FETÖ’yü finanse eden iki büyük şirketin devlet mülkiyetine geçmesi için sürecin tamamlanmak üzere olduğu belirtildi.
Koza-İpek Holding ve Naksan Holding’in mülkiyetinin devlete geçmek üzere olduğunu belirten Sabah yazarı Dilek Güngör, FETÖ’cülerin bu şirketleri geri almak için yurtdışında büyük çaba gösterdiğini ifade etti.
Güngör’ün yazısının satır başları şöyle:
“Nihayet Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) en büyük finansörlerinden olan, 15 Temmuz’daki hain darbe girişiminden sonra yönetimi Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na (TMSF) devredilen iki şirkette sona gelindi. Koza-İpek Holding ve Naksan Holding’in mülkiyeti artık devlete geçiyor.
Yerel mahkemeler arkasından bölge idare mahkemelerinde süreçler tamamlandı…
Bu ne demek biliyor musunuz?
FETÖ’cüler için yolun sonu göründü…
Malum, hepsi bu şirketleri tekrar geri alma umudundaydı. Yurtiçinde ve yurtdışında lobi yapıyorlardı. Hatta her tarafta Türkiye aleyhine davalar açıyorlardı.
Şimdi son durağa geldiler.
Koza-İpek Grubu, TMSF’ye devrolduğu günden bu yana FETÖ’ye giden hortum kesildiği için kâr rekoru kırıyor. İpek Enerji’nin 2.8 milyar TL olan aktif büyüklüğü 12.3 milyara, Koza Altın’ın 2.1 milyardan 12.1 milyara çıktı. Firari FETÖ’cü Akın İpek döneminde 253 milyon TL kâr eden Koza Altın, 2021’i 3 milyar lira kârla kapattı. Keza o döneminde 40 milyon lira zarar eden Koza Madencilik geçen yıl 1.3 milyar lira kâr açıkladı. 23 milyon lira zarar eden İpek Enerji ise geçen yıl 660 milyon lira kâr elde etti. Dün itibarıyla Koza Altın’ın piyasa değeri 20.1 milyar, Koza Madencilik’in 9.1 milyar, İpek Enerji’nin ise 4 milyar liraya ulaştı. TMSF’ye devirden bu yana Koza Altın yüzde 533, İpek Enerji yüzde 607, Koza Metal ise yüzde 1.079 prim yaptı. Bu dönemde endeksteki artış ise yüzde 150 oldu. Yani endeksin performansının en az 4 katı yükseldiler.
Naksan’da da durum farklı değil…
FETÖ’cülerden devralındığında neredeyse batmak üzereydi. İşçilerin maaşlarını ödeyemeyecek durumdaydı. TMSF aldı, Birleşik Fon Bankası’ndan 130 milyon TL işletme sermayesi koydu, ayağa kaldırdı.
Velhasıl, devletin yönetiminde büyütülen, ekonomiye kazandırılan, stratejik şirketler Yargıtay’dan karar çıktıktan sonra yerli ve milli birer değer haline gelecek.”
