Bahçeli’den ‘dualı açılış’ çıkışı: Erbaş doğru yapmıştır, desteğimiz tamdır

featured

MHP Lideri Bahçeli, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın, Yargıtay binasının açılışında dua etmesinin eleştirilmesiyle ilgili, ‘Diyanet İşleri Başkanı Sayın Ali Erbaş doğru bir iş yapmıştır. Ve desteğimiz tamdır. Onun hedef alınması bir bakıma din ve vicdan hürriyetini hedef almaktır’ dedi.

MHP Lideri Bahçeli, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın, Yargıtay binasının açılışında dua etmesinin eleştirilmesiyle ilgili, “Diyanet İşleri Başkanı Sayın Ali Erbaş doğru bir iş yapmıştır. Ve desteğimiz tamdır. Onun hedef alınması bir bakıma din ve vicdan hürriyetini hedef almaktır” dedi.

Bahçeli, “Türk milleti Müslüman bir millettir. Bu yalın gerçek ihlal, ihmal ve inkar edilemeyecektir. Kulaklarında çan sesi çınlayan fikri ve siyasi yobazların, son günlerde laiklik elden gidiyor feryadı koparmaları tahammülsüzlük, inanç ve insan haklarına kategorik bir başkaldırı olarak yorumlanmalıdır” ifadelerini kullandı.

MHP Lideri Bahçeli’nin açıklamasının tamamı şöyle:

“26 Ağustos 1922’de başlayan Büyük Taarruz, Başkomutanlık Meydan Savaşı’nın destansı zaferiyle gücüne güç katmış, 14 gün içinde İzmir’in düşman işgalinden temizlenmesiyle hedefine ulaşmıştır.

99 yıl önce bugün, Yüzbaşı Şerafettin’in yüzünden sızan tertemiz kana bulanan al bayrağı İzmir Hükümet Konağına çekmesiyle Milli Mücadele’nin silahlı etabı tamamlanmıştır.

3 yıl 4 ay 24 gün süren en kesif işkence, en şedit istila, en alçak ihanet muazzam bir fedakarlık ruhuyla göğüslenmiş, muhteşem bir kahramanlık şuuruyla gömülmüştür.

İzmir’de namludan çıkan ilk kurşun, Samsun’dan atılan ilk adım, Amasya’dan yayımlanan ilk tamim, düşmanın denize süpürülmesiyle taçlanmış ve Milli Mücadele’yi muzaffer bir sonuca taşımıştır.

Türk milleti istiklali üzerinde kumar oynayan müstevli çevrelere boyun eğmemiş, mütehakkim zorbaların boyunduruğu altına girmemiştir.

9 Eylül 1922’de yalnızca İzmir’in dağlarında çiçekler açmamış, vatanın tamamı feraha ve selamete kavuşarak Türkiye Cumhuriyeti milli ufukta bir bayrak gibi görünmüştür.

‘NİFAK CEPHELERİ AÇMAYA…’

Yürürlükteki Anayasa’nın ikinci maddesinde de ifade ve ihata edildiği üzere; “Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir.”

Devletimiz, Kurtuluş Savaşı’nın paha biçilemez mükafatı, hürmet ve rahmetle yad ettiğimiz kutlu ceddimizin ve aziz şehitlerimizin ebediyen muhafaza edilecek emanetidir.

Kavlimiz ve kararlılığımız odur ki, bu emanete leke sürülmeyecektir.

Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş ilke ve esaslarını tartışmaya açmak, buna heves edenlere göz yummak, en az düşman işgali kadar vahim bir tehlike olarak karşımızdadır.

Bir fazilet olan Cumhuriyet maşeri vicdanda kök salmış, cumhurla Cumhuriyet’in kenetlenip kucaklaşması bütün ana hatlarıyla vücuda gelmiş, nitekim Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle derinlik kazanmıştır.

Hiç kimse bu hususu aklından ve hatırından çıkarmamalıdır.

Özellikle değerler üzerinden yeniden nifak cepheleri açmaya, bunu da toplumun geneline teşmil etmeye gayret edenler hem sorumsuz hem de sağduyudan yoksun olan kesimler olarak dikkat çekmektedir.

Türkiye’de herkes vicdan, dini inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir.

Bununla birlikte hiç kimsenin dini inanç ve kanaatlerinden dolayı kınanamayacağı ve suçlanamayacağı açık bir Anayasa kuralıdır.

Kaldı ki bunun aksini düşünmek bile mümkün değildir.

TÜRK MİLLETİ MÜSLÜMAN BİR MİLLETİR

On yıllar boyunca nice badiresine maruz kaldığımız; laik-anti laik, inanan-inanmayan kamplaşması çok ağır sosyal maliyetlere, hatta duygu ve duyarlılık alanında vasat bulan yapay bölünmelere neden olmuştur.

Adli yılın başlaması münasebetiyle ve aynı zamanda yeni Yargıtay binasının açılışı esnasında bizzat Diyanet İşleri Başkanı tarafından okunan duanın bazı çevrelerde şiddetli tepkiyle karşılanması kelimenin tam manasıyla ilkelliktir.

Türkiye Müslüman bir ülkedir. Bu manevi hakikat değişmeyecektir.

Türk milleti Müslüman bir millettir. Bu yalın gerçek ihlal, ihmal ve inkar edilemeyecektir.

Kulaklarında çan sesi çınlayan fikri ve siyasi yobazların, son günlerde laiklik elden gidiyor feryadı koparmaları tahammülsüzlük, inanç ve insan haklarına kategorik bir başkaldırı olarak yorumlanmalıdır.

Günlerdir gazete köşeleriyle manşetlerde, haber ve tartışma programlarında felaket tellallığı ve provokasyon yapılmaktadır.

Diyanet İşleri Başkanı’nın duasına tahammül edemeyenler öyle bir noktaya gelmişlerdir ki, Atatürk’e ve laikliğe savaş açıldığını iddia edecek kadar izan ve insaflarını kaybetmişlerdir.

Yapılan duayı karalamak maksadıyla, “Şeriat çığlığı, anayasal suç, Talibanla aynı şey isteniyor” şeklinde tevil edenler faşist ve despotik siyasi angajmanlarının kölesi haline gelmişlerdir.

Milli ve manevi değerlerimizle bağları koparan, kurulmuş köprüleri bütünüyle havaya uçuran bu bedhahların İslam dinine alerjileri tedavisi imkansız klinik vaka düzeyindedir.

Müslüman bir ülkede, temeli atılan veya yeni yapılan bir binanın duayla değil de başka türlü hangi yolla açılacağını sözde laiklik bekçisi rolüne bürünen kalpazanların açıklamalarında ayrıca yarar görülmektedir.

Bu niyet ve zihniyet failleri, aynı şekilde laikliğin de karşısında hizalanan, laikliği asıl manasından soyutlayan inanç ve irade muhalifleridir.

‘DEİZMİN, ATEİZMİN PENÇESİNE DÜŞENLER…’

Deizmin, ateizmin ve agnostisizmin pençesine düşenlerin, bir başka anlatımla kalbi katılaşıp vicdanı buz tutanların dua ve niyazlarımızdan rahatsızlık duymaları, bir kaşık suda fırtına koparmaları inancımızın iffetinden hiçbir şey kaybettirmeyecektir.

İçi boş demokratikleşme ve özgürleşme çağrısı yapanların alenen “ateistleşme” güzergahına kaymaları ileri düzeyde bir tehdittir.

Onlar dayatıyor ya da istiyor diye Müslüman Türk milleti hak yolundan, hidayet çizgisinden asla dönmeyecektir.

Merhum Cemil Meriç’in ifadesiyle, “Bizim aydınımız din düşmanı değil, İslam düşmanıdır.”

Diyanet İşleri Başkanı Sayın Ali Erbaş doğru bir iş yapmıştır. Ve desteğimiz tamdır.

Onun hedef alınması bir bakıma din ve vicdan hürriyetini hedef almaktır.

Laiklik Türkiye Cumhuriyeti’nin temel harcı, kilit taşıdır.

