Amiraller davasında ara karar… MSB’ye bir ret daha

Montrö ve Sarıklı Amirale tepki gösteren ve 4 Nisan 2021 tarihinde toplu bir duyuru yayınlayan ‘104 Emekli Amiral’ davasında yargılanan emekli amiraller bugün bir kez daha hakim karşısına çıktı. Milli Savunma Bakanlığı, daha önce reddedilmesine rağmen mahkemeye sunduğu dilekçe ile bir kez daha davaya katılma talebinde bulundu. Mahkeme reddetti.

featured

VERYANSIN TV

Ankara 20. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılan duruşmaya yargılanan bazı emekli amirallerin yanısıra çok sayıda avukat, az sayıda gazeteci ve duyuruya imza atan amirallerin aileleri katıldı.

Saat 10.25’te başlayan duruşma gergin başladı. Mahkeme Başkanının duruşma açılış konuşması sırasında adının Dr. Bülent Gürkut olduğunu söyleyen bir izleyici, “Sizin sesinizi duyamıyorum, sizi ben duyacağım, duyamıyorum” diye çıkışınca, Mahkeme Başkanı, tepki gösteren kişinin dışarı çıkarılmasını istedi. Buna karşı tepki gösteren vatandaş “Ben çıkmıyorum, sizin başkanlığınızı da kabul etmiyorum” dedi. Arkasından mahkemeyi izlemeye gelen vatandaşlara ve avukatlara dönerek, “Hiçbiriniz ses çıkarmıyorsunuz, size yazıklar olsun!” ifadesini kullanınca ortalık gerildi. Avukatlar da ilgili kişiye tepki gösterdi. Kişi mahkeme dışına çıkarıldı.

MSB’DEN MAHKEMEYE DİLEKÇE

Mahkeme Başkanı mahkemeye gelen evrakları okurken Milli Savunma Bakanlığı’nın (MSB) davaya yeniden müdahil olma talepli dilekçe sunduğunu söyledi. MSB’nin müdahillik talebi daha önce reddedilmişti.

ORGANİZE SUÇ DUYURULARI

Duruşmada söz alan sanık avukatları, iddianamenin çelişkilerine dikkat çekti. Avukatlar, toplu olarak gönderilen suç duyurusunun organize şekilde üretildiğinin ispatlı olduğunu, hatta metni hazırlayanların 3 örnek suç duyurusu hazırladığının tespit edildiğini vurguladı. Metinde suç duyurusunu yapacak kişiyi uyarmak için ‘Lütfen bu kısmı silin’ ifadesinin bile yer aldığı ve bu alanın bile silinmediğine dikkat çekildi.

Montrö ve Sarıklı Amiral konusunda duyuruyu imzalayan amirallerin haklı çıktığının herkes tarafından kabul edildiğini belirten avukatlar, savcının hazırladığı iddianamenin komik olduğunu söyledi.

Balyoz kumpasından yargılanan ve uzun süre cezaevinde kalan Amiral Semih Çetin’in amirallere duyuru öncesi yaptığı, “Korkuyorum, bu duyuruya imza atamam” sözünü hatırlatan avukatlar, “İfade özgürlüğünün geldiği noktayı bu açıklama çok net gösteriyor” denildi.

Avukat Hüseyin Ersöz de, yaptığı açıklamada, Amirallerin konuştuğu WhatsApp görüşmesine değindi. Ortada bir ortak suç işleme durumu varsa, bu WhatsApp grubundaki herkesin tanık olarak dinlenmesini talep etti.

MAHKEMEDEN ARA KARAR

Avukatların beyanlarının ardından duruşma savcısı mütalaasını açıkladı. Savcı MSB’nin davaya katılma talebinin reddine, MS;B talebinin reddine, WhatsApp grubunda bulunanların tanık sıfatıyla dinlenmeleri talebinin kabulüne, sanıkların duruşmalardan vareste tutulmaları talebinin kabulüne karar verilmesini istedi. Savcı adli kontrol şartının kaldırılması talebinin ise reddini istedi.

Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, tanıklık taleplerinin ve MSB’nin katılma talebinin reddine karar verdi. Dosyanın esas hakkındaki mütalaanın hazırlanması için savcılığa gönderilmesine karar veren mahkeme heyeti, duruşmayı 19 Eylül 2022 tarihine erteledi. 

