CHP’li Engin Altay’dan ‘Tunus’a yardım’ tepkisi: Ucubeliktir, garabettir

featured

CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, Tunus’a Kovid-19 nedeniyle 5 milyon dolar yardım yapılmasına ilişkin anlaşmayı eleştirirken, “İnsanlar akşam ne yiyeceklerini düşünürken, bu tablo bana, ‘Eve lazım olan camiye haram.’, ‘Ayranı yok içmeye atla gider çeşmeye’ atasözünü, Sultan Ahmet’te dilenip Ayasofya’da sadaka dağıtmayı hatırlatıyor” dedi. Altay, “Türkiye’de insanlar aç açıkken, devletin milletin parasını başka ülkelere ‘yardım’ adı altında göndermek ucubeliktir, garabettir. Hiçbir mantıkla da izah edilemez” ifadelerini kullandı.

Altay, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, Genel Kurul’da görüşmeleri devam eden 2021 yılı bütçesi için “veda bütçesi” nitelendirmesinde bulundu.

Bütçenin bir yüzleşme ve hesaplaşma olduğuna işaret eden Altay, AKP hükümetlerinin iktidara geldiği 2002 yılında devlet borcunun 243 milyar lirayken ekim itibarıyla 1 trilyon 934 milyar liraya yükseldiğini, aynı dönemde resmi işsizlik oranının yüzde 8,3’ten yüzde 13’e çıktığını söyledi.

‘EN AZ 15 MİLYON İFLAS HALİNDE’

Altay, icra dairelerindeki dosya sayısının 2002’de 5 milyon 934 binken bugün 23 milyona yükseldiğini belirterek, “Bir kişinin birden çok olabilir, en az 15 milyonun iflas halinde olduğu bir tablodan bahsediyoruz.” diye konuştu.

Büyük devlet olmanın yardımlaşma ve dayanışma gibi bazı sorumlulukları bulunduğuna işaret eden Altay, Türkiye’de 590 bin kişinin doğal gazı, 123 bin vatandaşın elektriği kesikken ve insanlar açken Tunus’a Kovid-19 salgını sebebiyle 5 milyon ABD doları yardım taahhüdünde bulunulduğunu ifade etti.

‘İNSANLAR AKŞAM NE YİYECEKLERİNİ DÜŞÜNÜRKEN…’

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, daha önce de Türkiye adına Somali’nin IMF borçlarının silinmesine yönelik yardımda bulunduğunu anımsatan Altay, “İnsanlar akşam ne yiyeceklerini düşünürken, bu tablo bana, ‘Eve lazım olan camiye haram.’ atasözünü, ‘Ayranı yok içmeye atla gider çeşmeye’ atasözünü, Sultan Ahmet’te dilenip Ayasofya’da sadaka dağıtmayı hatırlatıyor.” görüşünü paylaştı.

‘MİLLETİN PARASINI BAŞKA ÜLKELERE GÖNDERMEK UCUBELİKTİR’

Elektrik dağıtım şirketlerinin temsil, ziyaret, ağırlama giderlerinin elektrik faturalarına yansıtılmasına yönelik düzenlemeyi de eleştiren Altay, “Erdoğan’ın dünyaya caka satması, hava atması için, Birleşmiş Milletler’de sükse yapması için Türkiye’de insanlar aç açıkken, devletin milletin parasını başka ülkelere ‘yardım’ adı altında göndermek ucubeliktir, garabettir. Hiçbir mantıkla da izah edilemez.” şeklinde konuştu.

‘YARDIM PARALARI ÜZERİNDEKİ BLOKEYİ KALDIRIN’

CHP Grup Başkanvekili Altay, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın dün sağlık çalışanları için “görev şehidi” ifadesini kullandığını ancak hükümetin ve AK Parti Grubu’nun bu konuda adım atmadığını söyledi.

Partisinin, Kovid-19’un sağlık çalışanları için meslek hastalığı sayılması ve bu nedenle hayatını kaybedenlerin “şehit” sayılması için verdikleri kanun tekliflerinin metinlerini gösteren Altay, “Sağlık Bakanı’nın kendi vicdanında ‘görev şehidi” sayılıyor olabilir ama bu konuda ne bakanın ne yürütmenin ne AK Parti ve MHP Grubu’nun zerre katkısı, adımı yoktur.” diye konuştu.

Bakan Koca’nın, Kovid-19 vaka, hasta ve vefat sayılarında nisandan bu yana 5 kat artış görüldüğünü açıkladığını aktaran Altay, iktidarın salgın politikasının yanlış olduğunun ortaya çıktığını savundu.

