‘Bu zafer halkın dış baskılar karşısında asla eğilmediğini gösteriyor’

featured

Venezuela Ankara Büyükelçisi Jose Bracho Reyes seçim sonuçlarını “Bu zafer, Venezüella halkının sağlam duruşunu koruduğunu ve dış baskılar karşısında asla eğilmediğini ifade etmektedir” sözleriyle değerlendirdi.

Venezuela, muhalif lider Juan Guaido’nun kendisini devlet başkanı ilan etmesiyle başlayan ABD destekli darbe girişiminden bu yana kritik siyasi gelişmelere sahne oluyor. Yaptırımlarla, ambargolarla ve ekonomik krizle mücadele eden bu Latin Amerika ülkesi, 6 aralıkta gerçekleşen parlamento seçimleriyle birlikte yeni bir zafer kazandı. Seçimler, Devlet Başkanı Nicolas Maduro önderliğindeki hükümet koalisyonu ‘Büyük Vatansever Grup’un zaferiyle sonuçlandı. Oyların 68.43’ünü alan ittifak, Ulusal Meclis’teki (AN) 277 sandalyeden 177’sini kazandığını duyurdu.

Seçim sonuçları, seçime katılım oranı ve ülkedeki ekonomik zorluklarla birlikte, 6 aralık seçimleri -beklendiği üzere- çeşitli tartışmaları da beraberinde getirdi. ABD basını başta olmak üzere batı medyası, ‘demokrasi’ sayfasını bu Latin Amerika ülkesi için bir kez daha açtı ve seçim sonuçlarından Maduro yönetiminin geleceğine kadar, ülkedeki Bolivarcı güçler yeniden ‘mercek altına alındı’.

Ülkede gerçekleşen seçimleri Sputnik’ten Erkin Öncan’a değerlendiren Venezuela’nın Ankara Büyükelçisi Jose Bracho Reyes, “Bu zafer, Venezuela halkının sağlam duruşunu koruduğunu ve dış baskılar karşısında asla eğilmediğini ifade etmektedir” ifadelerini kullandı.

Reyes‘in sorularına verdiği yanıtlar şu şekilde:

Seçim sonuçlarını nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu zafer Venezüella hükümeti ve halkı için ne ifade ediyor?

Geçtiğimiz 6 Aralık Seçimleri’nde Gran Polo Patriatico (Büyük Vatansever Grup) oyların yüzde 67’sini elde etti. Sonuçlar oldukça açık ve seçmenin, Başkan Nicolas Maduro’yu desteklemeye devam etme iradesinin yanı sıra, sadece Washington’dan Venezüella’nın tek meşru hükümetine karşı zorlayıcı yaptırımların uygulanması, ülkenin varlıklarına el konulması ve Venezüella halkına acımasızca ambargo uygulanması için strateji üretmekle meşgul olanların meclisten çıkarılması olarak yorumlanmalıdır. Bu zafer, Venezüella halkının sağlam duruşunu koruduğunu ve dış baskılar karşısında asla eğilmediğini ifade etmektedir.

‘SEÇİMLER PANDEMİ VE AMBARGO ORTAMINDA GERÇEKLEŞTİRİLDİ’

Seçim sonuçlarına yönelik getirilen eleştirilerden biri, katılımın azlığı yönündeydi. Bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Katılım neden azdı ve katılımın azlığı halk iradesinin yansıtılmadığı anlamına gelir mi?

6 Aralık Seçimleri, pandeminin ön plana çıktığı şartlar altında ve halkımıza karşı uygulanan ambargo ortamında gerçekleştirildi. ‘Normal’ şartlar altında gerçekleştirilen seçimler değildi, bununla birlikte, kargaşa, şiddet olayları veya itiraz olmadan, önemli sayıda uzman ve uluslararası yetkililerin ülkemizde bizlere bizzat eşlik ederek, süreci ve denetimleri doğrudan onayladıkları bir seçim düzenlendi.

