‘Çoklu meslek örgütleri’ planını TESEV önermiş

featured

Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruşlarını bölmeye yönelik Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın önerisinin, yıllar önce Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı (TESEV) tarafından gündeme getirildiği ortaya çıktı. TESEV’ci isimlerin imza attığı ’alternatif meslek örgütleri’nin önerildiği raporda aynı zamanda anayasadan ‘Türk Milleti’ kavramının çıkarılması da isteniyor.

VERYANSIN TV

AKP, baroların ardından kamu kurumu niteliğindeki meslek örgütlerini bölmeye yönelik adım atmaya hazırlanıyor.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan partisinin grup toplantısında yaptığı açıklamada “Çoklu baroda yapıldığı gibi aynı çalışmayı TTB ve diğer meslek örgütlerinde de yapmak durumundayız. Süratle Cumhur ittifakı olarak bu adımı atmamız lazım. Meclis derhal harekete geçmeli” ifadelerini kullandı.

Kamuoyunda Erdoğan’ın önerisine tepkiler gelirken çoklu meslek örgütleri planını TESEV’in de önerdiği ortaya çıktı.

‘Alternatif meslek örgütü’ önerisinin, TÜSİAD’ın Mart 2011 tarihli raporunda yer aldığı görüldü. 

2 Kasım 2010 ila 1 Mart 2011 tarihleri arasında düzenlenen beş yuvarlak masa toplantısından çıkan sonuçların yer aldığı raporun ‘Kuvvetler Ayrılığı’ bölümünde ‘çoklu meslek örgütleri’ kurulması önerisi şöyle yer aldı:

“1982 Anayasasında düzenlenen kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarına dair düzenlemeler yeni anayasada özgürce örgütlenme esasına dayanmalı ve bu kurumlar üzerindeki idari vesayete son verilmelidir.”

TESEVCİLER ÇIKTI

Yeni Anayasa’ talebi çerçevesinde düzenlenen toplantıda ‘çoklu meslek örgütü’ yolunu açan ‘Kuvvetler Ayrılığı’ masasında yer alan isimlerin, Amerikancı darbe girişimleri ve iç kışkırtmalarda adı eksik olmayan ABD’li spekülatör George Soros’un kurucusu olduğu Açık Toplum Vakfı’nın finanse ettiği TESEV ile ilişkisi dikkat çekiyor.

Katılımcılardan Prof. Dr. Ali Çarkoğlu, TESEV’in dokuz kişiden oluşan yönetim kurulu üyelerinden biri. Prof. Dr. Ersin Kalaycıoğlu, Prof. Dr. Ergun Özbudun ve Prof. Dr. Serap Yazıcı ise TESEV’in yayınlarına katkı sağlayan yazar kadrosunda yer alıyor. Toplantıya katılan isimler arasında ‘Osman Kavala ile hiyerarşik bir düzen içinde hareket etmek’ iddiasıyla gözaltına alınan Prof. Dr. Turgut Tarhanlı da var.

‘SİVİLLEŞME’ İLE BİRLİKTE

Toplantıya katılan isimler aynı zamanda Anayasa’da ‘sivilleşme’ de öneriyor. Raporda “Türkiye’de sivilleşmeyi teşvik edecek yeni Anayasa değişikliklerine ihtiyaç duyulmaktadır” ifadeleri yer alıyor. Aynı zamanda Milli Güvenlik Kurulu’nun anayasal bir kurum olmaktan çıkarılması, yeniden yapılandırılması ve ‘milli güvenlik’ kavramının yeniden tanımlanması talep ediliyor.

HDP’Lİ SANCAR VE CHP’Lİ KABOĞLU DA VAR

Raporda yer alan ‘Yeni Anayasa’nın Yapım Yöntemi’ başlıklı yuvarlak masa toplantılarına katılan isimler arasında, HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar ve CHP İstanbul Milletvekili İbrahim Kaboğlu da yer alıyor.

‘TÜRK MİLLETİ’ KAVRAMI HEDEFTE

57 sayfadan oluşan, ‘Türk Milleti’ kavramının da hedef alındığı raporda “Ulus kavramı hukuki nitelik taşımadığından, Anayasa’da ‘Türk Milleti’ veya milliyetçiliğe atıf yapan ifadeler ve etnik çağrışım olan vurgular yer almamalıdır” ifadeleri kullanılıyor. Raporda ana dilde eğitim konusunda adım atılması için gerekli toplumsal ve pedagojik altyapının oluşturulmasına ilişkin önlemlerin alınması isteniyor.

Ayrıca Avrupa Konseyi’nin Avrupa Yerel Yönetim Özerklik Şartı temel alınarak, yerel yönetimler reformunun gerçekleştirilmesi talep ediliyor.

 

‘Çoklu meslek örgütleri’ planını TESEV önermiş

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

2 Yorum

  1. Türkiye’de aydınların ısrarla Soroz’un Abd için çalıştığı yanlış bilgisi kasıtlı veya cehaletten dolayı sürdürülüp gitmektedir. Gerçekte açık toplum projesi tamamen İngiliz Kraliyet ailesi tarafından finanse edilmekte ve projenin Türkiye ile ilgili değil tamamen Abd’nin yıkılması için planlanmış uzun vadeli bir proje olduğu Türk muhalif aydınları tarafından gözardı edilmektedir. Tıpkı Osmanlı İmparatorluğunun yıkılması için uygulanmış 200 yıllık projenin benzeri bir master plan devrededir. Projenin başlangıcında Soroz’un tamamen İngiltere ilişkisinin temelli şekilde saklanabilmesi için Soroz tarafından İngiltere Merkez Bankasına karşı sterlin operasyonu olarak tarihe geçen market hareketleri organize edilerek Sterlinin büyük değer kaybına uğraması ile Soroz’a güya İngiliz Merkez Bankasına diz çöktüren efsanevi yatırımcı ünvanı kazandırılmıştır. Halbuki o operasyon tamamen İngiltere tarafından organize edilmiş ve bir taşla 2 kuş birden vurulmuştur. Bir yandan Soroz’un İngiliz ajanı olma ihtimali gözlerden uzaklaştırılmış diğer yandan o operasyon nedeni ile Sterlinin Avroya katılması engellenmiştir. Eğer Sterlin Avroya katılmış olsaydı Brexit bugün olduğu kadar kolayca gerçekleşemezdi. İngiltere taa o zaman Avrupa piyasalarına göbeğinden bağlanmayarak ileride Avrupa Birliğinden ayrılmayı kafaya koymuştur. Açık toplum vakfı (open society) güya demokratik olmayan ülkelerde ifade özgürlüğünü destekleyerek Abd tarafından organize edildiği intibaı verilmekte ama desteklenen projeler dikkatle incelenirse Abd çok uluslu şirketlerinin satın aldığı siyasetçilerin Abd tarafından rahatça kullanılmalarını engellemeye yönelik planlar olduğu fark edilebilir. Amaç Abd’nin demokratik olmayan ülkelerdeki kolunu bacağını kırarak ileride tıpkı Osmanlı’da uygulandığı gibi ekonomik bunalım sırasında Abd’nin dünya hakimiyetine son vererek dünya liderliğini tekrar ele geçirmek ve kurtuluş savaşında İngiltere’yi Amerika’dan atan güçten intikamını almaktır. Sadece Soroz değil bu projede bir de komplo teorileri üreten mekanizmalar vasıtasıyla genellikle Kanada çıkışlı ama bütün büyük tarikatlarla yapılan iş birliği de gözardı edilmemelidir.

  2. 14 Ekim 2020, 14:30

    Amerikan sömürgesi Türkiye…

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!