Amiraller davasında ara karar… MSB’ye bir ret daha

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

4 Yorum

  1. 28 Haziran 2022, 23:52

    Emekli Zâbitlerin kendi aralarında imza toplayıp bildiri yayımlayarak hükümet devirmeye teşebbüs etmeleri dünyânın hiçbir yerinde görülmemiştir? Komedi dizisi olabilir o kadar.
    Mahkemenin darbe teşebbüsü olmadığına, kesinlikle karar verip Amirallerimizin hakâret vs gibi basit bir suç ile yargılanacaklarını farz edelim.
    Bildiri sâdece Millî Savunma Bakanına gönderilmeli ve bildirinin sonunda Türkiye için endişe duyulan stratejik durumu tehlikesiz hâle getirmek için Sayın Bakanın ne yapmasının 104 Amiral (bilirkişiler) tarafından istirham edildiği yazılmalı idi.
    Bildiri Montrö sözleşmesine odaklanıp, sarıklı Amiral vs gibi abuk subuk, alâkasız konularla sulandırılmamalı idi.
    104 Amiralimiz, bir anlık gaflete düşüp istemeyerek siyâsete karıştıkları sebebiyle Millî Savunma Bakanımızdan özür dileyip, 104 imzâlarını özür dilekçesine atmalılar.
    Unutmayalım donanmasının gemilerine “Majestenin Gemisi” (HMS) başlığı konulan İngilterede Kraliçe Hanımefendi bile halkın irâdesi ile seçilmiş hükümetin siyâsetine karşı taraf olmaz. Amirallik emekli olunca bitmez, sivil elbise giymiş olsanız bile “haber” olduğunuz gazete beyaz üniformanızı ilâve eder. (bknz yukarıda)
    Bildiri vs her söylediğiniz söz TSK dan geliyor kabul edilir, hele 104 Amiral birden söylediğiniz bir söz, maalesef bugüne kadar çeşitli darbelerle gözü korkutulmuş halkın irâdesini rahatsız eder. Halkımıza ve demokratik çoğunlukla seçilmiş, güven oyu almış hükümetimize nezâket îcâbı bile olsa biraz saygı göstermeniz arz olunur.
    Karakterini pek beğenmediğim ama yetenekli bir siyâsetçi olarak kabul ettiğim Churchill efendinin bir sözü ile yorumu bitireyim.
    “Askerlerin siyâsete karışmaları herzaman tehlikelidir. Âşinâ oldukları değerler sisteminden çok daha farklı bir ortama girmiş olurlar.”
    Son söz olarak hükümetimizin biraz önce Nato zirvesinden hakkımızı almış olarak ayrılmasını tebrik ederim. Selam ve sevgiler.

  2. 27 Haziran 2022, 20:23

    Bir devlete tecâvüz edilirse, düşmana karşı koymak ve gerekirse ölmek görevini o devletin ordusu icrâ eder. Binlerce ordunun üstlenmiş olduğu “devleti koruma” görevi insanlık târihinde binlerce defâ icrâ edilmiştir. Türkiye, Azerbeycan, İngiltere, Fransa, Japonya, Almanya, Çin, Kore, Arjantin, Polonya, Ukrayna vs vs örnek olarak târihe geçmiştir, saymakla bitmez. Çocukluk çağında ordumuza katılıp askerlik sanatını öğrenip, emeklilik çağına kadar her türlü şartlarda canla başla çalışıp ordumuzun en üst kumanda kademelerinde devletimizi korumaya lâyik görülmüş 104 askerimizin, “devletimize ihânet” suçlamasıyla yargılanmasına 86 milyon vatandaşımız nasıl bakıyor? Ben nasıl bakıyorum onu anlatayım. Olaya hangi taraftan baksam “saygısızlık” görüyorum. Amirallerin tarafından bakıyorum, bir ömür boyu kelle koltukta, kendilerini daha iyi koruyabilmek için çalıştığım devlet beni suçluyor ve yargılıyor. Tabîki Amiraller devletin kendilerine saygısızlık ettiğini düşüneceklerdir. Sınıf arkadaşımlarından sevgili Kudret TCG Muâvenet kumandanı iken gemisi bir füze ile vuruldu ve bu kardeşim şehit düştü. Mahkeme salonunda kendisine tevcih edilen ithamları dinlemekte olan başka bir sınıf arkadaşımda Kudret kardeşimizi hatırladığı her zaman kendisininde kumanda ettiği ve ayni şekilde yüzlerce gemi mürettebâtı ile berâber şehit olabileceği tehlikeli askerî manevraları düşünmüştür tahmin ederim……Şimdi birde madalyonun öbür yüzüne bakalım. Devletimiz, kendi ordusunun Amirallerinin halkımızın irâdesi olan hükümeti devirmeye teşebbüs ettiğini veyâ en azından devletimize saygısızlık ettiklerini düşünmekte haklı olabilirlermi?…..Sınıf arkadaşımın beni affını, ve mahkeme karârını Amirallerin kabul edip, devletten özür dilemelerini arz etmek zorundayım………..Yorum çok uzadı moderatör buraya kadarını onaylarsa son paragrafımın îzahını ikinci bir yorum ile yaparım. Selam ve sevgiler.

  3. 27 Haziran 2022, 17:12

    Türkiye Cumhuriyeti Yargısı, ak Parti+fetö kumpası bu davayı beraatle sonuçlandırmalıdır. Aksi takdirde tarihe kapkaranlık harflerle yazılacaktır, mahkeme heyeti.

  4. Vay be Semih amiral, tarihin Semih ÇETİN amirali böyle hatırlaması ne garip olacak. Seçme şansı tanındığında kendi köşesine çekilenlere çok tanıklık etti bu millet ama tarih bu adamları hiç hatırlamadı.

    İkibin bahriyelinin sadece beşyüz kadarı katılmıştı milli mücadeleye, olsun be buda böyle olsun.

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!