Katılım, Ulusal Meclis milletvekillerinin seçimi için beklenilen seviyedeydi. Biz başkanlık sistemiyle yönetilen bir ülkeyiz ve seçmenlerin yönelimi tahmin edilen sınırlar ve olağanlık dahilindeydi.

‘İNGİLTERE’NİN AÇIKLAMASI BEKLENTİLER DAHİLİNDEYDİ’

Seçimin ardından kısa bir süre geçtikten sonra İngiltere, seçim sonuçlarını tanımadığını ilan etti. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Batılı ülkelerin seçim sonuçlarını tanımamasının ne gibi sonuçları olabilir?

İngiltere’nin açıklaması da beklentiler dahilindeydi. Bahse konu ülke, dış politika açısından uzun zamandır bağımsızlığını yitirmiş durumda ve Beyaz Saray’ın talimatlarına itaat ediyorlar. İzninizle sizlere bir soru sormak isterim. Birleşik Krallık hükümetinin bizim ülkemizin Ulusal Meclis seçimleriyle ilgili fikirleri ne gibi bir değere veya yasal dayanağa sahip olabilir? Eğer bizler de onların halkına danıştığı seçimlere veya BREXIT sürecine gölge düşürecek yorumlarda bulunsaydık, bizim yorumlarımız da, onların yorumları gibi anlamsız olurdu.

Britanya halkının, hükümetleri, kendilerini doğrudan ve ivedi şekilde etkileyen Avrupa Birliği ile ilişkilerini henüz açıklığa kavuşturamamış ve çözememişken, diğer ülkelerin, hatta Venezüella gibi uzak bir ülkenin, iç işlerine müdahale edecek bir hükümetle aynı fikirde olacağına inanmıyorum.

‘BM’NİN TANIMASI BİZİM İÇİN YETERLİ’

‘Batı ülkelerin seçim sonuçlarını tanımamasının’ ne anlama geldiğini bilmiyorum. Günümüzde ‘Batı Ülkeleri’ sınıflandırması oldukça muğlak bir kavram. Öte yandan, Nicolas Maduro Hükümeti, Birleşmiş Milletler tarafından tanınan tek hükümet. BM’in ve Venezüella halkını tanıması, bizim için yeterli. Seçim süreçlerimiz öncelikle halkımız tarafından değerlendirilmeli ve kabul edilmeli. Bizler, ne Birleşik Krallık’ın ne de diğer ülkelerin seçim süreçleriyle ilgili değerlendirmelerde bulunmuyoruz. Uluslararası Hukuka saygılıyız; halkların kendi kaderini tayin etme hakkını ve diğer devletlerin iç meselelerine müdahale edilmemesini savunuyoruz. 

‘GUAİDO’NUN NASIL BİR TUTUM ALACAĞINI WASHİNGTON’DAKİ PATRONLARI BİLEBİLİR’

Guaido önderliğindeki muhalefet, seçim sonuçlarının ardından nasıl bir tutum alabilir? Muhalefetin kesin olarak yenilgiye uğratıldığını söylemek mümkün mü? Muhalefetin halk nezdinde karşılığı nedir?

Ben eski milletvekili Guaido’nun liderlik ettiği muhalefetin tutumunu nasıl bilebilirim? Bunu, Washington’daki patronları bilebilir. Yanlış yönlendirilen ve manipüle edilen bu genç çocuk, aslında hiçbir şeye liderlik etmedi. Çok kısa sürede çok fazla bozguna uğradı ve hayal kırıklığı yaşadı. Her an onu bir köşeye atıp yeni bir sayfaya geçebilirler. Ancak ben kesinlikle Guido’nun ve ona eşlik edenlerin tutumunun ne olacağını bilemem. Ben ne kahinim, ne de Delfi Kahini’ne danıştım.    

Bundan sonra ne olacak? Zafer ilan eden Büyük Vatansever Grup, ekonomi ve yaptırımlar başta olmak üzere, mevcut siyasi krizlere ilişkin ne gibi adımlar atabilir?

