Beyrut’tan sonra Cidde…

featured

İsmet Hergünşen yazdı…

Lübnan’ın Başkenti Beyrut Limanı’nda Ağustos ayı içerisinde meydana gelen patlamanın ardından geçtiğimiz günlerde de Suudi Arabistan’ın Cidde Limanı’nda bir petrol tankerine dış kaynaklı saldırı gerçekleştirildi.

Doğu Akdeniz’de gerilimlerin yaşandığı  bir dönemde, değişik sosyo kültürlerin kaynaştığı ve uyuşmazlıkların hiç eksik olmadığı, etnik ve dini sembollerin hakim kılındığı Ortadoğu coğrafyasında meydana gelen patlamalar bölgenin makus talihini bir kez daha gözler önüne serdi.

Beyrut’ta meydana gelen patlamanın tarihteki nükleer olmayan en büyük patlamalardan biri olduğu ve ABD tarafından 1945’te Japonya’nın Hiroşima kentine atılan atom bombasının 20’de birine denk geldiği  Sheffield Üniversitesi tarafından açıklandı.

En az 180 kişinin ölümüyle 6 bin kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan faciaya 6 yıl boyunca limanda depolanan 2 bin 750 ton amonyum nitratın neden olduğu ifade edilirken, patlamaya yönelik soruşturmaya Lübnan makamlarınca da devam edilmektedir.

Öte yandan, Suudi Arabistan’ın Cidde Limanı açıklarında demir yerinde bekleyen BW Rhine adlı Singapur bandıralı petrol tankerinde meydana gelen patlamada, gemideki 22 mürettebatın yaralanmadan kurtulması ne kadar olumlu bir gelişmeyse, petrol sızıntısı yaşanabileceğinden deniz kirliliği açısından da bir o kadar endişe vericidir.

Beyrut patlamasına neden olan amonyum nitrat, Moldova bandıralı “MV Rhosus” adlı gemi tarafından 2013 yılında Gürcistan’ın Batum Limanı’ndan hareket ederek, Beyrut Limanı’na ulaştırılmıştır.

Geminin Türk Boğazları’ndan geçişi esnasında 19981 tarihli Türk Boğazları Deniz Trafik Düzeni Tüzüğü” ve “2012 tarihli Liman Yönetmelikleri”nde seyir güvenliğine ilişkin vaz edilen tedbirlerin uygulanmasının önemi bir kez daha ortaya çıkmıştır.

O yıllarda, IMO (Uluslararası Denizcilik Örgütü)’nun kural ve önerileri ile onayını alma yoluna gitmiş olan Türkiye, bu tüzük ve yönetmeliklerle yeni küresel jeostratejik konjonktüre uyum göstermiş, seyir güvenliğini sağlamaya yönelmiş ve kılavuz kaptan almanın gerekliliğini de ısrarla vurgulamıştır.

Yasal düzenlemeler çerçevesinde İstanbul ve Çanakkale Boğazları ile Marmara Denizi’ni kapsayayacak şekilde 1 Temmuz 2003 tarihinde Denizcilik ve Kabotaj Bayramı’nda hizmete sokulan VTS (Türk Boğazları Gemi Trafik Yönetim ve Bilgi Sistemi)’le Türk Boğazları’ndan geçiş daha güvenli hale getirilerek can, mal ve çevrenin korunmasının maksimize edilmesi hedeflenmiştir.

Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nin lafzına ve ruhuna halel getirilmeden uluslarası denizcilik kamuoyunun desteğini alacak şekilde yapılan ulusal düzenlemeler ve tesisleşmeler nedeniyle önceki yıllarda yaşanmış olan büyük çaplı kaza ve olayların önüne geçilmesine de olanak sağlanmıştır.

Bir diğeri de, IMO’nun Deniz Emniyeti Komitesi tarafından gemilere, limanlara, açık denizde bulunan terminallere ve diğer tesislere yönelik terörist saldırılardan deniz ticaretini korumak amacıyla Temmuz 2004 yılından itibaren uygulamaya konulan ISPS (Uluslararası Gemi ve Liman Güvenliği) Kod’dur.

