Amiral Gürdeniz: Yunanistan o yıl tüm adalarımızı tek gemiyle almıştı!

Amiral Cem Gürdeniz Hasan Atilla Uğur’un Babalatv’deki ‘Mevzular’ programında önemli tarihsel olaylara ve güncel gelişmelere dikkat çekti. Gürdeniz konuşmasında tarihsel bir olayı gün yüzüne çıkararak yeniden anımsattı.

Amiral Cem Gürdeniz. Emekli Albay Hasan Atilla Uğur‘un Babala Tv’deki Mevzular programına konuştu. “Kanal İstanbul”, “Doğu Akdeniz”, “Kıbrıs”, “Libya Mutabakatı” gibi güncel konularda açıklamalar yapan Gürdeniz, Atatürk’ün Deniz Kuvvetlerine verdiği önemi tarihsel seyri içinde dile getirdi.

“Cumhuriyet’in kuruluşunu top atışıyla kutlayacak gemi bulamıyor Atatürk.” diyen Gürdeniz, “Deniz kuvvetinden yoksun bir kara kuvveti olarak bir yarımadayı hiç bir zaman savunamayız.” gerçeğini bir kez daha anımsattı.

“Türkler ya denizci olmaya veya eski vatanlarının kızgın çöllerinde çobanlık etmeye mahkumdur” diyen Ali Haydar Emir Alpagut’un sözünü de anımsatan Gürdeniz, önemli tarihsel bir olayı şöyle anlattı:

“1913’te Limni mutasarrıfının İstanbul’a çektiği telgraf var: ‘ Yunun karaya asker ihraç etti. Merkeze doğru ilerliyor. Tek kurtuluş umudumuz ve hayatımız donanmamızdır. Son sözümüz imdat imdat imdat…’

Gemilerimiz geliyor mu? Gelmiyor. Yunanistan 1912 kışından 1913 baharına kadar tek bir gemiyle adaları teker teker alıyor.”

Kuzey Kıbrıs  Türk Cumhuriyeti’nde büyük bir kara propagandanın hem tv hem sosyal medyada hüküm sürdüğünü belirten Cem Gürdeniz, “Rum kesimi İsrail’le Trodos Dağlarında durmadan komando tatbikatı yapıyor. Niçin yapıyor? Dünyada sivil halkının % 70’i silahlı olan tek millet Rum kesimindedir… Beş Parmak’ta Türk bayrağı inerse biz Anadolu’da rahat uyuyamayız…”  vurgusu yaptı.

Türkiye’nin tıpkı Atatürk’ün yaptığı gibi Denizcilik Bakanlığı kurması gerektiğini söyleyen Gürdeniz, “Denizcilik Bakanlığı şart. Atatürk 1924 yılı 30 Aralık günü Denizcilik Bakanlığı’nı kurmuştu. Gölcük bataklıktı, Bizans döneminde bile bir yerleşim yoktu, donanmayı oraya kuruyor... 1930’lu yıllarda elle tutulur bir donanmamız oluyor… Donanmamız kurulunca bu boğazlar benim demeye başladık. Montrö ilk savaşımızdır…” dedi.

Gürdeniz “Kanal İstanbul” için de şunları söyledi:

“28 Nisan 2013’de hapisten yazdım. ‘Kanal İstanbul: Montrö’den kent rantına…’ demiştim. İyi bir şey yapmak istiyorlar vatanımız için ama bir ada kuruyorsun. Stratejik bir konu. Haritayı değiştiriyorsun.  8 milyon nüfuslu bir ada yaratıyorsun. Yarın öbürgün tahliyeyi gerektirecek bir durum olunca 8 milyon kişiyi bir adaya koyuyorsun. Jeopolitik perspektiften bakıyorum. 5 köprü bir savaşta ayakta kalacak mı? Asya’dan koparılmış bir yarımadayı Avrupa’dan da koparıyorsun. Trakya nasıl savunulacak birisi anlatması lazım. Bir felakette nasıl tahliye olacak? Bir savaşta Trakya’ya zırhlı birlikler nasıl geçecek? Boru hatları tanker sayısında düşüşe neden oldu? Samsun Ceyhan boru hattı da kurarsak tanker sayısını zaten düşürürüz. Çanakkale Marmara İstanbul boğazını Montrö bir bütün olarak düşünüyor. Montrö olmasa şu an Karadeniz savaş gemisi kaynıyor olurdu. Türkiye denizaltı savaş gemisi izin vermedin geçemez, 21 günden fazla Karadeniz’de kalamaz.

“Böyle bir kanalı kurarak Montrö’yü deliyoruz. Montrö’ye göre 365 gün ticaret gemileri bayrağına bakmaksızın boğazdan geçebilirler. Kanaldan zorla kimseyi geçirtemezsiniz. Adam bekler öyle geçer gerekirse. Dünyada işleyen doğal bir boğaz kanal varsa ikinci bir kanal yapan oldu mu?

“Bu konuda Rusya ne diyor? Karadeniz’deki komşular ne diyor? Görüşüldü mü? Ben bilmiyorum. Karadeniz’de durmadan poyraz eser. Giriş ve çıkışın giriş alanları kum dolar. Bu kanalın olacağını ben bilmiyorum. Seyrüsefer açısından da riskli. Kaza olunca ne yapacaksınız. İki kesimdeki yerleşim alanlarında nasıl yöneteceksiniz.

“Türkiye’nin sinir uçlarının buluştuğu önemli bir bölgemizde yapay bir ada yaratıyorsunuz. Ben buna karşıyım. Bir referandum da yapılması gerekiyor, çünkü coğrafya değişiyor…”

Amiral Cem Gürdeniz’in konuşmasının tümü şöyle: