VERYANSIN TV
Kamudan en fazla iş alan şirketlerden Limak Holding ve IC Holding ortak iştiraki YK Enerji, kömür maden sahasını genişletmek için İkizköy’de bulunan Akbelen Ormanı’nda ağaç katliamı yapmıştı.
Bölge halkı, YK Enerji’ye karşı mücadeleye başlamış ve termik santralin iklim değişikliğini artırıcı, Milas bölgesindeki orman yangınlarını tetikleyici etkisinden söz etmişti. Termik santral için Akbelen Ormanı altındaki kömür yataklarının çırakılmasının Bodrum ve Milas’ın içme suyunu sağlayan Çamköy ve Karacahisar yer altı su havzalarının yatakları değişeceği, bölgenin susuz kalacağı belirtilmişti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ise Akbelen’deki ‘ağaç kıyımına’ karşı direnen bölge halkı ve yaşam savunucularını hedef alarak “Kampanyaları ağaç sevgisiyle izah edemeyeceğimiz açıktır. Biz çevreci görünümlü marjinallerle ilgilenmiyor, işimize bakıyoruz.” demişti.
Akbelen Ormanı’nın maden sahasına açılması sonrası alanda yaşanan tahribatın boyutunu inceleyen Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası (HKMO) Ankara Şubesi, tartışmalara son noktayı koydu. HKMO, çalışmanın sonucunu “HKMO Ankara Şubesi olarak bilgi ve birikimimizi de halkın yararına kullanmaktan imtina etmeyeceğimizin sözünü veriyoruz!” notunu düşerek paylaştı.
AKBELEN 4 YILDA NASIL DEĞİŞTİ?
Akbelen’in kuraklaştığını ortaya koyan incelemede, 2019 – 2023 yılları arasındaki 4 yıllık süreçte ormandaki yeşillik oranının yüzde 31’den fazla azaldığı belirtildi. İlerleyen safhalarda üretilecek enerjinin kullanımı, taşınması ve aktarımının bitki örtüsü kaybı yaşayan bölgede daha ciddi ekolojik sorunlara sebep olacağı vurgulandı. Ayrıca, yıllar önce bölgede bulunan göletin kuruduğu belirtilerek, gelecekte yaşanacak sorunlara da işaret edildi.
İncelemenin sonucu şu şekilde özetlendi:
“İlk görselde başladığı görülen termik santral inşaat sahasının 2023 yılına ait görselde hem saha hem de sahaya bağlı yolların yeşillik alanlar içine yayıldığı gözlemlenmiştir.
Santralin çalışma prensibi gereği kullanacağı hava ve hava bileşenlerinin inşaat alanının bulunduğu ekosistem açısından da gerekli olması, yangın sonrası maki tipi bitki örtüsüne sahip bölgede yanmış alanların yeniden yeşermesi açısından önemi kritiktir.
İlerleyen safhalarda üretilecek enerjinin kullanımı, taşınması ve aktarımı gibi lojistik birçok husus dolayısıyla yapılacak inşaat veya imar işlemlerinin halihazırda bitki örtüsü kaybı yaşayan mevkide daha ciddi ekolojik sorunlara sebep verme ihtimali canlı bulunmaktadır.
Karşılaştırmalarda tespit edilen daha önce mevkide bulunan fakat artık kuruduğu rahatlıkla gözlenen gölet alan, ekolojik sorunların ihtimaline işaret etmektedir.”
AKBELEN’DE NELER YAŞANDI?
İkizköy’de bulunan Akbelen Ormanı’nda kamudan en fazla iş alan şirketlerden Limak Holding ve IC Holding ortak iştiraki YK Enerji, 24 Temmuz’da kömür maden sahasını genişletmek için ağaç katliamı yapmıştı. Bölge halkı, Akbelen Ormanı’nda ağaçlara sarılarak YK Enerji’ye karşı mücadeleye başlamıştı. Jandarma, bölgede eylem başlatan İkizköy direnişçilerine biber gazı ve copla müdahale etmişti.
Günlerce süren mücadelenin ardından, Valilik kömür madeni için başlatılan ağaç kesiminde ‘gerekli işlemlerin sona erdiğini’ kaydetse de alanda iş makinelerinin çalışmaya devam ettiği belirtilmişti. 24 Temmuz’da başlayan direniş, birinci ayına yaklaşırken kıyımın boyutları da gözler önüne serilmişti.
İkizköy Çevre Komitesi; Yeniköy -Kemerköy termik santrallerini işletmeye devam edilmesi halinde, 30 bin köylünün şehre göç etmek zorunda kalacağı, üretimden düşüleceği ve böylece gıda kıtlığının daha da derinleşeceği belirterek, AKP’nin ihale şampiyonu olan Limak Holding’in yönetim kurulu başkanı Nihat Özdemir hakkında şikayette bulunmuştu.
Öte yandan, CHP’nin “Akbelen Ormanı’ndaki ağaç katliamının” görüşülmesine ilişkin önergesinin görüşülmesi talebiyle TBMM, 8 Ağustos’ta olağanüstü toplanmıştı. 37 muhalefet milletvekili olağanüstü toplantıya katılmazken; TBMM’de görüşülen teklif AKP ve MHP’nin oylarıyla reddedilmişti.
Bu Ulkede Muhalefet olsaydi AKP ve Erdogan 22 yildir, yaptiklari bu kadar tahribata ragmen Iktidarda kalabilirlermiydi?
İnsanlar yenilenebilir enerji kaynağına kayıyorken bizim hala kömür peşine takılmamız mağara adamlığıdır