Elazığ’da medrese olarak kullandıkları yapıda toplanan Nur tarikatı şakirtlerinin deprem anında çekilen görüntüleri tartışma yarattı.
Elazığ’da meydana gelen 6.8 büyüklüğündeki deprem sonrası onlarca kişi hayatını kaybetti binlerce kişi yaralandı. Uzmanlar depremin şiddetinden öte çarpık kentleşme ve yapıların malzemelerinin bu kayıplara neden olduğunu belirtti. Deprem anında nasıl davranılması gerektiği üzerine uzmanların uyarıları sürerken Elazığ’da deprem anında hiçbir önlem almayıp panik halinde tekbir getiren Nurcuların görüntüsü sosyal medyaya düştü.
Elazığ’daki “Risale-i Nur medresesindeki” şakirtler deprem anında yerlerini terk etmedi ve o görüntüleri kaydettiler. Görüntüler tartışma yarattı. Akit gazetesi o görüntülerden övgüyle bahsederek “Şiddetli sarsıntı anında talebelerin sakin kalarak sadece kelime-i tevhid getirmeleri ‘Maşallah’ dedirtti. Telaşa kapılamayan talebeler, kapılara kaçışmayarak, Murad-ı İlahi’ye teslim oldu.” dedi.
İlgili haber: Erdoğan: Teslimiyetin en güzel örneğini verdik!
en fazla 5 şiddetinde bir deprem gibi hissetmişler o yüzden.
ben 7 büyüklüğünde depremi tam fayın üzerinde yaşadım.. öyle allah ulu manitu güzel şinto artistikleri dinlemez. bir kere elektrik olmaz, iki dipten vuran dalga sizi öyle bir savurur yönünüzü şaşaırıcak olursunuz. ses uğultu ve gümbürtü bir yandan.
bu sevimli arkadaşlar en fazla 5 şiddetinde hissederken bir yandan şovu da devam ettirmişler show must go on..
Türkiye’de hâlâ bir kafa karışıklığıdır gidiyor: Medrese, tarikat, cemaat… Nurculuk bunlardan hangisi? Nurculuk ne tarikat, ne de medrese değildir, cemaattir…
Bu insanlardan korkmakta haklısınız, sizler ölümden korkar iken bu insanlar ölümü kabullenmiş, her şekilde 1-0 geride başlıyorsunuz yarışa.
Öğle Namazının 4 rekat Farzı Nerede yazıyor !! onu bulabilirlerse Kime Teslim olduklarını Anlarız !!
Birde Mekke feth edilene kadar içerisinde Put’ların olduğu Kabe’ye niye yönelmişler onunda cevabını verebilirlermi acaba !!
Nurculuk tarikat değildir, çünkü bağlı oldukları bir silsile yoktur. Sadece Said’in kitaplarını Kur’an-ı Kerim’den üstün tutan, öyle olmasa risale okunurken neredeyse kıpırdamayan ama ayet okunurken çay demleyip aralarında konuşan, ahmaklar topluluğudur.