AKP’li Külünk’ten ilginç 15 Temmuz mesajları… Aynı plan işliyor!

featured

AKP’li Metin Külünk, 15 Temmuz’da planı gerçekleşmeyen bazı isimlerin esir olduğunu öne sürdü. Külünk’e göre aynı plan devam ediyor ve fırsatını bulunca planlarını uygulamaya koyabilirler.

Eski AKP İstanbul Milletvekili ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yakın isimlerden olduğu bilinen Metin Külünk sosyal medya hesabından 15 Temmuz FETÖ’cü darbe girişimine ilişkin çarpıcı iddialar paylaştı. Külünk, o gece darbecilerin asıl hedefinin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı havada tutup suikasti gerçekleştirmek olduğunu öne sürdü.

Külük, “Sayın Cumhurbaşkanımızın bulunduğu yeri terk etmesinin ardından, daha sonra FETÖ ile ilişkileri saptanan tüm komutanların bir şekilde esir duruma düşmeleridir! Çünkü Sayın Cumhurbaşkanımızı havada yakalamayı başarabilselerdi ve FETÖ ile ilişkili komutanlar normal mâkâmlarında olsalardı, hepsi için hukukî sorumluluklar doğacaktı. Aynı plân devam ediyor! 15 Temmuz işgalci darbe girişiminde başarısız olan FETÖ ve onu kullanan aklın, hâlâ amaçlarından vazgeçmediği, ilk ve en sorunsuz gördükleri plânı yani havada yakalama kurgusunu fırsatını bulur bulmaz uygulamaya koyması, bizim paranoyamız mı? Biz takip ediyoruz, onlar da takip edildiklerini biliyorlar” dedi.

İşte Külünk’ün mesajlarından bazıları:

“15 Temmuz’un asıl planı ne idi?

Yani asıl plâna göre, Sayın Cumhurbaşkanımızın, ailesiyle birlikte konakladığı otelde kalması istenmiyor. Aksine, buradan ayrılması hedefleniyor!

Genel olarak yakalanması zor avları vurabilmek için, bir grup avcı, hedefi esas atışı yapacak olan avcının önüne doğru sürerler… İşte sürek avı, ismini buradan alır!

Sönmezateş ve ekibinin amacının, Sayın Cumhurbaşkanımızın bulunduğu yerden çıkarılması ve asıl ateş alanına girmesini sağlamaktı! Ve o alan, kara değildi…

Bu anlamda Sönmezateş ve MAK timinin görevi, durumu sansasyonel bir sahneye taşımak ve Sayın Cumhurbaşkanımızı daha kolay bir hedef hâline getirerek, nihâî sonun sadece bir kişinin üzerine kalmasını sağlamaktı.

Elbette bu durum, Kadir-i Mutlak’ın Hafîz İsm-i Şerîfi ile hamdolsun bu hâle gelmedi ve bizim kastettiğimiz, bir olasılık olarak kaldı. Ancak Sönmezateş’in ifadeleri, bunu sadece bir olasılık olarak bırakmamaya götürüyor bizi!

Sönmezateş, duruşmalar esnasında birkaç kez, “Birileri bizi kandırdı” şeklinde ifade verdi. Bu anlamda, “Emirler değiştirilmiş ya” diye düşünmek saçma olur burada. Zira onun “Bizi kandırdılar” dediğine bakmayın! Neden mi?

Çünkü Gökhan Şahin Sönmezateş, Genelkurmay Başkanlığı’nın tüm istihbaratının sağlandığı Müşterek Hedef Analiz Yönetim Merkezi Başkanı idi! Yani Sönmezateş, tüm askerî isthibaratın toplandığı isimdi! Bu minvâlde, tuzağa düşmeyecek kadar da zeki biri…

Bu yüzden tekrar dönelim başa… Sönmezateş ve ekibinin asıl amacı olsa olsa, Sayın Cumhurbaşkanımızı bulunduğu yerden çıkararak uçağa binmeye zorlamak olmalıdır.

Bu nedenle darbecilerin asıl plânlarının, Sayın Cumhurbaşkanımızın en korunmasız olduğu yerde, “uçağı havadayken” yakalamak ve MAK timlerinin amacının da Sayın Cumhurbaşkanımızı uçağa binmeye zorlamak olduğu akla daha yatkındır.

Sayın Cumhurbaşkanımızın bulunduğu uçağı, âdeta bir sürek avı misâli, avın en korumasız olduğu yere, F-16 uçaklarının önüne sürmeye çalışmış olduklarından daha mantıklı bir açıklama, konunun uzmanlarını da yokladığımda bulunamıyor.

