Bal

Aşı yaptıralım mı?

featured

Dr. Ceyhun Balcı yazdı…

Böyle soru mu olur diyenler çıkacaktır! Onların hoşgörüsüne sığınarak sürdüreyim!

Salgını yeryüzü egemenliği için çatışan derin devletlerden birinin başlattığını yazıp çizenler de var!

Hatta, biraz daha ileri gidip gerçekte küresel salgın yok, ölüm sayılarında geçen yıla göre fark yok diyenlere de rastlamak olası!

Komplocuları ve görmezden gelicileri kendi küçük dünyalarıyla baş başa bırakmak en iyisi!

Aşıya karşı olup da durumun olumsuzluğu karşısında “susmak iyidir” diyerek pusuya yatanlar aşıyla ilgili en küçük olumsuz gelişmede sahne almayı sabırsızlıkla beklemekteler.

Aşı yaptırırım ama Alman, İngiliz ya da Amerikan olursa diyen “İngiliz sicimiyle asılmalı” anlayışındakiler ise ayrı bir alem. Konuyla ilgili en küçük yetkinlikleri olmadan bu konuda alabildiğine kalem oynatarak aşı karşıtlığı değil ama aşıya güvensizlik yarattıklarının ya farkında değiller. Ya da karizma sarhoşluğu gözlerini kör etmiş durumda!

Doktor unvanlı bir başkası ise Çinli firmanın rüşvetçiliğinden dem vurarak bu aşıyı yaptırmayın diyebiliyor. Bilgisizlik öylesine üst düzeyde ki, Biontech aşısının destekçisi Pfizer’ın 15 yıl kadar önce bir ilâç denemesi kapsamında Afrika’da rüşvet değil ama ölüm dağıttığından habersiz. Eski defterler karıştırılırsa hemen her şirketin geçmişinde oylumlu bir yazıya konu edilecek pek çok karanlık nokta bulunabilir.

Şu andaki sorunumuz küresel salgın!

Başta hekimler olmak üzere sağlık çalışanları salgın sürecinde özveriyle çalışmaktalar. O da yetmez! Hastalanmaktalar! Hatta, ölmekteler. Ölmek söz konusu olmasa bile bu yoğun ve ağır tempo daha ne kadar sürdürülebilir?

Aşı konusunda armudun sapı, üzümün çöpü diyenlerin yukarıdaki soruyu anımsamalarında yarar var!

Bir de bilimci kesilenler var!

Faz 3 çalışmaları tamamlanmamışmış…

Aşı tarihi bilinirse farklı yaklaşılabilir konuya!

Tarihte kısa sürede geliştirilen aşılardan birisi olan EBOLA aşısı bile çalışmaların başlamasından 5 yıl sonra ruhsat alabilmiş.

Küresel salgın ortamında sürenin daha da kısaltılabileceği öngörülse de en fazla 2-3 yıla geriletilebilir bu süreç.

Covid-19 salgınında insanlığın bu kadar zamanı var mı?

Yanıt evetse, faz çalışmaları sindire sindire uzatılabilir.

Yanıt hayırsa “uzat kolunu dünya, uzat kolunu Türkiye” demekten başka çıkar yol bulunmuyor.

Salgın ortamında yerleşikleşmiş bilimsel süreçlerin de kısaldığına tanıklık ediliyor. Konuyla ilgili bilimsel yayınların kısa sürede paylaşılmasına benzer şekilde Covid 19 aşıları da hızla kullanıma sokuluyor. Elbette ruhsatlandırma yoluyla değil. İvedi kullanım izniyle.

Bugünkü ivedi koşullar altında sorulması gereken soru “aşı yaptıralım mı?” olmamalıdır!

İlle de bir soru sorulacaksa, bu “aşı yaptırmama hakkı olmalı mı?” olmalıdır.

