Bir 28 Şubat kurbanı daha… Kamuran paşa

28 Şubat kumpas davasının “sanıklarından” bir emekli general daha – yargılandığı davanın sonucunu göremeden – yaşama veda etti… Değerli bir komutan, dürüst, mert, iyi bir insan E.Korg. Kamuran ORHON’u da 13 Kasım’da yitirdik.

Allah rahmet eylesin!

28 Şubat döneminde Genelkurmay Lojistik Başkanı (J4) olarak görev yapan Kamuran Paşa, 28 Şubat davasının soruşturma aşamasında dalgalar halinde süren gözaltıların 5’nci dalgasında, 28 Mayıs 2012’de gözaltına alındı. Aynı dalgada kendisiyle beraber dönemin K.K.K. (E) Org. Hikmet KÖKSAL, Hv.K.K. (E) Org. Ahmet ÇÖREKÇİ, J.Gn.K. (E) Org. Teoman KOMAN, MGK Gensek. (E) Hv.Org. İlhan KILIÇ ve cezaevinde vefat eden (E) Hv. Korg. Vural AVAR Paşa da gözaltına alınmışlardı. Dahası, aynı gün Balyoz davasında Silivri’de bulunan (E) Org. Çetin DOĞAN, (E) Korg. Engin ALAN ve (E) Korg. Metin Yavuz YALÇIN da 28 Şubat soruşturması kapsamında sorguya alındılar.

Sorgu sonunda bütün diğer komutanlar tutuklanırken Teoman KOMAN ve Kamuran ORHON Paşalar “ağır sağlık sorunları” nedeniyle önce serbest bırakıldı, ancak soruşturmayı başlatıp yürüten FETÖ’cü savcı Mustafa BİLGİLİ serbest bırakılmalarına itiraz edince haklarında tekrar tutuklama kararı çıktı. Evlerine dönüşte tutuklama kararını öğrenen iki komutan 03 Haziran 2012’de tekrar kendiliklerinden savcılığa giderek teslim oldular ve Sincan 1 No’lu F Tipi Cezaevine kondular.

Sincan’da Teoman KOMAN ve Kenan DENİZ Paşalar ile aynı koğuşta kalan Kamuran Paşa böbrek hastasıydı, sık sık diyalize girmesi gerekiyordu. Hastaneye sevk edildiğinde ikide birde damar yolu açmaya gerek kalması diye bileğine bir intraket (damar kanülü) takılmıştı. Buna rağmen o haliyle 15 ay cezaevinde tutuldu. Aynı koğuştaki Teoman KOMAN Paşanın durumu ise çok daha kötüydü; doğru dürüst yürüyemiyordu bile… Nitekim üst kattaki yatağına çıkamadığı için ona koğuşun alt katında yatak hazırlanmıştı.

Durum böyleyken her iki komutan da “kaçma şüphesi ile” tutukluydu, iyi mi?

Ve Kamuran Paşa, o hasta haliyle, Kenan Deniz Paşa ile birlikte Teoman Paşa’ya da baktılar.

Cezaevinde tutuklu geçen 15 aydan sonra duruşmaların (mahkemenin) başlamasıyla birlikte 4’ncü celsede (05.09.2013) – aynı gün tutuklandığı yaşlı komutanlarla birlikte – tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. (Teoman KOMAN Paşa ise ondan iki gün önce, 03.09.2013 tarihli 2’nci celsede tahliye oldu; zira duruşma sırasında oturduğu yerde düşme tehlikesi geçiren Koman Paşa’nın durumundaki vahameti gören Hâkim Tayyar KÖKSAL o günkü duruşma sonunda hakkında tahliye kararı verdi. Aynı gün hastaneye yatırılan Koman Paşa bir daha çıkamadı ve tam üç ay sonra – 14 Aralık 2013’te hastanede vefat etti.)

Yerel mahkemede Nisan 2018’e kadar süren yargılamalar sonunda aralarında Kamuran Paşa’nın da bulunduğu 10 kişi hakkında “Zaman aşımı” nedeniyle beraat kararı verildi. Ancak dosyayı inceleyen Yargıtay, yaklaşık 3 yıl sonra, Haziran 2021’de kararı bozarak zaman aşımından beraat eden 10 kişi ile aralarında dönemin YÖK Başkanı Prof.Dr.Kemal GÜRÜZ’ün de bulunduğu 6 kişinin (toplam 16 kişi) yeniden yargılanmasına karar verdi.

Yeniden yargılamalar 22 Kasım 2021’de başladı. Ancak Kamuran Paşa yeniden yargılandığı davanın sonunu göremeden 13 Kasım 2023’te vefat etti.

Böylece yeniden yargılanmasına karar verilenlerden biri daha aramızdan ayrıldı, geriye 13 kişi kaldı. (E.Korg. İzzettin İYİGÜN ve E.Hv.Tümg. Şevket TURAN geçtiğimiz yıl vefat etmişlerdi.)

Cezaevindeki bir sohbetimizde gerek kendisine gerekse Teoman Paşa’ya yaşatılanlara isyan edip, “Bunlarda vicdan, Allah korkusu falan yok, bizi burada öldürecekler” diyerek ilgililere hakkını asla helâl etmeyeceğini söylemişti. Yargıtay kararından sonra ise yakınlarına “Ben bu davanın sonunu göremem ancak siz benim ve arkadaşlarımın uğradığı haksızlıkların peşini bırakmayın” diye vasiyet eden Kamuran Orhon Paşa 83 yaşındaydı.

Bugün aynı davada – aralarından Kamuran Paşa’nın sınıf arkadaşı Çetin DOĞAN Paşa’nın da bulunduğu 5 komutanımız Buca ve Sincan Cezaevlerinde yatıyor. 16 Kasım 2023 itibariyle 820 gündür içerideler. Durumları Kamuran Paşa’dan daha iyi değil. Haklarında Adli Tıp Kurumu’nun sağlık raporu olmasına rağmen ısrarla içeride tutuluyorlar. Sanki Vural AVAR Paşa gibi cezaevlerinde ölmeleri mi bekleniyor, ne?!

Sahi, onlar mesela vergi kaçakçısı, kara para aklayıcısı, kadın satıcısı, pudra şekercisi, çocuk tecavüzcüsü, mafya tetikçisi, hayali ihracatçı, domuz bağcısı, tarikat-cemaat lideri ya da müridi olsalardı hâlâ içeride olurlar mıydı?

Çok yazık! Hiç kuşkusuz içerideki komutanlara yaşatılan hem “taammüden işkence” hem de “taammüden cinayet” ile eşdeğerdir.

Alican TÜRK, 16.11.2023