Sınav, Uzun Hikaye, Ayla filmlerinin senaristi Yiğit Güralp, bir süredir akciğer kanseriyle mücadele eden Veryansın Tv kurucusu yazar Nihat Genç’in, yoğun bakım servisine kaldırılarak entübe edilmesi nedeniyle bir mesaj paylaştı.
Holdinglerin Nihat Genç’ten “daima nefret ettiği” belirten Güralp, “Söylemleri ve metinleri; bu iyi eğitimli kitleye, onca eğitimden sonra holding uşağı olmaktan öteye gidemedikleri gibi memleketi satmanın da aparatı olduklarını hatırlatarak son derece asap bozuyordu.” dedi.
X hesabından paylaşım yapan Güralp, şu ifadeleri kullandı:
“Nihat Genç’e nefretin en büyük kulvarı elbette sınıfsaldı. Holdingler Nihat abiden daima nefret etti, bu kaçınılmazdı ve ilginç olan bu değildi. Bazen bir etki yaratırsın ve kaçınılmaz olarak çok da hesaplanamaz bir yan etki oluşur. İşte o yan etki memleketteki beyaz yakalıların da önemli bölümünün Genç’den nefret etmesiydi. Genç’in söylemleri ve metinleri; bu iyi eğitimli kitleye, onca eğitimden sonra holding uşağı olmaktan öteye gidemedikleri gibi memleketi satmanın da aparatı olduklarını hatırlatarak son derece asap bozuyordu. Aslında Genç’i okusalar konuyu anlayacaklardı. Cumhuriyet tarihinin en iyi yazarlarından biriydi çünkü. Ama onlar; D&R çok satanları okudular Genç’i okumadılar.
‘SERMAYE ÇEVRELERİNCE FAŞİST OLDUĞU SÖYLETİLİYORDU’
Sermaye çevrelerince Genç’in faşist olduğu söyletiliyordu, onlar da ezberden bu söylemi satın alıyor ve dillendiriyorlardı. En iyi bildikleri şey satın almaktı. Satın alınamayan insan kavramını akıllarına sığdıramıyor belki de kendi satın alınmışlıklarını anımsattığından Genç’e bir kat daha sinir oluyorlardı. Genç’in homofobik olduğu söyleniyordu. Oysa o esnada Genç; bir öyküsünde 15 Temmuz’da tanklara karşı gövdesini siper edenlerin, ataerkil polislerden çok, devletten şiddet görüp ezilen ama kahramanlıktan geri adım atmayan travestiler ve seks işçilerinin olduğunu anlatıyor onları korkusuzluklarıyla resmediyordu. Genç’i okumaya tenezzül etmediler. Bunlardan haberleri olmadı.
‘HER ŞEYİN SINIFSAL OLDUĞUNU ANLATIYORDU’
Yazarlık dünyasında daha iyisini nadiren okuduğum bir yazardan kendilerini mahrum bıraktılar. Oysa okusalardı Genç; her şeyin sınıfsal olduğunu; bugün kredi kartıyla yaşayarak satın alınan hayatlara sahip beyaz yakalıların da babalarının aslında esnaf, işçi, köfteci ya da şoför olduklarını anlatıyordu. Yani birbirimize düşman olmayıp tek düşmanın bu sınıfsal sermaye düzeni olduğundan söz ediyordu. Sevgili Nihat abi, ben seni okumaya daha doyamadım, dilerim bu son belayı ciğerlerinden söküp atar ve çok sevdiğin iğde çiçeği kokusunu yeni mevsimlerde de içine doyasıya çekebilirsin. Senin gibi akla sığmaz yetenekli bir yazarla aynı yıllarda yaşamak müthişti, ilham vericiydi. Ancak daha çok erken, ne olur bizimle kal. Seni gururla seviyoruz bu gururun kaynağı sensin. Var ol!”
Nihat Genç’e nefretin en büyük kulvarı elbette sınıfsaldı. Holdingler Nihat abiden daima nefret etti, bu kaçınılmazdı ve ilginç olan bu değildi. Bazen bir etki yaratırsın ve kaçınılmaz olarak çok da hesaplanamaz bir yan etki oluşur. İşte o yan etki memleketteki beyaz yakalıların… pic.twitter.com/XSTdKX4brP
— Yiğit Güralp (@YigitGuralp) June 8, 2025
çok güzel bir yazıydı