VERYANSIN TV
2018 yılında hayatını kaybeden 26 yaşındaki oğlu Dorukhan Büyükışık’ın dosyasının bir türlü aydınlatılmadığını söyleyen Emekli Tümgeneral Ethem Büyükışık, oğlunun ölümü araştırılırken delillerin karartıldığını, olayın kapatılmaya çalışıldığını anlatmıştı.
Olayın cinayet olduğunu belirten Ethem Büyükışık, iddiasına ilişkin çok sayıda resmî rapor hazırlatmıştı.
Ethem Büyükışık’ın hazırlattığı raporlar; jandarma, emniyet, yargı ve Adli Tıp’ta bulunan bazı personellerin birlikte cinayeti örtbas etmeye çalıştığını ortaya koymuştu.
Jandarma Kriminal Laboravutar Amirliği’nin de polisin olay yerinde çektiği görüntülerdeki konuşmaları değiştirip düzmece bir rapor hazırladığı ortaya çıkmıştı.
Ethem Büyükışık’ın mücadelesi ve “cinayetin katilleri, katillerini koruyanlar ve cinayetin delillerini karartanların adalet önüne çıkarılması” için yaptığı çağrılar Türkiye’nin gündemine yerleşmişti.
‘DARP EDİLEREK ÖLDÜRÜLDÜ’
Ethem Büyükışık, oğlunun şüpheli ölümünü aydınlatmak için verdiği mücadeleyi sürdürürken, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nca başlatılan adli soruşturma kapsamında iddianame hazırlandı.
Soruşturmayı yürüten İzmir Cumhuriyet Başsavcı Vekili Tahsin Kotan tarafından hazırlanan ve mahkeme tarafından kabul edilen iddianameye göre, Dorukhan Büyükışık’ın intihar etmediği, Tanyer İnşaat adlı firmaya ait inşaat alanında darp edilerek öldürüldüğü belirlendi.
‘OLAĞAN AKIŞA AYKIRI’
İddianamede, “bir kısım beyanlarda ‘olay anına ilişkin bağırtı şeklinde insan sesi duyduklarını ancak yaptıkları arama ve gözlemlerine rağmen herhangi bir olumsuzluk tespit edemediklerini’ belirtmiş olsalar da, sahanın kendi kontrollerinde ve dış dünyadan izole edilmiş olması, bir kısmının yanında bulunan köpeklerin de aramaya katılmasına rağmen bu nitelikteki bir ses ve gürültünün sebebinin tespit edememiş olmalarının hayatın olağan akışına aykırı olduğu” vurgulandı.
‘YETERLİ DELİL VAR’
Ethem Büyükışık tarafından savcılığa teslim edilen Adli Bilimciler Derneği’ne ait görüşte Adli Tıp Kurumu raporunun aksine ölümün yüksekten düşme ile uyumlu olmadığının belirtildiği vurgulandı.
İddianamede “delillerin değerlendirilmesi ve takdiri yargılama makamı olan mahkemeye ait olmak üzere, şüphelilerin öldürme eylemi üzerinde ortak hakimiyet kurarak iştirak halinde üzerlerine atılı müsnet kasten öldürme suçunu işledikleri hususunda haklarında dava açılmasına yeterli delil olduğu anlaşılmıştır” denildi.
‘BAZI EKSİKLİKLER VAR’
İddianameyi Veryansın Tv’ye değerlendiren Ethem Büyükışık, şunları kaydetti:
“Öncelikle Adalet Bakanlığı, Yargıtay Başkanlığı ve İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’na şükranlarımı sunuyorum. Hukuksuz bir şekilde kapatılan bir cinayet dosyasını yeniden açarak ve kapsamlı bir çalışma yaparak hakikati ortaya koydular. Ancak bize göre yayınlanan bu iddianame bazı eksiklikler taşıyor. Şu anda halen İzmir 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılanan 8 kolluk görevlisi ve yine halen Emniyet Genel Müdürlüğü Teftiş Kurul Başkanlığı’nca idari olarak soruşturulan 24 kolluk görevlisi ve üst üste 4 defa gerçek dışı adli tıp raporu üreten 48 adli tıp uzmanı inanıyorum ki önümüzdeki günlerde bu iddianamedeki 5 sanıkla birlikte yargılanacaklar.
Olay günü olay yerinde delilleri karartan Tanyer A.Ş. sahipleri olan M. Münir Tanyer ve M. Taylan Tanyer’in, şantiye şefi İhsan Gökmen Ellez’in, şantiye saha mühendisi Yiğit Aykurt’un, kamera ve elektrik sorumlusu Murat Köse’nin bu katillerle birlikte kanun karşısında hesap vereceklerine yürekten inanıyorum.”
Çok zor bu ülkede öldürülmek sıradan oldu.
kardesimi öldürdüler ortbas etmeye calistilar ,otopsi istedim beni bashekime hakaretten sanık.yaptilar oysa hakaret yok gerçek ortada…
Büyük yürek Ethem komutan, Allah sana sabır ve güç versin.
Evladınız için verdiğiniz onurlu mücadele için saygı ve sevgiyi hak eden bir baba olduğunuz için teşekkür ederim.
Bir baba olarak tek başınıza adaleti sağlamak için verdiğiniz mücadelede sizinle onur ve gurur duyuyorum.