İpe sapa gelmez gerekçelerle aşı konusuna olumsuz yaklaşanların yaşamın gerçeklerinden uzak oldukları kuşkusuzdur. Bu gibileri yaşamın gerçekleriyle tanıştırmak için bilmem ne yapmalı?

Covid-19 hastalarının bulunduğu yoğun bakımlarda gözler önüne serilen manzaralar ve o ortamların birincil özneleri olan sağlıkçıların yürekler acısı görünümleri de akılları başa getirmeye yetmiyorsa çaresiziz demektir!

Bu anlamsız ve gereksiz tartışmaların aşı reddi değil ama aşıya güvensizlik yarattığı yapılacak kamuoyu araştırmalarıyla ortaya konabilir. Aşıdan başka umara uzak olan insanlığın içinde bulunulan koşullarda aşıyla ilgili tartışmaları özenli yönetmesinde yarar olduğu kuşkusuzdur.

Yazının başlığı da olan soruyu yanıtlayabildiysem ne mutlu!

Aşı yaptıralım mı?

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

12 Yorum

  1. 12 Ocak 2021, 07:03

    Tebrikler,tesekkurler. Bu kafa karisikliginda sizin gibi Ulkeyi dusunen,Ataturkcu,yolsuzluklara her zaman karsi duran birinin aşi hk.daki yorumlari hem icimizi rahatlatti hem bilgilendirdi. Siyasi goruslerini ve hislerini bilimden ayri tutup,notr tutumla salginla mucadeleyi bilimsel destek ozledigimiz bir tablo.Elbette rusvet,yolsuzluk hepimizin karsi oldugu,mucadele edilecek konular.Ama bugunku tum insanligin karsi karsiya olgugu olumcul savasta bunun arka plana atilmasi kadar akilci bir duruş olamaz. Tekrar tebrikler.

  2. 10 Ocak 2021, 07:15

    Keşke her koyun kendi bacağından asılsa. Özellikle, toplum sağlığının önem kazandığı bulaşıcı hastalık durumlarında böyle bir olasılık yok. Ya hep birlikte, ya hiç birimiz!

  3. 10 Ocak 2021, 07:14

    Uzun uzun yazıp zamanınızı almak istemem. Biri birini tanımayan insanlar olarak bu ortamda uygarca tartışan bizlerin bu günleri görmesinde aşıların payı yadsınamaz. Aşıya yönelik güvensizlik/karşıtlık yaratmadan önce iyice düşünmekte yarar görürüm. Saygıyla…

  4. 9 Ocak 2021, 15:24

    yazının başlığı ile sonuç anlamsız sayfa dolsun yazısı olmuş.

  5. 8 Ocak 2021, 19:54

    Altmış yaş üstü faz çalışmalarına hiç bir aşıda dahil edilmiyor. Bu grubun daha genç yaş grubuna göre daha az bağışıklık geliştirdiği de bilinmeyen bir durum değil. Aşı olmamak da bir seçenektir kuşkusuz. Bu durumda yaşamı uzun süre durdurup, kapalı kalabilecek miyiz? Yanıt evetse ne duruyoruz?

  6. 8 Ocak 2021, 16:38

    “Ölüm sayılarında geçen yıla göre fark yok!” Evet “aynen YOK!” Senin ki bilimsel veri de; ölüm sayıları bilimsel veri değil mi? Küresel salgında Ruslar fıldır fıldır dolanıyor. KÜRESEL MASALLARA karnımız tok.

  7. 8 Ocak 2021, 16:13

    “İpe sapa gelmez gerekçelerle aşı konusuna olumsuz yaklaşanların yaşamın gerçeklerinden uzak oldukları kuşkusuzdur. Bu gibileri yaşamın gerçekleriyle tanıştırmak için bilmem ne yapmalı?” derken bir yandan da büyük ilaç-tıp firmalarının attığı taklaları bahsetmişsiniz. “Yaşamın gerçekleri” içinde bu aşıların güvenilir olup olmadığına dair sağlam araştırma-belge olup olmadığını söyleyebiliyor musunuz? Çok mu gerçekçisiniz?