Seçim zaferinin ardından, Venezüella halkı ve hükümeti,  ekonomimizi maruz bıraktıkları acımasız ve vahşi ambargonun dayattığı engellerin aşılmasında uygun çıkış yolları ve cevaplar bulmak için çalışmaya ve direnişine devam edecek. Petrol gelirlerine bağımlı modelin aşılmasını sağlayacak çeşitlendirilmiş ekonominin sağlamlaştırılması için stratejik ortaklıklarımızı güçlendirmeye ve çalışmaya devam edeceğiz.

2015 yılında düzenlenen Parlamento Seçimlerini kazanan muhalefetin, Yüksek Adalet Mahkemesi’nin önemli bir kararına itaatsizlik etmesinin ardından kritik bir sürece giren Venezüella’da, iç siyasette 6 Aralık seçimleriyle birlikte atılan adım, Venezüella’da siyasi hayatın normalleşmesi için yapılan yeni bir çağrı niteliği taşıyor.

‘SİYASİ HAYATI NORMALLEŞTİRECEĞİZ’

Artık farklı tercihler ve siyasi önerilerle birlikte, zenginleştirici tartışmalarla siyasi hayatı normalleştireceğiz. Eğer demokrasi ruhu ve çağrısına hizmet ediyorsa, tartışmalarda ve siyasi yarışta bütün seçeneklerin ve önerilerin yeri olacaktır. Normalleşme çerçevesinde, muhalif olsalar dahi bütün zıt kutuplar, imha edilmesi gereken düşmanlar olarak görülmemeli; aksine, demokrasi yarışının bütün katılımcıları net bir Devlet anlayışı içinde, bir birine taban tabana zıt öneriler sunsalar da, sadece siyasi muhalif olarak değerlendirilmelidirler.    

‘GUAİDO’NUN TANINMASI, TRUMP YÖNETİMİNDEN KAYNAKLANAN DİPLOMATİK BİR HATAYDI’

Venezüella hükümetinin Biden yönetiminden beklentisi nedir? ABD cephesinden yeni dönemde ne gibi hamleler gelebilir? ABD tarafından Guaido’ya verilen destek sürecek mi?

Devlet Başkanımız, J. Biden’ın zaferini tanıyan ilk başkanlardan biri oldu. Hükümetimizin, Amerika Birleşik Devletleri Hükümeti’yle uyumlu bir ilişki kurabilme isteği ve iyi niyeti mevcut ancak bu ilişki her zaman saygı çerçevesinde ve egemenliğimize ve kendi kaderimizi tayin etme hakkına saygı duyulması halinde mümkün olur. Bizim tutumumuz ve irademiz, Amerika Birleşik Devletleri halkıyla olduğu gibi hükümetiyle de saygı çerçevesinde diyalog köprüsü inşa edebilmek doğrultusundadır. Biz onların hükümetini tanıyor ve iç meselelerine saygı duyuyoruz. Bu sebeple de diplomasinin altın kurallarından birisi olan mütekabiliyeti kuralına uymalarını bekliyoruz. Onlara saygı duyuyoruz ve bu sebeple saygı duyulmayı hak ediyor ve istiyoruz.

Kendini devlet başkanı ilan eden Juan Guaido’nun tanınması, Trump Hükümetinden kaynaklanan diplomatik bir hataydı ve bu hata Avrupa Birliği’nde bulunan hükümetler ile birlikte diğer hükümetlere kadar uzandı. Bir sonraki hükümetin, siyasetin göz ardı edilmesi anlamına gelen ve barbarlık göstergesi olan bu tuzaktan kurtulmasını bekliyor ve istiyorum; çünkü, bu tuzak, sadece çıkmaz sokağa sürüklemekte. Dayatmalar olmaksızın ve farklılıklara saygı duyarak ilişkilerimizin normalleşmesi için birlikte ilerlemeliyiz.

‘Bu zafer halkın dış baskılar karşısında asla eğilmediğini gösteriyor’

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!