TÜRKİYE’NİN DENGESİNİ SARSMAYI PLANLAYANLAR BAŞARAMAYACAKLAR

Bunun üzerinden sanal korkular üretmek, toplumsal ve siyasal kutuplaşmayı derinleştirmeye çalışmak Türkiye’ye yapılabilecek en büyük kötülüklerden birisidir.

Dua şifadır, dua huzurdur, dua gönül enginliğidir, dua berekettir, dua Allah’a yaklaşmak ve yakınlaşmaktır.

Duadan korkan manevi değer kaçkınlarının bile hayatlarının son etaplarında duaya ihtiyaçları vardır, bununla birlikte mezarlıklara ve musalla taşlarına bakmaları ibret almaları için yeterlidir.

Barzani lobisine dönüşen, PKK’nın arabuluculuğuna soyunan CHP’nin, girdiği zillet tünelinin tesirinden bir nebze de olsa uzaklaşıp milli ve manevi değerlerimize saygı duyması samimi tavsiyemizdir.

Müslüman mahallesinde misyonerlik yapmaya, koynunda haç taşıyıp dualarımıza kulp takmaya hiç kimse heves etmemelidir.

Ne inancımıza, ne imanımıza, ne duamıza ne de dinimize ve milletimize asla kötü söz söyletmeme irademizi sonuna kadar koruyacağımızı muhataplarının ve müzmin münafıkların bilmeleri kendi hayırlarınadır.

Diyanet İşleri Başkanı üzerinden Cumhur İttifakı’nın duruşunu, Türkiye’nin milli ve manevi dengesini sarsmayı planlayanlar elbette başaramayacaklar, kazdıkları kör kuyuya düşmekten de kurtulamayacaklardır.”

Bahçeli’den ‘dualı açılış’ çıkışı: Erbaş doğru yapmıştır, desteğimiz tamdır

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

20 Yorum

  1. 10 Eylül 2021, 14:52

    Deizmin, ateizmin ve agnostisizmin pençesine düşenlermiş… Milli Şuur’a sahip olmak için müslüman mı olmak gerekiyor? lan sizin biraz vicdanınız olsa Ali Erbaş gibi ne olduğu şüpheli olan, Cumhuriyet ve Atatürk ile sorunu olan bir adamı böyle cansiperhane savunmazdınız.Kalkıp da gençlerden o küflenmiş sahte milliyetçi söylemlerinizle destek toplamaya çalışmayın oturun o koltukta ve erimeye devam edin.

  2. 10 Eylül 2021, 08:43

    Bir kişi çıksında bu adamın yaptığı müsbet şeyleri söylesin.Bulamassınız.İşi gücü patrona yaranmak.Biliyorki bu seçimi kabettiği anda tarihin çöplüşüne gideceğini.

  3. O kadar çok yanlış var ki…
    Yargılayan, hüküm veren mekanizmanın (boynumuz kıldan ince vs.) ruhaniyetle irtibatı?
    Türk’ üm diyen kişinin müslüman olması tamamen yanlış çıkarımdır. Türk Türk’ tür, o kadar! İlkin atalar kültüne sahiptir. Töresi vardır. Tengri inancı vardır. Tarihin bir noktasında başka inançlarla tanışması, gerçeğe giden yolda sadece sapmadan ibarettir. Türk ise elbet gerçeği görecektir. 600 sene içerisinde bir avuç Türk dünyaya dehşet saçtıysa bu gerçeği görmelerindendir.

  4. bunlara kanan, destek olan, oy veren bunlarin milletindendir, ikisi birbirine mustehaktir.

  5. @emir efendi, isteyen etsin riyali duasini, kabul edecek, etmeyecek olan Allah, bizim sorunumuiz degil. Ancak eger muslumanlik iddiasinda bulunuyorsan kendine ceki duzen ver, “islam dininin otoritesi” diye soyledigin cumle kufurdur, atese goturur. Dinin tek otoritesi, sadece ve sadece tek olan Allah’tir. Ali Erbas efendi hazretleriniz degil. Islam’da ruhbanlik sinifi yoktur, diyanet isleri diye klise ise hic yoktur.

