AKP’nin yeni anayasa hedefinde ‘dil’ ayrıntısı… ‘Kökten yanlış ve tehlikeli!’

featured

Hükümete yakın Türkiye gazetesinin ilk 4 maddenin diline müdahale edileceğine yönelik haberini Habertürk yazarı Kürşat Zorlu bugünkü köşesinde değerlendirdi. ‘Devletin dili Türkçe’dir’ ifadelerinin değiştirilmeye çalışılmasına dikkat çeken Zorlu, bunun ‘kökten yanlış ve tehlikeli’ olduğunu vurguladı.

Hükümete yakın Türkiye gazetesinin geçen 10 Eylül’deki manşetinde dikkat çeken bir haber yer aldı.

Buna göre, AKP’nin yeni anayasasında, devletin şekli, Cumhuriyetin nitelikleri, devletin bütünlüğü, resmî dili, bayrağı, millî marşı ve başkentini belirleyen anayasanın ilk maddeleri muhafaza edilecek, ancak diliyle ilgili bazı ‘düzenlemeler’ yapılacak. 

“Anayasa ‘etnisite’den de arındırılacak” denilen haberde “Kaynaklar “Mesela ‘Devletin dili Türkçedir’ diyor. Hatalı bir yazım. ‘Devletin resmî dili Türkçedir’ demek lazım. diyor” ifadeleri yer aldı.

Söz konusu haberi Habertürk yazarı Prof. Dr. Kürşad Zorlu bugünkü köşesinde değerlendirdi. 

“Devletimizin dili Türkçedir; konu kapanmıştır!” başlıklı yazıda Zorlu, “Ülkenin bunca sorunu varken ilginç bir zamanlama gerçekten!” ifadelerini kullanarak, yazısına şöyle devam etti: 

“Biliyorsunuz ilk 3 madde değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez. Nitekim 4. Maddede bu yazar…

Elbette bu haber gerçek niyetin veya planlananın ne olduğunu mutlak biçimde ortaya koymaz ancak madem konuşuluyor biz de tespit ve kaygılarımızla meseleye katkı sağlayalım.

Yine bu haberdeki açıklamaya göre “Devletin dili Türkçedir” ifadesinin hatalı bir yazım olduğu ve yerine “Devletin resmî dili Türkçedir” demek gerektiği ileri sürülüyor.

Ayrıca bu öneriler TBMM’de yeterli çoğunluk olmadığı için bir tür seçim vaadi gibi açıklanacakmış..

‘KÖKTEN YANLIŞ VE TEHLİKELİ YAKLAŞIM’

Şimdi buradaki diğer tüm iddiaları bir tarafa bırakalım ve sadece bu yaklaşıma bir an için odaklanalım…

Kökten yanlış ve tehlikeli bir yaklaşım!

Niye mi?

Bu tartışma daha önceki yıllarda yine yeni anayasa gündeme geldiğinde konuşulmuştu. “Anayasanın 3.maddesinde bir ifade bozukluğu/eksikliği var..” diyenler bile olmuştu.

Şöyle yazar o maddede: “Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir. Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır. Milli marşı “İstiklal Marşı”dır. Başkenti Ankara’dır.”

Sözüm ona maddedeki “Dili Türkçedir.” Denildiğinde kimin dili olduğu belli değilmiş. Tabii bu yaklaşımı dile getirenler açısında işin uydurma kısmı burası… Maddenin bütününde Türkiye Devletinin dilinin Türkçe olduğu açık…

İşin en can alıcı kısmı da burada başlıyor. Zira Devletin dili Türkçedir ile Devletin resmî dili Türkçedir ibaresi bir anayasa metnine konuşlandığında içerik ve neticeleri başka bir noktaya taşınabiliyor.

Nasıl mı?

Önemle belirtmek gerekir ki teorik olarak da her ülkenin tarihi, koşulları ve birlikte yaşam kaynakları birbirinde farklı..

