AB zirvesinden Yunanistan’a destek, Türkiye’ye şart!

featured

Ankara-Brüksel hattında yaşanan Doğu Akdeniz geriliminin ardından Türkiye’ye yaptırımların masaya yatırılacağı Avrupa Birliği zirvesinden Yunanistan ve Rum kesimine “tam destek” çıktı. Zirvenin ardından konuşan AB Konseyi Başkanı Charles Michel ayrıca Kıbrıs müzakerelerinin yeniden başlamasını istedi.

Ankara-Atina-Bürksel hattında yaşanan Doğu Akdeniz geriliminin ardından gözler Türkiye’ye yaptırımların masaya yatırılacağı AB toplantısındaydı. 

Avrupa Birliği (AB) Liderler Zirvesi’nde, ilk gününün sonunda düzenlenen basın toplantısında konuşan Michel, ağırlıklı olarak Doğu Akdeniz’deki durum ve Türkiye-AB ilişkileriyle Belarus’a yaptırım konularını değerlendirdiklerini aktardı.

“ÇİFT YÖNLÜ STRATEJİ”

AB Konseyi Başkanı Charles Michel, zirveden sonraki iki haftanın Türkiye için kritik önem taşıdığını söyledi.

Türkiye meselesinin Aralık ayındaki zirvede yeniden gündeme geleceğini belirten Michel, “Çift stratejimiz var. Siyasi diyaloğa bir şans tanımak istiyoruz. Diğer taraftan da değerlerimiz ve Yunanistan’la Kıbrıs’a destek konusundaki kararlılığımızı ifade ettik. Eğer Türkiye bizimle daha olumlu bir gündeme girmek istiyorsa, biz de Türkiye’yle daha olumlu bir gündeme sahip olmaya hazırız” diye konuştu.

Türkiye’nin olumlu adımlarını görmemeleri halinde” tüm enstrümanlarını ve seçeneklerini masada tuttuklarını söyleyen Michel, “Bu, Türkiye’nin bize daha olumlu yaklaşması halinde Türkiye ile daha pozitif bir gündem istediğimizi belirten bir mesaj” dedi.

‘KIBRIS MÜZAKERELERİ YENİDEN BAŞLASIN’

Türkiye’nin tek taraflı adım atmamasını isteyen Michel, Türkiye ile Yunanistan arasında diyalog kurulmasını ve bunun derinleşmesini desteklediklerini, Kıbrıs müzakerelerinin BM öncülüğünde yeniden başlamasını desteklediklerini kaydetti.

Michel, Doğu Akdeniz konusunda çok taraflı bir konferans önerisinde bulunduklarını belirterek, bunun, bölgedeki birçok anlaşmazlığın çözümünde önemli rol oynayabileceğini söyledi. Michel, şöyle devam etti:

“Bizim için önemli olan, gelecek haftalarda Türkiye ile pozitif gündemi nasıl oluşturabileceğimizi görmek. Pozitif gündem, Türkiye ile iş birliğini artırmayı amaçlayan bölümler içeriyor. En geç aralık ayına kadar, bu yılın sonuna kadar çift yönlü yaklaşımımızla ilgili gelişmeleri takip edeceğiz. Umarız bunlar, olumlu gelişmeler olur. AB Konseyi olarak aralık ayında tekrar bu konuyu değerlendireceğiz.”

Michel, “Daha olumlu bir diyalog kanalı geliştirmeyi ümit ediyoruz. Ama bir taraftan da uluslararası hukuk ve üye ülkelerin egemenlik haklarına saygı gösterilmesi konusunda çok kararlıyız.” ifadelerini kullandı.

DAĞLIK KARABAĞ

Dağlık Karabağ konusunu da ele aldıkları bilgisini veren Michel, acilen ateşkes yapılması ve diyalog kurulması çağrısı yaptıklarını hatırlattı.

Michel, sorunun Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Minsk Grubu ile çözülmesi gerektiğini belirterek, Azerbaycan ile Ermenistan’ın ön koşulsuz diyaloğa girmesi gerektiğini ve bunun mümkün olduğunu söyledi.

Michel, bir gazetecinin sorusu üzerine, Türkiye dahil tüm ülkelerin Dağlık Karabağ konusunda yapıcı rol oynamasını istediklerini dile getirdi. 

GÜMRÜK BİRLİĞİ’NİN GÜNCELLENMESİ VE TİCARETİN GELİŞTİRİLMESİ

AB Komisyon Başkanı Ursula von der Leyen de, “AB ve Türkiye arasında Gümrük Birliği’nin ticareti artıracak biçimde güncellenmesini ve göç konusunda AB-Türkiye mutabakatı esasına dayalı güçlü iş birliğini de içeren olumlu bir gündemde yeni ve uzun dönemli bir ilişki üzerinde çalışmayı istiyor ve tercih ediyoruz.” dedi.

Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum yönetimine desteklerini yinelediklerini anımsatan Von der Leyen, Türkiye ve Yunanistan arasında güvenilir diyaloğun başlamasının olumlu bir gelişme olduğunu ancak Ankara’nın Rum yönetimine karşı benzer biçimde davranmamasından üzüntü duyduklarını ifade etti.

Von der Leyen, Ankara’nın tek taraflı eylemlerde bulunması durumunda AB’nin bütün enstrümanlarını ve uygun seçenekleri kullanacağını, ancak bunu tercih etmediklerini vurguladı.

Farklılıkların, barışçıl ve uluslararası hukuka uygun biçimde çözümlenmesi gerektiğini belirten Von der Leyen, “Türkiye ile olumlu ve yapıcı bir ilişki istiyoruz. Bu, Ankara’nın da çıkarına olur. Ancak bu durum sadece provokasyonların ve baskının durmasıyla gerçekleşebilir.” dedi.

