Saray’ın talimatıyla hayata geçirildiği belirtilen müfredat değişikliği ile eğitimi, “dini ve milli temeller” üzerine inşa etmek için harekete geçen MEB’in hazırladığı öğretim programı, “Bu kadarı da olmaz” dedirtti. Matematikten tarihe, coğrafyadan kimyaya kadar hemen her derste dine referans ile hazırlanan müfredattaki, “yaratılış teorisi” ayrıntısı dikkati çekti. Adnan Oktar, Türkiye’de yaratılış teorisinin en yılmaz savunucuları arasında yer alıyor.
BirGün’den Mustafa Bildircin’in haberine göre, iktidarın müfredatta yaptığı en köklü değişikliklerden biri 2016 yılında yaşanmıştı. MEB, Biyoloji dersi müfredatından 2017-2018 eğitim öğretim yılı itibarıyla, “Hayatın Başlangıcı ve Evrim” ünitesini kaldırmıştı. Öte yandan, evrim teorisini çağrıştıran tüm bilgiler de ders kitaplarından çıkarılmıştı.
‘YARATILIŞ TEORİSİ’ MERKEZE ALINDI
Ortaöğretim kademesindeki Biyoloji dersinin 2024-2025 eğitim öğretim yılı için hazırlanan öğretim programının ayrıntısı ise MEB’in laik ve bilimsel eğitimden uzaklaşan politikalarda ısrarcı olacağını gözler önüne serdi. Programda evrim teorisi “doğruluğu ispatlanmamış teoriler” arasında sayılırken “yaratılış teorisi” merkeze yerleştirildi.
MEB tarafından hazırlanan, “Biyoloji Dersi Öğretim Programı’nın Temel Felsefesi ve Özel Amaçları” başlığı altında, “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli kapsamında geliştirilen biyoloji dersi öğretim programıyla yürütülen eğitim öğretim süreçlerinde yaratılış teorisi benimsenmektedir” ifadeleri kullanıldı.
Programda yer alan skandal ifadeler bunlarla da sınırlı kalmadı. Eğitimcilerin tepkisini çeken programda, şu ifadelere yer verildi:
“Biyolojik olaylar; bir plân ve programın gereği olarak ortaya çıkar, kâinat ve içindeki canlı cansız tüm varlıklarda görülen mükemmel dengeye ve düzene işaret eder. Canlılar hem kendi yapı ve işleyişlerinde hem de birbirleriyle tam bir uyum içinde mükemmel bir denge oluşturur. Biyoloji bilimi ise yaşamın bu kusursuz düzenini, canlılığın ince detaylarını ve yaratılışın muhteşem tasarımlarını anlamaya kapı açar.”
Türk Halkı tam ve kesin tepkisini, gücünü ortaya koyamazsa kaçınılmaz son mutlak olacaktır.