Bağıt devletlerin deniz güvenliğine ilişkin uluslararası yükümlülüklerini düzenleyen SOLAS (Denizde Can Güvenliği Uluslararası Sözleşmesi)’a eklenen kod ile uluslararası deniz ulaştırmasına açık bulunan liman tesisleri ile bu tesisleri kullanan ve uluslararası sefer yapan gemilere uygulanacak hükümler kabul edilmiştir.

Cidde Limanında meydana gelen patlamada ise oluşan petrol sızıntısına yönelik olarak, 1973/78  tarihli MARPOL (Denizlerin Gemilerden Kirlenmesini Önleme Uluslararası) sözleşmesi kapsamında hazırlanan 1992 tarihli OPRC (Petrol Kirliliğine Karşı Hazırlıklı Olma, Müdahale ve İşbirliği) sözleşmesinin uygulanması da oldukça önemlidir.

Bu kod ve sözleşmeler, her devletin denizcilik idarelerine gemileri ve liman tesislerini uygunluk açısından belirli periyotlarla denetleme zorunluluğu getirmesinin yanı sıra tazminat yükümlülükleri dahil cezai yaptırımlar uygulanmasının önünü de açmıştır.

11 Eylül saldırılarının ardından uluslararası toplumun gündemine oturan terör gerçeği, güvenlik kavramının değişimler geçirmesine neden oluşturmuş ve liman devletlerine son derece önemli yetkiler tanınmaya başlanmıştır.

Deniz güvenliğinin değişen çehresi, belli başlı tehditler ve dünya ticaretini yürüten gemiler üzerindeki etkilerinin çok iyi bir şekilde düşünülüp, değerlendirilmesini gerekli kılmaktadır.

Geçmişte, deniz ortamının ana kullanım amacı ulaşım ve ticareti kolaylaştırmasıydı.

Günümüzde, deniz yetki alanları kapsamında, uluslararasında artan anlaşmazlıklara ilave olarak, küresel güvenlik ortamında ortaya çıkan yeni risk ve tehditler, deniz ortamını ve denizcilik sektörünü ziyadesiyle etkilemektedir.

Ancak bugün basit ticaret ve ulaşımın dışında, denizler bize birçok ekonomik faaliyet alanı sunduğu gibi denize kıyısı olsun olmasın devletlerin ilgi alanını oluşturan denizlerin güvenliğinin, tüm paydaşların katılımıyla sağlanması en temel zorunluluklardan biri haline gelmiştir.

Beyrut ve Cidde’de meydana gelen patlamalar, ülkemiz deniz ve liman güvenliğinin, emniyet ve güvenlik mülahazları bağlamında bir kez daha gözden geçirilmesini önemli kılmaktadır.

Neticede; Mavi Vatan söylem değil eylem gerektirir.

1 TÜRK BOĞAZLARI DENİZ TRAFİK DÜZENİ YÖNETMELİĞİ (Cumhurbaşkanı Kararının Tarihi : 14/08/2019 Sayısı : 1426 Yayımlandığı Resmî Gazetenin Tarihi : 15/08/2019 Sayısı : 30859 ile)  YENİLENMİŞTİR.

[email protected]

Beyrut’tan sonra Cidde…

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

3 Yorum

  1. 22 Aralık 2020, 19:41

    Bogazlarin ve limanlarin guvenligi konusundaki gorusunuze katilmamak mumkun degil. Bu baglamda Kanal Istanbul projesinde ( hayata gecerse) guvenlik mulahazalari dikkate alinacak mi acaba? Bu konuyu gundeme getirmeniz dikkate deger

  2. 22 Aralık 2020, 16:17

    Kalemine sağlık İsmet…

  3. 22 Aralık 2020, 12:31

    Altın frank uygulamasından vaz geçilmesi Türkiyeye her yıl 2,5 milyar dolara yakın para kaybetirmekte (Yaycı Amiral söyledi).
    Benzer şekilde Avrupanın en ucuz hava saha geçiş ücretleri yine bizde ve çok para kaybediyoruz bu işten.
    https://www.airporthaber.com/kose-yazilari/turkiye-ucuz-copluk-mu.html

    Bu konuyu irdelemek lazım, araştırıp haber yaparsanız sevinirim.

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!