Cumhuriyetçi Vatanseverler Partisi, Kürecik’i yargıya taşıdı: Cumhurbaşkanlığı’na dava

VERYANSIN TV

CVP, 12 Ağustos 2024 tarihinde Cumhurbaşkanlığı’na başvurarak, Adana İncirlik ve Malatya Kürecik üslerinin kapatılmasını talep etmişti. Talep, Cumhurbaşkanlığı ve Milli Savunma Bakanlığı tarafından 5 Eylül 2024 tarihinde reddedilmişti.

İlişkili Haber

Cumhuriyetçi Vatanseverler Partisi’nden ‘Kürecik ve İncirlik’ başvurusu

Haberi görüntüle

CVP bu başvurunun ardından, İsrail’in Filistin, Lübnan, Yemen ve Suriye’deki katliamlarını artırmasıyla birlikte, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “İsrail’in bir sonraki hedefinin Türkiye olacağı” açıklamalarına dayanarak harekete geçti.

CVP Sözcüleri İsmail Hakkı Atal ve Serkan Öz, bu reddin ardından Cumhurbaşkanlığı aleyhine Danıştay’da dava açarak, ret kararının iptal edilmesini ve Kürecik Radar Üssü’nün kapatılmasını talep etti.

Partinin Cumhurbaşkanlığı’nı Danıştay’a dava ettiği dilekçede; Kürecik Radar Üssü’nün NATO kontrolü altında ABD’nin İsrail’i koruması amacıyla işletildiği ve Türkiye’nin milli güvenliğini doğrudan tehdit ettiği ifade edildi.

İsmail Hakkı Atal, davayı neden açtıklarını Veryansın Tv’ye anlattı.

SİYONİST İSRAİL’İN GÖZÜ: KÜRECİK

CVP’nin açtığı davanın dilekçesinde, Amiral Cem Gürdeniz’in Kürecik hakkında verdiği bilgilere de atıfta bulunarak şunlar belirtildi:

“Malatya’da 2012 yılından beri NATO kapsamında faaliyet gösteren Kürecik Radar Üssü, İran’dan fırlatılacak balistik füzeleri erken tespit ederek, İsrail’in güvenliğini sağlamak için ABD ve İsrail’in stratejik savunma sistemine bilgi sağlıyor.

Söz konusu üs, İsrail ve Katar’daki benzer radarlarla entegre şekilde çalışarak İsrail’e yönelik füze saldırılarının erkenden tespit edilmesine olanak sağlıyor.

10-12 dakika içinde hedefini vurduğu göz önüne alınan İran füzelerinin İsrail’e yönelik balistik füze saldırıları, radar sistemi İsrail’in güvenliği açısından hayati bir öneme sahiptir…”

ERDOĞAN NE DEMİŞTİ?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz günlerde Meclis kürsüsünde yaptığı açıklamada “İsrail yönetiminin Filistin ve Lübnan’dan sonra gözünü dikeceği yer bizim vatan topraklarımız olacaktır” demişti.