CHP’nin ihraç ettiği isim DSP’nin başına mı geçiyor?

‘Partim FETÖ’ye teslim’ oldu dediği için CHP’den ihraç edilen Yılmaz Ateş, Demokratik Sol Parti’nin (DSP) başına geçebileceğini söyledi.

Akşam gazetesi yazarı Turgay Güler bugünkü “Yılmaz Ateş kolları sıvadı” başlıklı köşe yazısında, “CHP’li kulağı delik yurtsever dostlardan biriyle konuşuyordum geçenlerde. Muharrem’di, Babacan’dı, Abdullah Gül’dü derken laf lafı açtı ve konu Yılmaz Ateş’e geldi. ‘Haberin var mı?’ diye sordu dostum ve cevap vermemi beklemeden devam etti. ‘Yılmaz Ateş çok ciddi bir kadro hareketi başlatıyor. Ya parti kuracak ya da DSP’nin başına geçecek’ dedi. ‘Ama benden duymuş olma’ diye de ekledi. Şaşırdım dersem yalan olur. Parti kuracağıyla ilgili duyumlarım vardı ama DSP meselesi yeni ve dikkat çekiciydi” ifadelerini kullandı.

“CHP’de önemli bir isimdir. Tabanda ciddi karşılığı vardır. Son tahlilde Kılıçdaroğlu’nun gazabına uğrayıp partiden ihraç edilmiştir. Yılmaz Ateş gibi bir ismin bile partiden ihraç edilebiliyor olmasını CHP yönetimi tabana bir türlü izah edememiştir” diyen Güler, Yılmaz Ateş’le yaptığı görüşmeyi şöyle aktardı:

“Dün fırsatını bulup Yılmaz Ateş’i aradım. Zaman zaman da ararım kendisini. Uzun uzadıya konuştuk.

‘Parti kuruyormuşsunuz yahut DSP’nin başına geçecekmişsiniz, doğru mu’ sorusunu en sona bıraktım. Yazının sonuna kadar sabredin. Çünkü Yılmaz Ateş bundan çok daha önemli bahisler açtı.

Biden’ın geçenlerde gündeme gelen küstahça açıklamalarının dökümünü çıkarttırmış; otuz küsur sayfa. Oturmuş satır satır okumuş. Canı fena sıkılmış!

Şunu dedi:

“Bugün emperyalist güçler Türkiye’nin havaalanlarının genişlemesinden, Doğu Akdeniz ve Ege’deki menfaatlerinin takipçisi olmasından çok rahatsızlar. Biden açıkça söylüyor. Buna son vermek için de muhalefet liderlerinin desteklemesinden bahsediyor… CHP Türkiye’yi emperyalist güçlerden kurtaran partinin adıdır, bugün ne hale getirdiler yahu”?

Haklı.

Sonra söz dönüp dolaştı, Deniz Baykal’a geldi.

2009 yılında CHP Milletvekili Onur Öymen’in de canlı yayında gündeme getirdiği o meseleyi açtı.

“John Hopkins Üniversitesi tarafından hazırlanan raporda, Amerika’nın çıkarları için Baykal’ın devrilip yerine Kılıçdaroğlu’nun getirilmesinden söz ediliyordu. Biden’ın söylediği bundan farklı değil ki, plan işliyor” dedi.

Yılmaz Ateş bunları söylerken araya girdim ve “Peki bu ne demek” diye sordum. Verdiği cevap yine manidardı. “CHP’nin amacı seçim kazanıp ülkeyi daha iyi yönetmek değil ki! Birinci dünya savaşı sonrası Türkiye’yi işgale kalkışan güçlere şimdi Almanya’sı, BAE’si, SUUD’u da eklendi. Emperyalistler toplanmış, Türkiye’yi Doğu Akdeniz’den, Ege’den atmaya çalışıyor. Bunlar olurken CHP’nin Çin seddinden daha yüksek ve kalın bir duvar olması gerekmez miydi?”

Yılmaz Ateş, bunları söyledikten sonra ‘ikinci bir duvardan’ daha bahsetti.

“Yeni CHP dediğimiz olay başta FETÖ olmak üzere tüm terör örgütleriyle arasına kalın duvarlar örmeliydi. CHP gibi bir partinin beş danışmanı nasıl FETÖ’cü çıkar yahu? Kılıçdaroğlu 2013 Kasım’ının son haftasında ABD’ye gidip FETÖ’cülerle görüştü. Oradan döndükten sonra STV’ye çıkıp ‘Erdoğan kaçacak, ben de yakalayıp getireceğim’ dedi. Daha ne diyeyim?”

Ve o mesele!

Yılmaz Ateş’e ‘parti mi kuruyorsunuz, DSP’nin başına mı geçiyorsunuz’ diye sordum son olarak.

Verdiği cevap gündemi değiştirir!

İşte o cevap.

‘Tabandan, teşkilatlardan yoğun baskı geliyor. ‘Bizi bu CHP yönetiminden kurtar’ diyorlar. Ben bir kadro hareketi düşünüyorum. Günün sonunda parti de kurabiliriz yahut uygun görmeleri halinde DSP’nin de başına geçebiliriz.”