  6. Riyakarlik, musriklik, munafiklik bunlarin genlerinde.

  7. 9 Eylül 2021, 12:47

    Diyanet isleri baskani dogru bir is yapmamistir
    Turk milleti musluman degildir, muslumanlarin cogunlukta oldugu bir millettir
    bahcelinin laflari dikkate alinmak uzak, sahibinin sesidir
    din pazarlanacak bir sey degildir,
    deistlerin vicdanlari da en az muslumanlarinki kadar duyarlidir
    gunumuzdeki dinbazlara bakarsak cok daha da duyarli ve tanri katinda onemlidir..

  8. Balıkesir’de Halkla konuşma

    Paşa camiinde minberden söylenmiştir:Ey millet, Allah birdir. Şanı büyüktür. Allah’ın selâmeti, sevgisi ve hayrı üzerinize olsun. Peygamberimiz efendimiz hazretleri, Cenab-ı Hak tarafından insanlara dinî gerçekleri bildirmeğe memur ve resûl olmuştur. Anayasa, hepimizce bilinir ki, Kur’an-ı azimüşşandaki bilgilerdir. İnsanlara feyz ruhu vermiş olan dinimiz, son dindir. Kusursuz dindir. Çünkü dinimiz akla, mantığa gerçeğe tamamen uygun geliyor. Eğer akla, mantığa ve gerçeğe uygun olmamış olsaydı, bununla diğer tabiî ilahî kanunlar arasında zıtlık olması gerekirdi. Çünkü bütün evren kanunlarını yapan Cenab-ı Haktır.

    Arkadaşlar; Cenab-ı Peygamber işinde iki eve, iki haneye sahip bulunuyordu. Biri kendi hanesi, diğeri Allah’ın evi idi. Millet işlerini, Allah’ın evinde yapardı. Hazret-i Peygamberin mübarek yöntemine uyarak bu dakikada milletimize, milletimizin bugününe ve geleceğine dair konuları görüşmek amacıyla bu kutsal evde Allah’ın huzurunda bulunuyoruz. Beni buna vesile eden Balıkesir’in dindar ve kahraman insanlarıdır. Bundan dolayı çok memnunum.

    Efendiler, hutbe demek insanlara hitab etmek, yani söz söylemek demektir. Hutbenin manası budur. Hutbe denildiği zaman bundan birtakım kavram ve manalar çıkarılmamalıdır. Hutbeyi söyleyen hatiptir. Yani söz söyleyen demektir. Biliyoruz ki, Hazret-i Peygamber Asr-ı Saadette hutbeyi kendisi söylerlerdi. Gerek Peygamber efendimiz ve gerek dört halifenin hutbelerini okuyacak olursanız görürsünüz ki, gerek Peygamberin, gerek dört halifenin söylediği şeyler o günün meseleleridir, o günün askerî, idarî, malî ve siyasî, sosyal konularıdır.

  9. @Emir: Seriatla yönetilmeyen bir ülkede dini „Otorite“ nin bir yargitay binasi acilisinda ne isi olabilir? Ayrica islam dininin yada herhangi bir dinin Türkiye Cumhuriyetinde yada ülkenin yönetim organlarinda ne gibi bir otoritesi varki, Ali Erbas o oteriteyi temsil edebilsin?

  10. Söylediği herşey tam olarak doğrudur

  11. 9 Eylül 2021, 12:09

    Iyice bunamaya başladı ne alakası var

  12. 9 Eylül 2021, 11:25

    Türk Devleti müslüman bir devlet değildir. Türk milletinin büyük çoğunluğu müslümandır. Ancak devletimiz, laik demokratik bir hukuk devletidir. Boşuna oyları düşmüyor MHP’nin. Bu beyandan sonra MHP’nin oylarında daha fazla kayıp olacak. Resmen kuruluş ilkelerimize aykırı konuşuyor. Bunun bedeli olur.

