VERYANSIN TV
Doğu Akdeniz Çevre Dernekleri (DAÇE), Mersin’in Gülpınar ilçesinde tepkilere rağmen inşaatı devam eden Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin, su sıcaklığı giderek yükselen Akdeniz’i ‘soğutma suyu’ olarak kullanamayacağını, iklim krizinin çevresel felaketlere yol açacağını belirtip Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na karşı dava açtı.
Akkuyu Nükleer Güç Santrali’ne karşı ‘Soğutma Suyu Çevresel Etki Değerlendirme Raporu’nun alınması ve inşaatın derhal durdurulması talebiyle açılan davanın duruşması bugün görüldü.
AVUKAT ATAL’DAN ‘İKLİM KRİZİ’ VURGUSU
Cumhuriyetçi Vatanseverler Hareketi’nden Avukat İsmail Hakkı Atal, bugün Mersin 2. İdare Mahkemesi’nde görülen duruşma öncesi açıklama yaptı. Atal, iklim krizi nedeniyle Akdeniz’in, Akkuyu Nükleer Güç Santrali’ni soğutmasının imkansız hale geldiğini belirtti.
“Son yıllarda bütün dünyada iklim krizine bağlı olarak, deniz suyunun ısınması nedeniyle nükleer santraller kapatılıyor.” diyen Atal, Fransa’da soğutma suyu sıcaklığı 28 °C’yi geçtiği için, İsveç’te ise Baltık Denizi’nin sıcaklığı 25 °C’yi geçtiği için nükleer santrallerin kapatılmak zorunda kaldığını söyledi.
‘BÜTÜN TÜRKİYE’Yİ CEHENNEME ATMAKTIR’
Atal, şöyle konuştu:
Akkuyu Nükleer Güç Santrali sahasında 2022 yazında burası 30,5 °C’yi gördü. Bu yaz ise Akkuyu Nükleer Güç Santrali sahasında deniz suyu sıcaklığı 31,9 °C’yi gördü. Yani 32 °C’ye geldi. Fransa’da 28 °C’yi, İsveç’te 25 C’yi geçtiği için nükleer santrali soğutamadıkları için kapatıyorlar. Akkuyu’nun önünde deniz suyu şu anda 32 °C. Bu bir akıl tutulması. Burada bir nükleer santral çalıştırılabileceğini düşünmek bir çılgınlıktır, deliliktir. Bütün Türkiye’yi, Akdeniz’i cehenneme atmaktır.
‘BU KONUDA HİÇBİR ARAŞTIRMA YOK’
Biz davayı açtıktan sonra bunun ne kadar büyük bir akıl tutulması olduğu bir kez daha ortaya çıktı. Biz davayı açtıktan sonra Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın cahilce, bu konuda hiçbir araştırma, teknik değerlendirme yapmadığı ortaya çıktı. 22 Haziran 2023 tarihinde dosyaya Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bir dilekçe sundu. 23 sayfalık cevap dilekçesinde soğutma suyu yeterliliğiyle ilgili hiçbir şey yoktu. Ve bütün bunların sonunda şu anda soğutma suyu yeterliliğiyle ilgili ne ÇED raporunda ne başka bir yerde herhangi bir teknik inceleme yapmayan bakanlık, iki profesörden 2 gün önce dosyaya bir mütalaa sunmuş. Bu mütalaalar da tamamen yemenniye dayalı ve bizim iddialarımızı doğrular nitelikte.
‘EN BÜYÜK MİLLİ GÜVENLİK TEHLİKESİ’
Peki bu nükleer santrali yapan kim? Dünya tarihinde bir ülke topraklarında başka bir ülkeye ait olan ilk ve tek nükleer santrali yapan Rusya devleti. Mülkiyeti, kontrolü, yönetimi, her şeyi Rusya’ya ait ve Türkiye Cumhuriyeti devleti tarihindeki en büyük milli güvenlik tehlikesi.”