Sayın Cumhurbaşkanımızın bu tuzaktan kurtulmasının sebebi hakkında Kadir-i Mutlak’ın en hayırlı tuzak kurucu olarak devreye girmesinden bahsettik. Kurtuluş, takdir-i İlâhî… Peki, ne sebepler halk etti Yüce Hâlik?

Birinci sebep şu: Cumhurbaşkanlığı uçağı üç ayrı yerde bekletildi… İkinci sebep şu: Hava Kuvvetleri Harekât Merkezi’nin elektrikleri kesildi…

Ve üçüncü sebep: Eskişehir Birleştirilmiş Hava Harekât Merkezi’ndeki millî vatanperver subaylar, kalkışından hemen sonra Cumhurbaşkanlığı uçağına sivil kod verdiler! Hakikat sahneyi gözünüzde canlandırmak öyle kolay ki…

Durum şöyle gelişti: Cumhurbaşkanlığı uçağının Dalaman’dan kalkışından sonra Kontrolör Yarbay, uçağa sivil tanıtma kodu girerek, sessizce yanındaki komutanı olan Albay’a, “Komutanım, Cumhurbaşkanı’nın uçağı kalktı, sivil kod girdim” der.

Albay’ın cevabı nettir: “Sus, kimse duymasın!” Bu iki millî vatanperverin sadece “1 metre” gerisinde oturan FETÖ mensubu generallerin (!) bu konuşmayı duymamaları ise, gecenin en kritik ânı olmuştur. Düşünebiliyor musunuz?

Hava Kuvvetleri Harekât Merkezi’nde elektrikler kesilince ve Birleştirilmiş Hava Harekât Merkezi’nde millî subaylar görev yapınca, FETÖ pilotları, radar iz tanıma yardımı alamadıkları için âdeta o gece havada kör oldular!

Cumhurbaşkanlığı uçağını teşhis için sivil uçakların koluna gidip görmeye çalışarak arama yapmak zorunda kaldılar…

Sahneyi bir de ayrı bir koldan izleyelim… Cumhurbaşkanlığı uçağı, Bandırma üzerinde 40 dakika kadar beklemeye koyulmuştu. O sıralarda FETÖ’cü teröristlerin kullandığı bir uçak, Boğaziçi Köprüsü üzerinde sonik patlamalar yapıyordu. Cumhurbaşkanlığı uçağı, Atatürk Havalimanı kulesinin millî unsurlar tarafından ele geçirilmesinden sonra İstanbul’a yaklaşmaya başlamıştı. Bunun üzerine İstanbul üzerinde uçan FETÖ teröristi pilot, Bandırma’ya doğru uçarak Cumhurbaşkanlığı uçağını görüp tanımaya çalıştı.

Ancak teröristin kullandığı F-16 uçağının o anda yakıtı bitmeye yüz tuttu! Süreka’nın atının ayakları kumlara saplandı bu kez de…

Bunun üzerine Cumhurbaşkanlığı uçağına 30 NM kala (füze menzili içerisinde) Yenişehir üzerinde bekleyen tanker uçağına doğru uçmak zorunda kaldı. F-16 uçağının yakıtının bitmesini takdir-i İlâhîden başka nasıl açıklayabiliriz?

15 Temmuz gecesi asıl plânlarının Sayın Cumhurbaşkanımızı en savunmasız olduğu yerde, havada olmaya zorlamalarının ikinci göstergesi ise, Sayın Cumhurbaşkanımızın bulunduğu yeri terk etmesinin ardından, daha sonra FETÖ ile ilişkileri saptanan tüm komutanların bir şekilde esir duruma düşmeleridir!

Çünkü Sayın Cumhurbaşkanımızı havada yakalamayı başarabilselerdi ve FETÖ ile ilişkili komutanlar normal mâkâmlarında olsalardı, hepsi için hukukî sorumluluklar doğacaktı.

Aynı plân devam ediyor! 15 Temmuz işgalci darbe girişiminde başarısız olan FETÖ ve onu kullanan aklın, hâlâ amaçlarından vazgeçmediği, ilk ve en sorunsuz gördükleri plânı yani havada yakalama kurgusunu fırsatını bulur bulmaz uygulamaya koyması, bizim paranoyamız mı?

Biz takip ediyoruz, onlar da takip edildiklerini biliyorlar. Ve biz, onlar hazır olamasınlar diye daima hazırız!”

AKP’li Külünk’ten ilginç 15 Temmuz mesajları… Aynı plan işliyor!

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!