    CDC’nin raporunda (https://www.cdc.gov/vaccines/acip/meetings/downloads/slides-2020-12/slides-12-19/05-COVID-CLARK.pdf) %2.8’lik dilim, mRNA aşısında günlük yaşamını sürdüremeyen, tıbbi müdaheleye ihtiyaç duyan bir aşılanmış oran var. Kuduz, çiçek aşısından bahsetmiyoruz, gerçek hayattan bahsediyoruz, hangisinin ne olup olmadığı belli olmayan aşıdan bahsediyoruz. Firmalar, doğacak maddi zararı karşılamayacağını belirtti, siz, araba satarken freni tutup tutmayacağından sorumlu değilim diyen birinden sırf aceleniz var diye araba alır mısınız? Şhasen siz mi garanti olacaksınız bu aşıların sağlıklı olduğuna, 1-5-10 yıla olumsuz bir yanetkiye, organ yetmezliğine, kansere veya immun sistem problemine yol açmayacağını garantisi siz misiniz? Değilseniz kim bunun garantisi? Bu riske değer mi? %2.8 büyük bir oran mı? Küçük bir oran mı?

    Veryansın TV’nin de daha sorumlu davranmasını dilerim. WHO’nun bir kaç aya kadar influenza kadar fatalitesi olduğunu açıklaması halinde gerçekçi bakabilecek misiniz? PCR testlerine sağlık otorite(!)lerinin dediklerine ne demeli. Tıp camiasını itibarsızlaştıranlar, taklacı “bazı” firmalar, çıkarcı “bazı” kurumlar mı, yoksa sorun soru soran ve delil bekleyen olayları sorgulayan vatandaş mı?

  8. Sayın Balcı, hiç bir bilimsel kanıta dayanmadan ve sadece siyah ve beyaz bir dünya algılamasıyla, kendi içinde büyük tutarsızlıklar gösteren bir yazı yazmışsınız. Anlaşılan dünyada arka planda olanlardan hiç haberiniz yok. Belki solcu ve vatansever olduğunuzu sanarak bu tür yazılarla The Great Reset, New Worl Order’a ve bunların bir parcaşı olan Big Pharma ya hizmet ettiğinizin dahi farkında değilsiniz. Sizinde kullandığınız ve olanları sorgulayan insanlara yapıştırdığınız Kompla teorisyenleri deyimiyle insanları susturmak için bu kavramı yaratan CIA ile aynı cephede yer aldığınızın bile farkında değilsiniz anlaşılan. WHO (Aslında World Hoax Organisation) un bile öldürücülüğünün %0,2 olduğunu açıklamak zorunda olduğu bir hastalık için neden dünyadaki herkesin aşılanması gerekiyor ki? Hemde orta ve uzun vadeli etkileri bilinmeyen genetik kodlu ve nano parçacıklı aşilarla.

  9. Kimse kimseyi olup olmamaya zorlamiyor !

    Bu konu milli piyango degil, ya cikarsa…..

    Her koyun kendi bacagindan ASILIR.

  10. Doğru söze ne denir. Herkes hastalık ile tanışmadan ulaşabildikleri ilk aşı ile aşılanmalıdır. Hastalık riski o kadar büyük ki hiçbir aşı o riskten daha yüksek risk oluşturmaz

  11. 8 Ocak 2021, 11:22

    Ceyhun bey ayni fikirdeyim. önümüzdeki hafta olacağız.

  12. Teşekkürler. m. Ceyhan hoca nın son söylemleri beni çok şaşırttı. 60 yaş üstünde faz çalışması yapılmamış şüheliymiş. 60 yaş üstünde ne gibi etkileri olur. cevap yazabilir misiniz ? Olursa seviniriz

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!