Baştankara kuşu ile Platon’u anlamak

featured

Serkan Arslan yazdı…

Öğrenme yetisi insanlığın evrimsel gelişiminde geldiği son nokta değildir. En basit canlısından hayvanlar alemine kadar öğrenme duygusu çağlar boyunca gelişimini sürdürmüştür. İnsanı diğer canlılardan ayırt eden özelliği, öğrendiğini anlamlandırabilmesidir. Bu anlam arayışı aşamalar ile kendi türümüz içindeki farklılıklarımızın temelidir.

İnsanın dört hali vardır. Sandığı, sunduğu, sakladığı ve düşlediği yanı…

Filozof Charles Handy bu konsepte dört odalı Johari Evi diyor. Birinci oda, kendimizin bizim ve başkalarının gördüğü kısımdır. İkinci oda, başkalarının gördüğü ama bizim farkında olmadığımız yönleri içeriyor. Üçüncü oda, bildiğimiz ama diğerlerinden sakladığımız özel alandır. Dördüncü oda ne kendimizin ne de başkalarının göremediği bilinçsiz yanımızdır.

Sokrates’e göre insan, yaşadığı hayatı ve bu hayatın temel değerlerini sorgulamalıdır. Sorgulanmamış hayat yaşanmaya değmez.

Yaşamı anlamlı kılan nedir? Belleğimiz beynimizde depoladığımız duygu ve bilgilerin istediğimizde geri çağırılabilmesini sağlar. Eğer anlamlı bir yaşam yaşıyorsak bunu benliğimize yani hafızamıza borçluyuz. Yaşam tüm varoluşuyla hayret duygusunu arar. İşte size hafızası ile yarınını inşa eden Baştankara Kuşunun örneğini vermem gerekir. Bu kuş türü kış ayındaki zorlukları ve yaşamın ona getireceği engelleri atlatmak için yaz aylarında seksen bin tohumu toprağa gömer. Ve kış geldiğinde yağmur ve kar ile değişen ormanın görüntüsü ne olursa olsun binlercesini gömdüğü tohumların yerini tek tek hatırlayabilir. Bellek ve öğrenme arasındaki ortak nokta nedir diye soracak olursak cevap çok basittir. Hatırlamak…
Platon’a göre bilmek, hatırlamaktır.

Bu anekdot hafızanızda hayret duygusunu harekete geçirirken, belleğiniz beş işlevi yerine getirir. Algıla, Kodla, Pekiştir, Depola, Çağırma.

Belleğimiz öğrenilmiş ya da yaşanılmış konuları saklama gücüne sahiptir.ama bu saklama alanına yeni öğretiler ekleyemezsek beyin tekrar edilmiş bilgileri gereksiz kabul ederek silmeye başlar. O zaman insanı yeniden tanımlarsak hatırlayan, öğrenen ve hatırladığını öğrendikleri ile geliştiren canlıya insan diyebiliriz.
Bizi baştankara kuşundan ayırt eden özellik hatırlamada ki becerimiz değil, hafızamızdaki sanıyı kendimize yeniden sunarken sakladığımız diğer bilgilerler ile ilişkilendirmemiz ve düşleyerek geliştirdiğimiz idealardır.
Yaşamın gizi sorgulayamadığımız idealarımızda saklı olabilir mi?

 

 

 

Baştankara kuşu ile Platon’u anlamak

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!