Cumhurbaşkanı’nın ana muhalefet partisi belediye başkanlarını suçlamak için söylediği, “Halkçılık maskesinin arkasından Avrupa başkentlerinde halkın paralarıyla keyif çatan, gösteriş müptelası bir elitizim çıktı” biçimindeki sözünden sonra, elit ve elitizm kavramının genel itibarıyla yanlış anlaşıldığı gerçeğiyle bir kez daha karşılaştık.
Elit olmak para ile ya da kolay yoldan para kazanan kişilerle ilintilendiriliyor, parasal zenginliğe sahip olanları tanımlamak için kullanıyor.
ELİTİZM PARA İLE KAZANILAN YA DA SOYDAN GELEN BİR ÖZELLİK DEĞİLDİR
Ayrıca soydan gelen bir özellik gibi sunuluyor, böylece halktan kopuk, halkı küçümseyen kendinden menkul bir dar grup olarak açıklanıyor. Yani halkın gözünden düşürme aracı işlevi gören bir yerme söylemi hâline getiriliyor.
Türkiye’nin yakın tarihinde -elitizm- genelde siyasal islamcıların Kemalist devrimi suçlamak için kullandığı bir argüman oldu. Bununla birlikte elit olarak nitelenen belediye başkanlarının büyük bir çoğunluğunun elit olduğunu düşünmüyorum. Elit olmaları ülkenin yararına olurdu.
GERÇEK BAĞLAMINDAN KOPARILAN BİR KAVRAM
Günümüzde pek çok kavram, gerçek anlam ve bağlamından kopartılarak kullanılıyor; tam da bahsettiğim nedenlerden dolayı “Elit” kavramı da deforme ediliyor. Doğru kullanılmıyor; dolayısıyla bir değersizleştirme tutumunun yansıması olarak ortaya çıkıyor.
Nedir elit ya da elit olmak? Şöhretli bir soydan gelmek midir; yoksa zenginliğin zorunlu sonucu olarak mı görülüyor.
Zengin ya da şöhretli olmak, bir elit olduğunuz anlamına gelmiyor. Zenginlik, tanınan bir aileden geliyor olmak kişiye elit sıfatı kazandırmıyor. Soyluluk olarak tarif edilen ailevi köklere dayanan toplumsal konumun da elit olmak ile ilgisi yok.
İŞÇİ VE MARANGOZ
Çok tabiî olarak bir marangoz da elit olabilir. Çünkü elit olmak, popüler kültürde tanımlandığı biçimiyle seçilmiş bir grubun içinden gelmeyi, zorunlu bir biçimde içermiyor; fakat yapılan iş her neyse, bunu en iyi şekilde yapmayı gerektiriyor.
Seçkincilik elit sıfatı için yeterli ve tam bir karşılık değil.
Elit kişi yaptığı işin en iyisini, mükemmelini yapabilen ve bu konuda şaşmaz bir istikrarı sağlayandır.
En iyi marangozluk işini yapan marangoz bir elittir. Kendisi gibi büyük bir ustalık maharetini gösteren diğer marangozlarla toplumun elit marangozlar grubunu oluşturur.
Bir öğretmen, işçi, öğretim üyesi için de aynı şey geçerlidir. Siyasi elitlerde böyle ayrılır diğer siyasetçilerden.
ÖNCÜ OLMAK
Toplumsal hareketlerin öncüleri ya da bağımsızlık savaşlarına yön verenler birer elittir. Elit olmak padişah ya da kral soyundan gelmeyi ifade etmez.
Mustafa Kemal Atatürk bir elittir. İyi eğitim almış, bunu hayata tatbik etmiş, dünya ve toplum gerçeğini kavramış, öncü ve cesur bir büyük lider olarak tüm dünyanın saygısını kazanmıştır. Devrimcidir ve bu yüzden gerçek bir elittir.
Tarih iyi eğitim almış; ama elit olamayan ya da asla olamamış kişilerle de doludur. Tersinden bakarsak, çok iyi okullarda okumamış bir kişi yaşam pratiği ve topluma olan katkısıyla bir elit hâline gelebilir.
Dünyadaki tüm kurtuluş savaşı veren liderler elittir. Büyük devrimlerin öncüleri elittir.
TOPLUM VE ELİT
Topluma yön verebilme, değiştirme yeteneğine sahip ve bunu hayata geçiren her bir kişi için elit diyebiliriz.
Elitizm korkulacak bir kavram değildir. Aksine toplum ve devletlerin, iyi yönetim için, temel gereksinimidir. Elitler öncüdür ve kendi doğaları gereği, toplumu ileri götürmek için önde yürürler; bu onların ayrı-özel bir sınıf şeklinde var olacağı anlamına gelmez.
Elitizm bir sosyal sınıfı meselesi olmadığı gibi, her sınıftan insan elit olabilir.
Elitizm toplumsal mücadeleye yön veren gücü ve atılımı içerisinde barındırır. Dolayısıyla hiçbir elit, kendini toplumdan ayrı ve üstün görmez. Parçası olduğu toplumu ileri götürme misyonuna sahiptir.
Elitizm korkulacak veya mesafeyle bakılacak bir olgu değildir.
Bugün toplumumuz her zamankinden daha fazla elitlere ihtiyaç duymaktadır.