Von der Leyen, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınında, Türkiye-AB arasında iş birliği yapmanın ve güçlü bir ilişki inşa etmenin akıllıca olduğunu anlattı.

 

AB zirvesinden Yunanistan’a destek, Türkiye’ye şart!

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

6 Yorum

  1. 2 Ekim 2020, 13:49

    AB nin Kuzey Kıbrıs için söz verdiği Ercan havaalanının uluslararası uçuşlara açılmasıyla İzolasyon un kaldırılması ve AB yapısal hibe programlarındaki K Kıbrıs payındaki Rum vetosunun kalkacağı ve AB programlarına katılımın sağlanacağı gibi şartları yerine getirmeyerek, Annan planına evet diyen K Kıbrıs’a karşı kuruluş sözleşmelerinde olan sınır sorunu olan ülkelerin üye alınmayacağı şartına rağmen Rum kesimini üye almış ve hemen akabinde Ankara anlaşması ile Türkiye ‘nin Rum uçak ve gemilerine limanlarını açmazsa sittin sene üye olamayacağı tehdidini savurmuştur (Buradaki asıl dert en modern çift cidarlı Rum bandıralı Tanker filosunun Ceyhan a yanaşıp Petrol taşımacılığı engellenmesi ve bunların asıl sahibinin Kuzey Almanya kökenli şirket olması bu anlaşmanın arkasındaki asıl patronun kim olduğunu tesadüfen göstermesi olabilir) ve bu konu Türkiye AB ilişkilerindeki sadece tek bir resim ve düzine ler cesi var, ama tüm bunlara rağmen hala AB tarafından verilen söze inanacak olanlar var, asıl soru neden acaba ???? AB de fark ettikii 50 senedir kapıda bekletip 1001 söz verip uyutuyoruz.

  2. 2 Ekim 2020, 12:14

    Cumhuriyetimiz’de, Atamız’ın dışında onurlu yani şerefli siyasetçiler, bürokratlar ve devlet ileri gelenleri yok; hiç o zamandan bu güne kadar olmadı.

  3. Böylesi kararlara……. kulak arkasi gösterilir…..

  4. 2 Ekim 2020, 10:11

    Leyen : “Türkiye ile olumlu ve yapıcı bir ilişki istiyoruz. Bu, Ankara’nın da çıkarına olur. Ancak bu durum sadece provokasyonların ve baskının durmasıyla gerçekleşebilir.” Ne kadar pişkin, arsız, ahlaksız, namussuz bir yaklaşım. AB’ nin Türkiye’ nin başına bela sağcı, solcu, islamcı, şeriatçı vs. vs. tüm teröristleri desteklediği, beslediği artık bir sır değil. Nato-gladio ile başımıza ne çoraplar örüldüğü artık bir sır değil. Sanayimizin sabotaj ve sinsi oyunlarla bitirilmesi, “Gerginlik stratejileri” ile aydınlarımızın katledilmesi, vatansever gençlerin kırdırılması, Eğitim sistemimizin içinin boşaltılması, “Yeşil kuşak projeleri” ile dinci gerici unsurların desteklenmesi, İlerici değişimci dinamiklerin yok edilmesi, Türkiye’ nin uluslararası hukuktan kaynaklanan haklarının gaspı. Say say bitmez. Sonra kalk yapıcı ve olumlu ilişki öyle mi ? Provokasyonlar, baskılar, düzenbazlıklar, hileler, ihanetler hepsi Avrupalı sömürgeci yamyamların işidir. Söylenecek tek söz; Hssktrin alçaklar.

  5. 2 Ekim 2020, 08:57

    Rahmetli Soner Polat bir kez daha haklı çıkmıştır. AB için ‘Ne içimize (birliğe alalım/ Ne de dışarı (Avrasya Birliği) kaçsın. sözlerini asla unutmamak/unutturmamak gerekir diye düşünüyorum. Allah bir kez daha rahmet eylesin.

  6. Idare etme politikasi. Tipki bir kac hafta önce Almanyanin Türkiyeye sakin ol diyip, arkadan ac Yunanlinin Misirla anlasma yapip oldu bittilere sebep olmasi gibi. Ekonomi boktan durumda…Bu sartlar altinda Türkiyenin elinde hangi kartlar var bilemiyorum..Ama bildigim tek gercek su ki, Avrupa 1950´ler den buyana Türkiyeye karsi politikasini asla degistirmedi. Hep yuvarlak laflar, iyi polis kötü polis oyunlari ve Türkiyenin boynundaki ilmigi her gecen gün dahada sIkmasi. Türkiye bu edilgen durumdan onurlu durusla cikmadiktan sonra, kisa vadede egemenlik sorunuyla karsi karsiya kalacak. Ic politik hesaplarla kotarilacak durum olmaktan cikti artik. Türkiyedeki tüm siyasi partilerin EU ya karsi tek ses halinde acik tavir almasi sart. Kac EU ülkesi bir araya gelip Türkiyeye parmak sallarken, bizde ayni ülkedeki siyasi partiler ülkenin egemenligini ilgilendiren böyle bir konuda bile tek ses haline gelemiyorlar. Yaziklar olsun. Bu konuda sessiz kalan, sokaklara dökülmeyen vatan haininin önde gidenidir. Ülkenin boynundaki yagli ugrani görmüyor musunuz? Kisisel menfaatlerinizin ve partizanliginizin bukadar mi esiri ve kölesi oldunuz? Bu ülke ayaklar altina alindiginda o komik politikalarinizi ve kisisel ihtiraslarinizi nerede gerceklestirmeyi düsünüyorsunuz? Dolar 8, Euro 9 Lira olmus…Ülke sahipsiz, insanlar sahipsiz, yer gök sahipsiz…Utanc verici bir hal.

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!