‘DEVLET DİLİ BAĞIMSIZLIĞIN SEMBOLÜ’

Devletin anayasal sisteminde tek bir devlet dili olur ancak -burası çok önemli birden fazla resmî dili olabilir. Ya da resmî açıdan tanınmış her dil devlet dili olamayabilir. Sovyetler sonrası çok etnik yapılı ve büyük çoğunlukla federatif ya da bölgesel yönetimlere sahip ülkelerde ara çözüm böyle bulunmuştur. Örneğin Kazakistan’da devlet dili Kazakça resmî dillerden biri de Kazakçadır. Kırgızistan’da da durum böyledir. “Devlet dili” ifadesi bu ülkelerin bağımsızlıklarının hem bir sembolü hem de teminatı konumundadır. İnsanların hemen hepsinin Rusçayı çok iyi bilmesi ve ülkelerdeki hatırı sayılır Rus nüfusu devlet dili/resmi dil ayrımının sebeplerinden biridir. Değilse 50 den fazla etnik yapının her birinin resmî diller içerisinde anayasaya konuşlandırılması gerekirdi. Kaldı ki hayatın içerisinde devletin dili hızla kullanım oranını artırırken Rusça ortaklaşma gücünü korumaktadır.

Türkiye’de ise gelinen durum itibariyle hem devletin dili hem de hayatın içerisinde ortaklaştıran nihai ve baskın dil Türkçedir.

Yani bir anlamda halkın dili ile devletin dili bu kadar birbiriyle örtüşmüştür. Bu çok ciddi bir kazanımdır.

O halde neden böyle bir ifade değişikliğine ihtimal ya da ihtiyaç duyulmaktadır?

Milli devlet ülküsüyle kurulmuş ve harcı böyle karılmış bir ülkenin tapu belgesi en çok da devletinin diliyle geleceğe taşınır. Milletimizin ortaklaştırıcı paydalarını anayasada düzenlemek büyük ve tarihi bir sorumluluktur.

Bununla birlikte iyimser rakamlarla 6 milyon sığınmacıyı barındıran ve nüfus artış hızıyla birlikte değerlendirildiğinde demografisi gelecekte tehdit altına girebilecek bir ülkede böyle hassas değişikliklere karşı çok dikkatli ve uyanık olmak gereklidir.

Değilse ülkemizin, insanımızın hak ettiği ahenk ve uyumu, birlikte yaşama iradesi belki de en başta benim idealim ve hayalimdir.”

AKP’nin yeni anayasa hedefinde ‘dil’ ayrıntısı… ‘Kökten yanlış ve tehlikeli!’

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

10 Yorum

  1. Ülkede bir tane adam kalmamış! Göz göre göre dil din can mal bitti gitti

  2. Peki, açıklaman iyi ve ayrıntı yerinde. Bu ekleme için eline sağlık diyorum

  3. Amaçları Türk milleti tanımı yerine “ümmeti” getirmek. Bakın RTE son konuşmasında ne diyor. “Dirlik olacağız, Birlik olacağız ve Türkiye olacağız.” diyor. Türk milleti olacağız diyemiyor. Hatırlayın AKP İl başkanı hepimiz Türk olmaktan kurtulduk demişti.
    Arapça konuşan devletlerin “Müslüman ümmeti” neden birlik ve tek devlet olamıyor.
    Bunu iyi anlamak lazım.
    Uzun yıllardır, Emperyalizm ve batı “Türk milletini” ulus devlet olmaktan çıkarıp, etnik bir azınlığa düşürme gayreti içinde olmuştur. İçimizdeki emperyalizmin enstrümanları bu konuya hizmet etmek için sürekli yanıltma politikası izlemekteler. Demokrasi adı altında Türk Milletini tuzağa düşüreceklerini sananlar yakında Türk milletinin tokatını yiyecekler.

  4. Millet hak ettiği gibi yönetilir.

  5. 12 Eylül 2021, 15:37

    ATEŞLE OYNANIYOR. bunlar arapcayı veya osmanlıcayı resmı dıl yapmak ısterlerken boluculerunde ekmegıne yag suruyolar. .
    bu arada ataının partısını de unutmamak gerekır. bu kesımden oy kapacagım dıye yapmadıgı yok.