  13. 9 Eylül 2021, 11:21

    Türkiye için müslüman bir ülke demiş, daha kaç kez yazacağım. Türkiye farklı dinlerin dinsizlerin olduğu, ülke olarak ise dini olmayan bir ülkedir. Türk milleti müslümandır demiş, Türk milleti de farklı din dinsizlerin olduğu insanlardır. Aynı zaman da din ayrımı yapıp insanları kin ve düşmanlığa sevk etmiş, Hristiyan insanlar için ayrımcılık. Hristiyan bir insan haç takıyorsa ne olmuş, Müslümanla arkadaş olamaz mı. Çok güzel olur. Diyanet bakanlığına karşı çıkanlar sadece deist ateist gibi insanlarmış gibi algı yapıyor, müslüman birisi olarak din tüccarılığı yapılmasına hukuka aykırı davranılmasına karşıyım. Diyanetin yeri askeri mezuniyetler yargıtay gibi yerler değil, camiidir. Diyanet insanların dini Allah ile için de yaşamasına karışma hakkına sahip değildir. Diyanet çağ dışı düşüncelerini insanlara dayatamaz. Bahçeli’nin ilk paragrafını okuyunuz, Diyanet bakanlığı için ilah ve peygamber gibi davranıyor, ona karşı çıkan helak olur maazallah. Papa’nın Hristiyanların başında olduğu gibi kendisi de Müslümanların başında olmaya talip

  14. bu adamı artık cıddıye almıyorum

  15. Ali erbas Türkiye Cumhuriyetinde islam dininin otoritesini temsil ediyor.yarin yerine atanan da ayni temsili gerçekleştirmeye devam edecek.ali erbas öncekilere göre daha aktif.sözlerinde de islam dini ile çelişen bir ifade yok.istedigi yerde de dua eder,kimse de duaya katılanları zorla el actirmiyor.size de zorla amin deyin demiyor.

  16. Memleket kan ağlıyor şunun gündemine bak.Ali Erbaş ta kim?Bu milleti hafife alıyorsunuz sürekli kandırıyorsunuz bunun bedelini size ödetir bu millet görürsünüz..

  17. san. bahceli, okudugunu anlamamıs, diyanet işşeri baskanının acıklamalarını tekrar okusun.
    iyi anlasın diyanet makamı siyaset yapma yeri degildir…
    eger ali erbas siyaset yapacaksa, istifa etmeli…
    ikide bir ortalıgı bulandırmamalı…

  18. bahceli hazretleri de takiyeciliğe baslamıs, eee kıratın yanında duran ha huyundan ha tuyunden demişler.
    ali erbaş resmen laikliğe posta atıyor,
    bahceli vicdan hurriyetinden bahsediyor.kimse dini yasaklamıyor ki…adamın bulundugu makamda siyaset yapmasını, ileri geri konusmasını istemiyor, hele atsturk e ve laikliğe dil uzatmasını istemiyor..
    o kadar…

  19. Laiklik ilkesi anayasada mevcuttur.Eger dua edilecekse hiristiyanca Yahudice ve baska inanclardada dua edilmelidir Laiklik budur.Laiklik ilkesi cigneniyor dendikce arap yalayicilar cogaliyor,bahcelide bunlardan biridir.Bahceli hayati boyunca birakin müslüman olmayi Türk bile olamamis,Türklügü kullanmistir.Eger laik bir ülkede bir binanin acilisinda yarim saat dua ediliyorsa o ülkede laiklik degil yobazlik daha dogrusu seriat kanunu vardir ve uygulanmaktadir.Bahceli AKP’nin yaptigi herseye evet destegimiz tamdir diyerek aslinda yarin vatanin satilmasinada evet diyeceginin isareretlerini vermektedir.Secimden sonra iktidardan düstüklerinde Bahcelinin durumunu ben yetmez ama evetcilerden daha zavalli görüyorum.

  20. Ali Erbas ne Dinin nede Vicdanin temsilcisi degil ki. Onun sahsina yapilan elestiriler nasil olur da din ve vicdan hürriyetini hedef almis olabilir? Ali Erbasin alakasiz törenlerde görüntü vermesi, secimlerde bir gurup secmenin oylarini devsirmekten baska amac gütmüyor kanimca. Buda dinin siyasete alet edilmesi anlamina gelir. Yani hem laiklige aykiri, hem sahtekarlik hem de insanlarin manevi duygularinin bu tür politik oyunlarla asagilanmasidir. Rahmetli Yasar Nuri hayatta iken yüzünüze haykirmisti zaten, insanlari Allah ile aldatiyorsunuz diye.

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!