Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Meclis Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, Meclis’te gündemdeki gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Meclis’e gelmesi beklenen 10’unucu Yargı Paketi’ne dikkati çeken Gülistan Kılıç Koçyiğit, “‘Tabi 9 paketten ne hayır gördük, 10’uncuda ne hayır göreceğiz’ diye hepinizin sorduğunu tahmin edebiliyorum. Çünkü gelen paketlerin içerisinde bu ülkenin gerçek anlamda hukuk devleti ilkesiyle örtüşebilecek, adaleti tesis edebilecek, var olan eşitsizlikleri giderebilecek bir yaklaşım olmadı. O anlamıyla Türkiye’nin demokratik geleceğini konuşuyorsak, hukuksal alanda yaşanan ağır mağduriyetlerin hızla giderilmesini, haksız ve hukuksuz tutuklamaların derhal serbest bırakılmasını ve toplumsal yaraları onaracak hukuksal adımların derhal atılması gerekiyor. Bu talebi buradan tekrar ifade ediyoruz. Sadece infazla ilgili, sadece cezaevindeki ayrımcılıkla ilgili taleplerimiz yok. Bir bütün olarak yargı sisteminin taranması gerekiyor” diye konuştu.
Koçyiğit “Hali hazırda bir süreç yürüyor. 27 Şubat’ta Sayın Öcalan’ın çağrısı geldi. 6-7 Mayıs tarihlerinde örgüt kongresini topladı. Bütün bu süreçler devam edecek. Bütün bu sürecin bir yasal dayanağı var mı? Halihazırda Meclis’te çıkmış bir çözüm çerçeve yasası var mı? Hayır, yok. 2013-15’teki bu kadar geniş bir toplumsal mutabakat yoktu.” dedi.
‘KOMİSYONU DEM PARTİ İSTEDİ’
Meclis’te kurulacak komisyona ilişkin çokça tartışma yapıldı. Bu, en fazla Sayın Bahçeli’nin paylaşımı ile gündeme geldi. Ama aslında DEM Parti olarak bunu gündeme getirmiştik. Özellikle Sayın Öcalan ile 28 Aralık’ta yapılan görüşmede, Meclis’te bir komisyon kurulması gerektiğine ve Meclis’in önemine dair belirlemeleri olmuştu.
Bu görüşmenin ardından heyetimiz, ilk olarak Meclis Başkanı’na giderek parti turlarına başladı. Biz, buradaki komisyon tartışmalarını çok kıymetli buluyoruz. Komisyon mutlaka ama mutlaka kurulmalıdır. Bu komisyon, bu konuya özgü olarak kurulmalıdır. Yasa ile kurulması gereken bir komisyon olmalıdır. Ancak bu komisyonun şekli, içeriği, üye sayısı ve karar alma gibi meseleleri; yan yana gelerek, birlikte tartışarak ve geniş bir ortaklaşmayla hayata geçirebiliriz.
Bu komisyon; STK’leri, kadınları, yazarları, akademisyenleri, gazetecileri dinleyebilecek ve onların görüş ile fikirlerini mutlaka sürece katacak şekilde oluşturulmalıdır. Dünya örneklerini inceleyebilecek bir komisyon olması da bizim açımızdan son derece önemlidir.