  6. 12 Eylül 2021, 13:34

    Tek bildiği şey karşı devrim denilemez, ona devrim karşıtlığı denir. Fesli kadir ve avanesi keşke yunan galip gelseydi diye zırvalamıştır. Atatürk devrimlerine karşı olan kişilerin yapmaya çalıştığı şeye devrim denilebilir mi, elbette hayır!

  7. Türkiyenin asli unusuru YALNIZ VE YALNIZ TÜRKLERDİR! Bunun tartışılması bile saçmalıktır hainliktir. Almanya,fransa vb gibi ülkelerde böyle bir düşünceyi bırakın dile getirmeyi düşündürtmezler! bile.
    Fransanın asli unsuru nasıl ki FRANSIZLAR SA, Almanyanın asli unsuru nasıl ki ALMANLAR ve ingilterenin nasıl ki İNGİLİZLER ise Türkiyenin de asli unsuru TÜRKLERDİR.
    Yaptıkları şey tam anlamıyla laf cambazlığıyla TÜRK adının anayasadan silinme çabalarıdır. YAZIKLAR OLSUN. YER GÖK YERİNDEN OYNAMALI! Andımızda sessiz kaldık ve sildiler!!! malesef TÜRK soydaşlarımız bakıyor ve anlayamıyor olan biteni. Tepkisizler! TANRI gerçekten biz TÜRKleri Korusun ve UYANDIRSIN ARTIK!

  8. ANAYASAMIZIN İLK ALTI MADDESİ:
    I. Devletin şekli:
    Madde 1 – Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir.
    II. Cumhuriyetin nitelikleri.
    Madde 2 – Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde,
    insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan,
    demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devletidir.

    III. Devletin bütünlüğü, Resmî dili, bayrağı, milli marşı ve başkenti:
    Madde 3 – Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir.
    Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır.
    Milli marşı “İstiklal Marşı”dır.
    Başkenti Ankara’dır.

    IV. Değiştirilemeyecek hükümler:
    Madde 4 – Anayasanın 1 inci maddesindeki Devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki
    hüküm ile, 2 nci maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3 üncü maddesi hükümleri değiştirilemez
    ve değiştirilmesi teklif edilemez.

    V. Devletin temel amaç ve görevleri:
    Madde 5 – Devletin temel amaç ve görevleri, Türk milletinin bağımsızlığını ve bütünlüğünü, ülkenin bölünmezliğini,
    Cumhuriyeti ve demokrasiyi korumak, kişilerin ve toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlamak; kişinin temel hak ve hürriyetlerini, sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle
    bağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmaya, insanın maddi ve manevi varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışmaktır.

    VI. Egemenlik:
    Madde 6 – Egemenlik, kayıtsız şartsız Milletindir.
    Türk Milleti, egemenliğini, Anayasanın koyduğu esaslara göre, yetkili organları eliyle kullanır.
    Egemenliğin kullanılması, hiçbir surette hiçbir kişiye, zümreye veya sınıfa bırakılamaz. Hiçbir kimse veya organ kaynağını Anayasadan almayan bir Devlet yetkisi kullanamaz.

  9. Tek bir derdi var… Yalnız ve yalnız bu Cumhuriyet’ i yıpratmak… Her gün bir parçası, her an bir kurumu yozlaştırılıyor, çalışan sağlam kalmış bir organı kopartılıyor… Artık sayın reyiz neyi neden yaptığını kendisi de bilmiyor… Tek bildiği şey karşı devrim..!!

  10. 12 Eylül 2021, 11:44

    Bunun gibi yazıları daha çok görmek istiyorum, o kadar çok büyümeliyiz ki yapamasınlar. İnsanların haberi olsun. Türk milleti bir azınlık değil, Türkiye’nin gerçek sahipleridir. Dili Türkçedir. Atatürk’ün de dediği gibi Türkiye Türklerindir

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!