Olay, 18 Ekim akşam saatlerinde Küçükızılhisar Mahallesi’ndeki çocuk yuvasında meydana geldi. İddiaya göre; yuvada kalan çocuklar kendi aralarında gülünce bakıcı M.S., U.K.’yi dövüp yere fırlattı. Aldığı darbeler nedeniyle U.K.’nin burnundan kan geldi ve küçük çocuk kusmaya başladı. U.K., ambulansla Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne götürüldü, buradan da özel bir hastaneye sevk edildi.
KAFATASINDA 2 KIRIK TESPİT EDİLDİ
Yapılan muayenesinde kafatasında 2 kırık tespit edilen U.K., yoğun bakıma alınırken, hastanenin kayıtlarına da düşme olarak geçti. 2 gün sonra kendine gelen U.K., annesi T.D.’ye düşmediğini, bakıcı M.S.’nin kendisini dövdüğünü söyledi. Küçük çocuk, 6 gün sonra hayati tehlikeyi atlatıp servise alındı. Çocuğun annesi T.D. ise şikayetçi oldu.
‘BANA 2 GÜN SONRA HABER VERDİLER’
T.D., eşinden boşandığını, depremin ardından iş bulup kendi düzenini kurana kadar oğlunu yuvaya bıraktığını belirtti. Oğlunun yuvada bakıcısı tarafından öldüresiye dövüldüğünü ifade eden T.D., şunları söyledi:
“Kurum müdürü ve görevlilerin hepsi bana çocuğun düştüğünü söylediler ve hastaneye de ‘Çocuk düştü’ diye getiriyorlar. Bana da 2 gün sonra arayıp bilgi veriyorlar. Memur hanım ‘Çocuğun düştü, durumu gayet iyi, hiçbir sıkıntı yok. Gelebilirseniz gelin’ diye bana bilgi veriyorlar. Müdür de ‘Çocuğun arkadaşıyla arbede yaşayıp masadan düştü’ diyor. Hastaneye geldim ve koşarak oğlumun yanına girdim. Oğlumun yanına girdiğimde ‘Anne sana doğruları anlatacağım. Anne ben düşmedim, bunları bana bakıcı yaptı. Hastaneye giderken yolda beni döven bakıcı tembihledi, sakın gerçekleri anlatma, anlatırsa öldürürüm dedi’ diye yaşadıklarını anlattı. Ben oğlumu çok kısa süreliğine bıraktım ve bırakırken de ‘Deprem dolayısıyla çok kısa süreliğine geçici olarak bırakıyorum. Düzenimi kurduktan sonra yanıma alacağım’ dedim.”
‘SORARLARSA DÜŞTÜĞÜNÜ SÖYLE DEDİLER’
U.K. ise arkadaşlarıyla birlikte gülünce bakıcı M.S.’nin sinirlendiğini belirterek, “Bir tane çocuk gaz çıkardı biz de arkadaşımızla güldük, herkes güldü. Sonra bakıcı beni yerden yere vurdu. Kustum, burnum kanadı. Hastaneye giderken bakıcı bana, sorarlarsa düştüğünü söyle dedi” diye konuştu.
‘BEYİN KANAMASI GEÇİREBİLİRDİ’
Beyin Cerrahı Uzmanı Dr. Abdurrahman Özdemir, U.K.’nin hayati tehlikeyi atlattığını ifade ederek, “Bize düşme vakası olarak bildirildi. Çocuğu hastanemizde yoğun bakıma aldık, kafatasında kırıklar vardı. Daha sonra ailesine çocuğun darbedildiği bilgisi verildi. Şu anda çocuğun genel durumu iyi ama kafatasında kırıklar var 2 yerde. Kırım altında kanama olup, beyin kanaması geçirip hayati risk teşkil edebilirdi. Eğer kanama olsaydı ve bu beyne baskı yapsaydı, bizim onu ameliyat etmemiz gerekirdi. Allah’a şükür öyle bir durum oluşmadı. Şu anda çocuğun genel durumu iyi, bir sıkıntımız yok. Hayati tehlikesi şu an için gözükmüyor” dedi.
ADLİ VE İDARİ SORUŞTURMA BAŞLATILDI
Öte yandan Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü iddialarla ilgili idari soruşturma başlattı. Soruşturma kapsamında olayın yaşandığı gün çocukların bilgisine de başvuruldu. Çocuklardan birinin, “Bakıcı U.K.’yı kucağına alıp yere attı” demesi üzerine M.S. hakkında Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunuldu. İdari soruşturma kapsamında M.S.’nin görev yeri de değiştirildi. (DHA)
Eskiden her aile kimsesiz çocukları evlatlık alırmış.Her ne kadar bazı ailelerde bu çocuklar öz evlatlara göre hor görülse de ,sanırım çoğu çocuk için yetiştirme yurdundan iyidir.Devletin bütün kimsesiz çocukların aile yanına yerleştirilmesi amacı ile evlat edinmeyi özendirici yasalar çıkarmasının gerektiğini düşünüyorum.