‘Cumhuriyetle yörüngemizi kaybettik’ diyen Yeni Şafak yazarı yeni eğitim sistemi önerdi: Enderun!

Bağcılar Belediyesi Halk Sarayı’nda düzenlenen seminerde konuşan Yeni Şafak yazarı Yusuf Kaplan, ‘Sıradan insanlarla bir yere gidilmez sıra dışı insan lazım. Piramidin en tepesi lazım. Bunun adı Enderun. Müthiş bir sistem, tam sizin yapacağınız bir şey’ dedi. Kaplan, eylül ayındaki bir yazısında ‘Cumhuriyet’le yörüngemizi kaybettik’ demişti.

Bağcılar Belediyesi Halk Sarayı’nda İstiklal Marşı Şairi Mehmet Akif Ersoy’un vefatının 83. Yılı nedeniyle Bağcılar Belediyesi ve Asım’ın Nesli Vakfı işbirliğiyle bir anma programı düzenlendi. Gecenin konuğu Yeni Şafak yazarı  Yusuf Kaplan, davetlilere “Mehmet Akif ve Asım’ın Nesli” başlıklı bir seminer verdi. Katılımcıları geçmişten günümüze doğru tarihte bir yolculuğa çıkaran Kaplan, salonun çoğunluğunu gençlerin oluşturması nedeniyle konuşmasında eğitim konusuna ağırlık verdi.

‘SIRADAN İNSANLARLA OLMAZ’

Osmanlı Devleti’nin kudretini muhafaza etmek için nitelikli insan yetiştirmek amacıyla kurulmuş bir Osmanlı eğitim kurumu olan Enderun’a sık sık vurgu yapan Kaplan, “Gençliği kurtarmamız lazım, bu ülkenin en kaliteli, birinci sınıf insanlarını, bu ülkenin önünü açacak insanlarını sizin yetiştirmeniz lazım. Sıradan insanlarla bir yere gidilmez sıra dışı insan lazım. Piramidin en tepesi lazım. Bunun adı Enderun. Tarihte birçok uygarlık bunun uygulamasını da yaptı, Enderun’da çocuk 7-8 aşamalı eğitimden geçiriliyor. İlk aşamada yani birinci kademede yüzde 30’u eleniyor. Kimsenin gözünün yaşına bakılmıyor. Ahlakında, yeteneğinde ve karakterinde bir sorun olan hemen eleniyor. Kriterler çok yüksek, daha sonra sırayla diğer aşamalar geliyor. Oralarda da elemeler devam edilerek en kaliteliler seçiliyor. Müthiş bir sistem, tam sizin yapacağınız bir şey” dedi.

‘CUMHURİYETLE YÖRÜNGEMİZİ KAYBETTİK’

Yusuf Kaplan, 9 Eylül 2019 tarihli yazısında, “Cumhuriyet’le yörüngemizi kaybettik” demişti.

Kaplan şu ifadeleri kullanmıştı:

“Bizim modernleşme tecrübemiz Tanzimat’tan itibaren hep dikkatli oldu her şeye rağmen. Cumhuriyet’le biraz din değiştirir gibi medeniyet değiştirmeye kalkıştık: Laikleşme süreci, topluma tepeden vurulan bir pranga olarak işletilse de, aslında Batılılaşan ve ruhunu yitirerek yok olmanın eşiğine gelen diğer toplumlarda olduğu gibi, ruhumuzu yitirmedik biz.

Tanzimat’la yönümüzü, Cumhuriyet’le yörüngemizi yitirdik ama ruhumuzu yitirmedik.”