuları paylaşabileceğim tek bir cesur televizyon kanalı çıkmadı. Çünkü 15 Temmuz’un kasırga gibi esen havası vardı” şeklinde konuştu.
ŞEHİR ÜNİVERSİTESİ İLE ALAKASI YOKMUŞ
Şehir Üniversitesi tartışmalarına da değinen Ahmet Davutoğlu, “Benim başbakanlığım döneminde Şehir Üniversitesi Halkbank’tan tek kuruş kredi almadı. Eylül 2016’da Binali Yıldırım’ın Başbakanlığı sırasında kredi alındı” dedi.
Davutoğlu, sözlerine şöyle devam etti:
“Şehir Üniversitesi’yle benim hukuken hiçbir bağım yok, ama oradaki öğrencilerin ve öğretim kadrosunun bir çoğunu tanıyorum. Sağcısıyla solcusuyla, ülkenin en duayen öğretim görevlilerinin olduğu bir üniversite neden susturulmak istenir? Düşünce özgürlüğü ortamındaki otoriterleşmeye alternatif oluşturduğu için.”
DAHA ÖNCE NE DEMİŞTİ
Ahmet Davutoğlu, Nisan 2016’da “Başkanlık sistemine” karşı olduğu iddialarını şu sözlerle yalanlamıştı:
“Bir gazeteci arkadaş tarafından beni hayrete düşüren bir soru sorulmuş. Güya ben demişim ki başkanlık sistemini savunursam kendimi inkâr etmiş olurum. Böyle bir şey kesinlikle yok. Böyle bir ifadem olduğunu bulsun birisi çıkarsın ben özür dilemeye hazırım. Olsaydı da hiç çekinmeden söylerdim. Şanlıurfa’da gençlerle buluştuğum zaman, gençler ‘Siz Başkanlık olursa kendiniz ile ilgili kaygı duyuyor musunuz?’ diye bir soru sordular. Ben de ‘Ben 12 Eylül Anayasası’na hayır oyu vermiş biri olarak bu anayasayı savunmam halinde kendimi reddetmiş olurum. Aksine başkanlık da dahil bu anayasanın tümden değişmesinin gerekli olduğuna inanıyorum’ dedim. Parti olarak başkanlık sistemini savunduk ve savunuyoruz.”
‘Cesur televizyon kanali bulamadim’. Yani diyor ki digerleri korkak ben cesur. Suc bende degil onlarda.
Bir soz vardir ‘Cobanin gonlu olursa tekeden teleme calar’ derler. Hicbirsey bulamadin sosyal sosyal medya da mi yoktu yazacak. Gerci o zaman da klavye bozuktu.
Sorumlulugu baskalarina atmak bizim milletimizin bir hastaligi sanki. Yoneticimiz de, iscimiz de, ustamiz da, ogrencimiz de hep sucu baskalarinda ariyor. Hastalik resmen. Farkli birsey yapin da bir kere rahat olun, sorumluluk sahibi olun. Hatasini kabul eden kisi hatasini duzeltmek icin birseyler yapar, kendini gelistirir, ilerler. Obur turlu hep baskalarina sucu attigi icin ilerleyemez, ilerleyemedigi icin gene baskalarini suclar.
Kalin saglicakla.
Bi kaç sinirli çocuğa anlatır gibi anlar David.