VERYANSIN TV
Cumhuriyetçi Vatanseverler Hareketi’nden Okan Tekin, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’a hakaret ettiği iddiasıyla tutuklanarak Muğla Bodrum S Tipi Cezaevi’ne gönderildi.
Okan Tekin, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın Balkan göçmenleri hakkındaki sözlerine sosyal medya hesabı üzerinden tepki göstermişti.
Bir Balkan Türkü olduğunu belirten Tekin, Ali Erbaş’a sosyal medya hesabı üzerinden küfretmişti.
İstanbul’dan Bodrum’a konu hakkında ifade vermeye giden Tekin, “kaçacağı yahut saklanacağı hususunda kuvvetli şüphe” oluştuğu iddiasıyla tutuklandı.
Kararın, “tutuklamanın işin önemi ve verilmesi beklenen ceza ile daha orantılı ve ölçülü olacağı kanaatine varılmakla şüphelinin kamu görevlisine görevinden dolayı alenen zincirleme şeklinde hakaret suçundan CMK’nin 100. maddesi gereğince” verildiği ifade edildi.
AV ERSAN BARKIN: GARABET
Veryansın Tv’ye konuşan avukat Ersan Barkın, konuya ilişkin olarak, “Suçlama itibarıyla tutuklama tedbirine başvurulması, ulusal hukuk bakımından da uluslararası hukuk bakımından da kabul edilebilir değil.” diyerek kararı ‘garabet’ olarak değerlendirdi.
Tutuklama kararında öngörülen ceza alt ve üst sınırı dikkate alındığında diye bir cümle var, bu tamamen bir garabet. Zira bu cümlenin aksine kamu görevlisine hakaret suçlaması nedeniyle verilecek olan cezanın alt ve üst sınırı tutuklama tedbirine başvurulmasına olanak vermiyor.
‘KATALOG SUÇLAR İÇERİSİNDE YOK’
Bunun yanında ceza muhakemesi kanunu 100. maddede tanımlanan katalog suçlar içinde kamu görevlisine hakaret yok. Dolayısıyla bu bakımdan da tutuklama tedbiri ağır bir tedbir. Yine tutuklama kararında kişinin kaçacağına dair kuvvetli şüpheler bulunduğu ifadesi var. Bu sonuca nereden ulaşıldığını bilmiyorum ama kamu görevlisine hakaret gibi oldukça az ceza öngörülen bir suç için hiç kimse kaçmaz.
‘TEHDİT SUÇU OLUŞMAZ’
Dolayısıyla bu gerekçenin de herhangi bir dayanağı olmadığı ortada. Tahmin ediyorum ki ikinci daha kısa olan iletisi nedeniyle hakaret değil tehdit suçlamasına muhatap olacak ve tutuklamanın dayanağı olarak da bunu göstereceklerdir. Ancak o kısa ileti de doğrudan bir kişiye zarar vereceğini, Cümlenin muhatabında gerçekçi bir korku yaratacağımı gösterir herhangi bir durum yok. Dolayısıyla hiçbir biçimde tehdit suçu oluşmaz burada.
‘TUTUKLAMA ÇOK ÇOK AĞIR’
Sonuç olarak evet ağır sözler söylemiş ve zaten sulh ceza Mahkemesi ifadesinde de o söylediği sözlerin ağırlığını ve yanlışlığını kabul etmiş. Bu haliyle tutuklama tedbiri çok çok ağır bir tedbir.
‘ALİ ERBAŞ GÖREVLENDİRİLMİŞ BİRİ’
Fakat benim bu konudaki fikrim biraz farklı. Ali Erbaş, Cumhurbaşkanı’nın Türkiye’deki dinci İslamcı kemik kitlenin konsolide edilmesi noktasında, yani o kitlenin sivritilmesi noktasında özellikle görevlendirilmiş biri. Dolayısıyla hem yaptığı her şey için bir dokunulmazlığı var hem de ona yönelik herhangi bir hakaret vs. söz konusu olunca doğrudan savcılıklar ve mahkemeler etkin görev alıyorlar. Yani neredeyse bir Şeyhülislamlık makamı gibi. bu söz başka herhangi bir kamu görevlisine söylenmiş olsaydı tahmin ediyorum tutuklama gerekçesi oluşturmazdı.
AV. DOKUCU: USULE VE YASAYA AYKIRI
Cumhuriyetçi Vatanseverler Hareketi’nden avukat Berk Dokucu, Tekin’in tutuklanması sonrası Veryansın Tv’ye konuştu.
Tekin’in yasaya aykırı olarak tutuklandığını belirten Av. Dokucu, “Tutuklama, ceza değil tedbirdir. Sabit ikamet sahibi, katalog suç işlemeyen üzerine kaçma, delil karartma ve tanıklar üzerinde baskı kurma şüphesi bulunmayan bir kişinin serbest bırakılması veya adli kontrol hükümlerinin uygulanması yerine tutuklanması alenen hukuki değil siyasidir.” ifadelerini kullandı.
Diyanet’e “Müşteki Diyanet İşleri Başkanı değil de bir başkası olsaydı söz konusu tutuklama
kararı çıkar mıydı?” sorusunu yönelten Dokucu, “Cevabını kamuoyunun vicdanına bırakıyoruz. Hakaret suçundan tutuklanan Okan Tekin’in yanında olduğumuzu ve davanın takipçisi olduğumuzu bildiriyoruz. Yılmadan mücadelemize devam edeceğiz.” dedi.
ALİ ERBAŞ NE DEMİŞTİ?
Ali Erbaş, “Balkanlardan geldiğini unutmuş insanlar… ‘Arap, Arapça’ deyince tüyleri diken diken olan yok mu arkadaşlar? Bazı insanlar isimlerini vermeyeyim, işte ‘Sizleri kovacağız, sizleri göndereceğiz.’ diyen, Orta Doğu’dan turistlerin bile gelmesini engelleyecek hareketler yok mu Türkiye’de. Irkçılık bizim dinimizde yasaktır. ‘Irkçılık yapan bizden değildir’ diyor Peygamber efendimiz” demişti.
Erbaş’ın bu sözleri sosyal medya ve kamuoyunda yoğun tepkiye neden olmuştu.
Bu sözde din adamının -bildiğini söylediği halde- arapça dahi bilmeyen bir sahtekar olduğu iddia ediliyor, acaba işin aslı nedir?
Adamı görünce bile tüylerimiz diken diken oluyor.yazıdaki görevli olduğuna dair inanca ben de katılıyorum.Toplumun sinirlerini oynatmak için birşeyler söylüyor.Kılıçla hutbeye çıktığını unutmadık.Vatanseverlerin yanındayız.