CHP’li belediyelerin salgın nedeniyle zor durumdaki vatandaşlara yönelik topladıkları yardım paralarına bloke konulduğunu hatırlatan Altay, Ankara ve İstanbul büyükşehir belediyelerinin 8 milyon liralık yardım tutarı üzerindeki blokenin kaldırılması için İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan ve BDDK’ye çağrıda bulundu.

‘HALK EKMEK’ TEPKİSİ

CHP’li Altay, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun, Halk Ekmek satış büfelerinin artırılmasına yönelik talebinin, İBB Meclisi’ndeki AKP’li üyeler tarafından reddedildiğini belirterek, “Ey Erdoğan, Halk Ekmek büfesi bu. Plaza, rezidans değil. Ne istiyorsun?” ifadelerini kullandı. Bundan dolayı İBB ve Ekrem İmamoğlu’nun prim kaybetmeyeceğini söyleyen Altay, AKP’li üyelere İstanbul’da Halk Ekmek satış noktası sayısının artırılmasını engellememesi çağrısında bulundu.

Altay, hükümetin Kovid-19 ile mücadelede sadece engel olduğunu da öne sürdü.

‘BARİ SUBLİMİNAL BİR MESAJ VER’

Engin Altay, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Selahattin Demirtaş’a ilişkin dünkü açıklamalarını anımsatarak, “Saraya toplayıp, cübbe iliklettirip, nutuk attığı hakimler ve savcılara bu olsa olsa açık bir talimattır. Erdoğan biraz akıllı ol, bari subliminal bir mesaj ver. Bu kadar açık hakime ve savcıya talimat verilir mi?” sözlerini sarf etti.

Erdoğan’ın, yargıda “masumiyet karinesi”, “tutuklama istisna, tutuksuz yargılama esas” kurallarına uyulmasını istemediğini iddia eden Altay, “Erdoğan, Türkiye 83 milyon. Senin 43 milyonu barındıracak bir cezaevi yapma imkanın varsa, bunu yap. Çünkü kendine karşıtlığı, öfkeyi, nefreti, güvensizliği her gün artırıyorsun. Sana tavsiyem, eğer bu yolda yürüyeceksen 43 milyon insanı barındıracak cezaevi yerleşkesi, senin tabirinle söyleyelim, cezaevleri külliyeleri yapman lazım. Bunu yapma imkanın yok.” diye konuştu.

‘GLADYATÖR HAKİMLER MAHKEME MAHKEME DOLAŞIP…’

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’e seslenen Altay, “Reformu bırak, mevcut mevzuatı işlet, Türkiye’ye yeter. Hukukta reformu, bir Anayasa değişikliği yapmadan gerçekleştirmen mümkün değil.” dedi.

“Mobil hakim ve savcı” iddialarını anımsatan Altay, Bakan Gül’ün bu konuda “bakan olarak yetkisi ve bilgisi olmadığı” şeklinde açıklamada bulunduğunu aktardı.

Bakan Gül’ün aynı zamanda Hakimler ve Savcılar Kurulu Başkanı olduğunu hatırlatan Altay, “Yürüyen, koşan, mobil, mahkeme mahkeme gezen, her davaya göre o mahkemeden o mahkemeye atanan hakimlerle, savcılarla ilgili bu kadar itiraz ve şikayet varken, senin bir soruşturma açmak, ahlaken, vicdanen, etik olarak, edep olarak görevin değil mi?” sorusunu yöneltti.

“Gladyatör hakimlerin mahkeme mahkeme dolaşıp Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın istediği kararları verdiğini” öne süren Altay, bu konudaki iddiaların artık Bakan Gül’ün bilgisi dahilinde olduğuna dikkati çekti.

‘HUKUK REFORMUNUN ALTINI YAVAŞ YAVAŞ DOLDURMAYA BAŞLADILAR’

Engin Altay, dün TBMM Genel Kurulunda AKP’li bir milletvekilinin “Şeriat bizim hukukumuzdur.” sözlerini sarf ettiğini belirterek, “Hukuk reformunun altını yavaş yavaş doldurmaya başladılar. Bu gücü nereden alıyor? Şüphesiz saraydan alıyor.” dedi.

Türkiye’nin, hukuk reformuna ihtiyacının olmadığını dile getiren Altay, iktidara “Siz mevcut mevzuata uyun da bir ahlak, edep reformu yapmış olun, bırakın hukuk reformunu.” diye seslendi.

İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin “Herkesin haklarını ihlal eden eylemlere karşı etkin bir yargı yolundan yararlanma hakkı vardır.” maddesini okuyan Altay, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na Çubuk’ta saldıranlar ile sosyal medyadan ölüm tehdidinde bulunup ağır hakarette bulunanların ellerini kollarını sallayarak dolaştıklarını; Kılıçdaroğlu’nun bu haktan Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından mahrum bırakıldığını öne sürdü.

10 Aralık İnsan Hakları Günü olduğunu anımsatan ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a seslenen Altay, “İnsan haklarına saygı, insan olmanın birinci gereğidir, ön şartıdır. Türkiye bu kadar hukuksuzlukla, ekonomik buhranla, bu kadar beceriksizlikle, basiretsizlikle daha fazla baş başa bırakılamaz.” görüşünü savundu.

‘BİR KEREDEN BİR ŞEY OLMAZ DEMİYORUZ’

CHP’li Altay, CHP’li bir yöneticiye ilişkin cinsel taciz iddialarının anımsatılarak değerlendirmesinin sorulması üzerine şunları söyledi:

“Böyle iddialar önümüze geldiği anda, kimi AK Parti’li bakanların geçmişte söylediği gibi ‘bir kereden bir şey olmaz.’ demiyoruz. Sapıklık, sapkınlık herkese sirayet edebilir. AK Parti’de de bu mümkün, MHP’de de, İYİ Partide de ve Türkiye’deki bütün vakıflarda da. Burada adam olmak şunu gerektirir; içinden böyle bir sapkın sapık çıkarsa hem siyasi hem cezai olarak gerekenin yapılması için yolu açmaktır. CHP, bu gibi durumlarda hem siyasi olarak bu sapkınlarla ilgili olarak ihraç kararını en hızlı şekilde çalıştırmıştır hem de kulaklarından tutup adliyeye, savcının önüne atmıştır. AK Parti’nin yaptığı gibi bunları savunmaya, kendilerinden olanlar için söylüyorum, kalkmamıştır.”

‘BAKAN KOCA AŞININ SİYASETÇİLERE UYGULANMAYA BAŞLANDIĞI İDDİASINI ZIMNEN KABUL ETTİ’

CHP’li Altay, “CHP Ankara Milletvekili Murat Emir’in Kovid-19 aşısının bazı siyasetçilere uygulanmaya başladığı” iddialarına ilişkin bir soruya karşılık “Bunlar kulağımıza geliyor. Murat Emir’in iddiaları ortada. Dün akşam Sayın Sağlık Bakanı da yaptığı açıklamada, bu iddiaları zımnen kabul etti. Murat Emir’in hiçbir açıklamasını yalanlamadı. Arkadaşımız, titiz bir çalışma yapmış, araştırmış, değişik sağlık kuruluşlarıyla temas etmiş ve olmaması gereken bir tabloyu açığa çıkarmıştır, milletvekili olarak görevini yapmıştır.” yanıtını verdi.

Engin Altay, başka bir basın mensubunun “Tank Palet fabrikasına” ilişkin sorusunu yanıtlarken, fabrikanın peşkeş çekildiğini öne sürdü. Altay, “(Tank yok) dersek ayıp olur, Sakarya’daki Tank Palet fabrikasının girişinde bir tank maketi var. 2 yıl geçti, inşallah ben haksız çıkarım, 2 yıl daha geçse bir yerli tankımızın Ethem Sancak ve Katar sermayedarları tarafından yapılabilmesi bana inandırıcı da gelmiyor.” diye konuştu.

Bir gazeteci, Altay’a, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun 2021 yılı bütçe görüşmeleri sırasında gündeme getirdiği Beşiktaş’taki terör saldırısında hayatını kaybeden tıp öğrencisi Berkay Akbaş için ailesine 121 lira ödeme yapıldığına yönelik iddialarını araştıracağını belirttiğini anımsatarak, bu konuda bir gelişme olup olmadığını sordu.

Berkay’ın babası Salim Akbaş’ın arkadaşı olduğunu vurgulayan Altay, Akbaş’ın yardım parasını tıp fakültesi öğrencilerine burs olarak vermeyi planladığını bildirdi.

Altay, 15 Temmuz şehit yakınları ve gaziler için toplanan tutarın dağıtılmamasının “devlet eliyle gasp” olduğunu da savundu.

CHP’li Engin Altay’dan ‘Tunus’a yardım’ tepkisi: Ucubeliktir, garabettir

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

1 Yorum

  1. Şanlı tarihine küs hatta düşman olursan ve 1923’te zavallı bir yaratık olarak doğduk zannedersen olacağı bu. Böyle dar ve küçük düşünceli adamlara köy muhtarlığı değil koyun sürüsü çobanlığı bile verilmez.

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!